Her seferinde totolojilerin birbirini izlediği dominoları deviren ilk soru. Varlığı oluşturan şeylerin başına ister bir tanrı koyun, ister koymayın; başlangıcın neden "öyle" olduğu sorunsalı sizi beklemektedir.
anladıgım kadarıyla neden portakal turuncudur veya neden kopekler havlayandır diye sorulmak istenmektedir. nedeni yoktur. determinizm ilkesi başlangıcta uygulanamıyor. her seyin bir nedeni varsa ve her seyın bir başlangıcı varsa nedensellik ilkesi var olusun nedenını acıklayamıyor. bir nevi nihilizm çıkar ortaya cevap hiçtir. neden tanrı var? hiç..
Portakalın turuncu olmasını ve köpeklerin havlamasını, birtakım evrimsel süreçlerle açıklayabiliriz; fakat bu evrimsel süreçlerin sebepleri de, tıpkı günümüzde birbirine çok uzaktan akraba olan insan ve bakterinin soy ağacının geçmişte bir noktada birleşmesi gibi, uzak geçmişte* bir noktada birleşir. Böylece geriye doğru nedenler izlendiğinde, resmi bir yere kadar götürürüz ve Büyük Patlama'dan öncesini bilemeyiz.
Dikkat! Bilemeyiz. Yani Büyük patlama'dan öncesi için hiçbir yorum yapamayız; ne bir hiçlik olduğunu söyleyebiliriz, ne de bir varlık.