neden cumhuriyet

entry1 galeri0
    1.
  1. son günlerde tartışmaları gittikçe artan ama temelsiz, sahte, kışkırtıcıların kaşımaya çalıştığı kamplaşmayı azdıracağı sanılan nifak sokucu soru cümlelerinden birisi olabilir bu. kameralar seyirciye döndüğünde bunu soranın yüz ifadesi dikkatle izlenmelidir. niyeti muhtemelen iyi değildir.

    cumhuriyet çünkü elimizde daha iyisi yok. cumhuriyet çünkü diğerleri berbat. cumhuriyet çünkü...ne yani iran gibi mi olmak isterdiniz? cumhuriyet çünkü komünizm gelsin istemiyoruz! cumhuriyet çünkü padişah vatanı sattı.

    tıpkı insanlar gibi devletler de ektiklerini biçerler. işte bana göre cumhuriyet projesinin kötü niyetle değil, adam gibi eleştirilebilecek noktalarından birisi budur. halkın küçümsenmesi, yabana atılması, değerlerinin, alışkanlıklarının bir çırpıda değiştirilmeye çalışılması...atatürk gibi bir halk aşığına böyle bir suçlama yöneltebilir miyiz? elbette hayır. bu devletin ta ilk yıllarından beri gizli bir rahatsızlık gibi taşıdığı, atatürk'ün bile şikayet ettiği bazı sorunları vardı. yapılması gerekenlerin fazlalığı ve çağın gerisinde kalmama acelesine içerideki ve dışarıdaki düşman unsurların bertarafı da eklenince ortaya, belki de öyle olması gereken bir, despotvari yönetim şekli çıkmıştı. tek partiyle yapılan seçimlerin demokrasiye uygun olduğunu söylemek imkansızdı, ancak halk, cumhuriyetin tanımına uygun şekilde kendi kendini pekala yönetiyordu. ve ta o zaman gerçekleştirilen ilerlemelerin birçoğuna şimdi pek çoğumuzun laf bile söyleyemeyeceği muhakkak. öte yandan, o zamanın gereklerini, zorunluluklarını, hala halkın belli bir olgunluğa ulaştığını kabul etmeyerek, kendi iktidar güçleri için zorbaca kullanmaya devam eden atatürk sonrası chp anlayışı, cumhuriyet kavramını adeta halka rağmen bir dayatma, bir dikta haline dönüştürmeye uğraştı. atatürk'ün chp'ye iktidarına karşı, kendisinin kurdurduğu ve kısa süre sonra kapatılan ilk muhalefet partisinin ne zaman faaliyete başladığını birimiz hatırlatırsa, 1945'e kadar çok partili hayata geçilmemesi için elinden geleni yapan bu zihniyetin köklerinden ne kadar uzağa doğru gittiği anlaşılır.

    yüzlerce yılın alışkanlıklarını on - on beş yılda değiştirmek zorbalık mıydı? taraf olmaya gerek yok. değildi. birinin bir rota çizmesi gerekiyordu. mevcut sistem tam anlamıyla çökmüştü. imparatorluğun hiçbir kurumu işlemiyordu. artık geri dönülemezdi. yenilik gerekiyordu. arif olan halk bunu da görmüştü. yoksa halka rağmen onca inkılabı yapmak mümkün olmazdı. halk öncelikle samimiyet ve bağlılık isterdi kendini yönetenlerden. bu samimiyeti önce mustafa kemal, sonra da atatürk'te fazlasıyla hissetmişti.

    evet biri, yani o, rotayı çizmiş, dümeni başka bir yöne doğru çevirmişti. elbette geminin sağ salim yola devam etmesi için çatlak sesler susturulmalıydı. çünkü bunlar doğum sancılarıydı. bunu başka biri yapsaydı da benzer olumsuzluklar yaşanacaktı. fakaaat...bütün bu olağanüstü durumlar dahilindeki mevcut işleyişe demokrasi denemezdi. evet o zaman türkiye'de demokrasi yoktu. bunu söylemek bazı mankafalar için hala atatürk'e hakaret etmek gibi algılansa da, doğru olan şey buydu.

    halkın, samimiyetine yürekten inandığı, kendinden kabul ettiği atatürkle bir sorunu olamazdı. sorun, halkı atatürkün çizdiği hedefe doğru zorla itmeye çalışan, halka rağmen ve kendini halkın üzerinde görerek davranan, elitçi, baskıcı bir kesimin çabaları sonucu gündeme gelmişti. ve vatana ihanet kadar ağır bir hatayı daha yapıp, kendi diktatörlüklerine karşı çıkan halkın desteklediği birliğe * ikinci cumhuriyetçi etiketini yapıştırarak bugünün laik-dinci ikiliğinin, bölünmesinin de temelini attılar.

    evet evet aynen öyle diyorum...
    (bkz: atatürk iyiydi de inönü yanlış yaptı)

    ve fakat ekliyorum. atatürk tartışılamaz, eleştirilemez değildir. zaten bu onun söyledikleriyle, düşüncesiyle çelişirdi.

    son olarak neden mi cumhuriyet, çünkü bu halk ona inandı. ve bu halk inandığı şeylerin içi dolu olduğu sürece, onları ne pahasına olursa olsun korur. inancının korku kaynaklı bir şüpheyle yoklanmasından da hoşlanmaz.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük