aynadan nefret ediyorum.
cam filmi olan arabalardan da...
berrak sulardan nefret ediyorum, eğilip baktığımda.
gözlerinden nefret ediyorum.
çocukluk fotoğraflarımdan...
fotoğrafımı çeken arkadaşımdan da içten içe nefret ediyorum.
berberden nefret ediyorum, en çok da saçlarımı ıslatıp öne doğru taradığında.
sevgilisi olanlardan nefret ediyorum.
yakışıklı olanlardan da...
çok parası olanlardan da...
ulu orta kahkaha atanlardan nefret ediyorum.
tebessümle yürüyenlerden de...
sıfır noktası. hiç renk yok. sükut... çok yakın. uzansam dokunurum, evet. uzanıyorum, uzaklaşıyor. utangaç bir iki adım, ona doğru.zemin eriyor, kayıyor, ben düşüyorum.
komik değil hala.
uykum yok. tarih felan yok bebeğim, kan var, meni var; bu kadar kısa aslında. ve hala hiç komik değil, gülmüyorum. utanıyorum galiba. evrenin de bir müziği var biliyorsun. bi keresinde es verdi de... çıldıracaktım. konuşacak şeyi olmayan insanın susacak bişeyleri hep oluyor nedense. boktan bişey.
beklemek... gelmiyor. hangisi kutsal? beklemek mi? beklenen mi? geçelim. öyle değildi işte o, yanlış biliyordunuz. doğrusunu ben de bilmiyorumdum. sustum.
kutsal bişey biliyorum: firar. bu da komik değildi. galiba universe bizimle taşşak geçiyor. sus. sadece sus. tanıdığım en bilge insan birkaç bin yıl evvel yaşamış; herakleitos. sözünün üstüne söz tanımam. susun. çocuklardan korkuyorum. komik mi? değil. vahşiler çünkü. susun, kapatıyorum. eyvallah. efendice dağılın.