"vatansever" olduğu iddia edilen meczup necip fazıl'ın tc başbakanlığına tahsis edilen örtülü ödenekten yararlanması ve bunu yassıada mahkemelerinde itiraf etmesidir.
sırf birkaç oy uğruna milletin parasını yobaza, meczupa tahsis edenler türk milleti adına karar alan mahkeme salonunda bu davadan da hüküm giymiş, hırsızlıkları, örtülü ödeneği vatan ve millet uğrunda değil, kendi kişisel ve siyasi rantları uğruna harcadıkları hüküme bağlanmıştır.
düşkünler ve yoksul-yetimin hakkını tırtıklayanlar ise yüzsüzce kendilerini savunmaya çalışmışlar. lakin örtülü ödenekten aldıkları paralarla evlerini dahi dekore ettiği ortaya çıkan bu kişiler ne yazık ki günümüzde türk milletine şirin ve masum gösterilmeye çalışılmaktadır.
--spoiler--
Menderes örtülü ödenekten Necip Fazıl'a para verirken yazdığı yazıların arasına kendisini eleştiren cümleler sıkıştırmasını istiyordu.Bu ikili arasında kapalı kapılar ardında bir anlaşma olduğunu kimsenin bilmemesi için.
Necip Fazıl örtülü ödenekten aldığı para 6 seferde toplam 100 bin TL'yi buluyordu.Sadece kendisi mi? Tabi ki hayır eşi Neslihan Hanımda 5 bin TL ile örtülüden kısmetini alıyordu.Karnı doymaya başlayan Necip Fazıl ağzından dini allahı kitabı eksik etmiyor dini toplantılarda örnek bir Müslüman görüntüsü çiziyordu.Kul hakkını tasvip etmediğini her defasında söylüyor ancak kendisi örtülü ödenekten tüyü bitmemiş yetimin hakkını alırken kul hakkını hiç akıl etmiyordu.istanbul Erenköy'deki evinin döşenmesini de yine örtülü ödenekten aldığı paralar ile yaptırıyordu.
--spoiler--
necip fazıl, büyük doğu'yu olağanüstü şartlarda, herkese ve her şeye karşı çıkarmış, çıkarmaya çalışmıştır. menderes'ten örtülü ödenek desteği aldığı bir dönem olduğu gibi, chp'den de çok çeşitli teklifler aldığı dönemler olmuştur. hatta bir sovyet büyükelçisinden aldığı teklifler de vardır.
ama ödenek aldı diye, büyük doğu büyük doğu olmaktan çıkmamıştır. necip fazıl'ın en çok hapis yattığı dönemlerden biri de dp dönemidir. büyük doğu'nun günlük siyasetle ilişkisi şu kadardır:
fikir erkektir bizce
politika müennes (dişi)
şehveti var aşkı yok
kaba kuvvete metres
biz erkeğiz adnan bey
olamayız muhannes (kancık!)
necip fazıl ın örtülü ödenekten yediği paralar: öle bişe yoktur,yalandır... bu başlığı yazan bu iftirayı bi yerden duymuş, okumuş ve iyi bir şey yaptığını sanarak bu başlığı açmıştır tahminimce.
Solda adam mı var, necip fazıl'ı anlayacak. Hepsi dangalak... can yücel
islamcılık adına aldığı paralar kendisine helali hoş olsun.
neticede adnan menderes'in asılması için gösterilen en büyük delillerden bir tanesi, yurtdışında yaşayan osmanlı hanedan üyelerine maaş bağlatması idi. adnan menderes vatana millete hayrı olan, ülkenin kültürel genetiğine yardımcı olan herkese yardımcı olmaya çalışıyordu, necip fazıl'a para verilmesi de bu nedenle değerlendirilmelidir.
günümüzde 'parasız eğitim' diye yırtınan ülke solu, 'fikriyat özgürlüğü' diye oraya buraya molotof sallayan militan kılıklı komünistler, 'fikriyat özgürlüğü' adına alınan paraya bok atıyorsa, bu anca kendi fikirlerinin bedbahtlığı üzerinden açıklanabilir.
1945 yılında kurulan Demokrat Partinin kurucularından biri de eski başbakanlardan
Celal Bayardır. Bayar, 1948 yılında cumhurbaşkanı ismet inönüye özel bir rica ile mason localarının faaliyetlerini tekrar serbest bıraktırır. Çünkü kendisi de üst düzey bir masondur.
1950-1960 yılları arsında başbakanlık yapan Adnan Menderesin mücadele ettikleri
güç odaklarından biri de, kendi partisinden cumhurbaşkanı makamından bulunan Bayardır.
Menderes, Bayar ile ilişkilerini bazı aydınlara açıklamaktan çekinmez:
Üstad Necip Fazıl da aynı yıllarda Ankaraya gitmişti. Gayesi Menderesle görüşüp
bir miktar para almak ve mecmua çıkarmaktı. Bir ay kadar Ankara Palasta kalmış, araya birçok insan girdiği halde görüşme imkanı hasıl olmamış. Nihayet, bir sabah karanlığında, kendisini Başbakanlığa kabul etmiş. Biraz hoşbeşten sonra Üstad demiş ki:
-Sizin hasımlarınızın hasmıyım. Niçin bana el uzatmıyorsunuz?
Menderes demiş ki:
-Necip Fazıl Bey ben herşeyi biliyorum. Fakat bilsen ne haldeyim? Üstümde Bayar,
altımda Medeni Berk, iki mason arasında, iki değirmen taşı arasında tane gibiyim. Al şu parayı da git mecmuanı çıkar. Arada bir bana çat ki, onu Menderes besliyor demesinler.
edit: habersol da anında haberleştirmiş bunu. molotof atacaklar ya, o yüzden hazırlık yapıyorlar.
" 10 BiN LiRA LÜTFEDiLiRSE'
Reklam ve sair ihtiyaçlarım için 10 bin lira lütfedilirse... Ayda 6 bin lire tahsis olunursa... Akis, Kim, Form gibi mecmuacıklarla bütün muhalefet matbuatını saf fikirle çürütücü, muazzam bir içtimai ve edebi, ideoloji, bina edici kaalara ve yüreklere nüfuz edici bir mecmua kuracağıma emin olunabilir. Bu da olmazsa tam altı aydır bir tek yardım görmeyen beni vazife günüme kadar her ay muayyen ve mukarrer bir mikyas altında kurmaktan ve göz yaşları içende yalnız ibadet ve mücerret eserler kaleme almaya terk etmekten başka iş kalmaz." "
valla şu cümleler; rasim ozan kütahyalı, nazlı ılıcak, salih memecan, mehmet baransu gibi insanları aklıma düşürdü hemen. sanki günümüze ışınlanıp "10 bin türk lirası lütfedin darbe, şike, ergenekonu körükleyip deniz feneri, hizbullah, sivas katliamında bokunuzu temizleyelim abey" der gibi olmuş üstad(!) nfk.
yazık la kimin adamıysa diyecek oluyorum kimin adamı olduğu besbelli. kendisi adnanın yağlı ellerini öperken nazım gibi üstadlar, adamoğlu adamlar o adnana görüp görebileceği en ağır ayarları veriyordu.
necip fazıl hakkında ileri geri konuşanlara şu soruyu sormak gerek: ''bir ilim ve sanat adamı, bir fikir adamı ne ile geçinir?'' necip fazıl, bastırdığı dergileri ve kitapları yüksek meblağlara satıp da kâr peşinde koşacak bir insan değildi. bu adamın gayesi kendi deyimi ile ''anadolu ahlakını yaymak'' idi. adnan menderes de zaten temelde islamcı bir zattı. fikirlerinin benzerlik gösterdiği, fikrini ifade edecek paraya ihtiyacı olan ve vatanın yetiştirdiği en büyük şairlerden birisi olan necip fazıl'a neden para vermesin?
bir de piyango necip fazıl'a patladı... adnan menderes, ''ben tüm sanat adamlarına para verdim'' diyen bir zat. yusuf ziya ortaç'lar, orhan seyfi orhon'lar, islamcılıkla zerre alakası olmayan bu adamlar da para aldı. eğer adnan menderes tetikçi yetiştirse, bu adamlara neden para verirdi?
biraz mantıklı olmaya çalışın; biliyorum, zor geliyor ama olun solcular...
sizler ki hüseyin üzmezi bile savundunuz necip fazıl neki..ama allah çok büyük..hepsinin mi bir şeyi çıkar kardeşim..öncekide erbakandı..hani çocukları gayri resmi mirası paylaşamışlardı hani zekat paralarıyla yığılan mirası.şimdide necip fazıl..sıra kimde acaba..
''tüyü bitmemiş yetimlerin'' parası kimse tarafından yenmemiştir. bu paralar, büyük doğru dergisinin satırlarında fikriyatın ifadesi olarak yeniden hayat bulmuştur. bir sanat eserinin vuku buluşu için, ne kadar emek harcanır bilen var mı? nitekim necip fazıl, adnan menderes dönemindeki dp hükümetinde senelerce hapis yatmıştır. evet, ödenek almıştır; ancak 'birilerinin adamı' olmak için değil, fikriyat ifadesi için almıştır. evindeki halıları dahi satmıştır üstad dergisini çıkarabilmek için. hayatı boyunca o paralarla yemiş içmiş değildir, fakirlik içinde çıkardığı bu yazılara, ömrünü ve tüm maddiyatını feda etmiştir. üstelik bu yeni ortaya çıkmış bir mevzu da değildir, senelerdir bilinen bir durumdur.
öte yandan alınan 147.000 tl'yi bugün ülkenin sadece islamcı kesiminden dahi karşılayabilirsiniz. adnan menderes ona ve herkese verdiği parayı, ülkenin tamamından almış değildir. meblağın küçüklüğünden bu hemen anlaşılabilir. ne diyor büyük doğu:
fikir erkektir bizce
politika müennes (dişi)
şehveti var aşkı yok
kaba kuvvete metres
biz erkeğiz adnan bey
olamayız muhannes (kancık!)
yazılarımızın okunmadan, muhtevası ile kavranmadan, yorumlara konu edilmesi bizleri şaşırtmıyor...
üstadın savunulmaya ihtiyacı yok, kendisi mahkemelerde defalarca bunu yapmıştır, bu da yetmemiş, ''benim gözümden menderes'' isimli kitabında tüm iddiaları yanıtlamıştır.
üstad, sizin benim yaşadığım şartların çok altında yaşıyordu. aldığı tüm paraları davası uğruna harcamıştır vesselam...
edit: yazdığı kitapların adedine, çıkardığı mecmua ve dergilerin tanesine bakıldığında, o paranın bile bunları karşılamaya yetmediği belli olacaktır. ülke bir fikir adamının susmasına pabuç bırakmamıştır, aynı şekilde karşıt fikirli yusuf ziya ortaçların, orhan seyfi orhonların susmasına pabuç bırakmadığı gibi...
o zaman parasız eğitimi de savunmayın. size giden para da ''tüysüz yetimin hakkı'' değil mi? değil tabi, çünkü reöreröeasa...
şimdi bende bir fikrim var diyerek rte den para istesem fikrimi yaymak reklamını yapmak için mektup yazsam bana götü ile gülerler. ama ne hikmetse fikir adamı sanatçı olduğu için aldığı parayı hak etti dediğiniz adam buysa ya nazım kim o zaman. ona bi zulüm neden hak görüldü. neden vatanından ayrılmak zorunda bırakıldı. ne olursa olsun bir çifte standart var. sorarım size şakirtler kul hakkı yemek en büyük günahlardan değil midir?.
nazım hikmet'i türk vatandaşlığına kabul eden, mezarını buraya getirmek için çalışmalar yapan parti hangi partiydi? ak parti... neredeydi ulan o zamanlar chp'ler falan? o zaman neden savunmadılar nazım'ı da, şimdi herkes nazım'cı kesildi?
necip fazıl'ın kullandığı sanatın 200'de 1'ini kullanarak fikrinizi ifade edin, ben bizzat karşılayacağım paranızı, gitmeyin rte'ye...
sanat yapıyorsa devlet ve hükümeti pohpohlamak için yaptığı aşikarken ve bunuda mektubunda açıkça muhalif fikirlerı çürütmek için sanatını kullanacağını biat etmekten çekinmeyen kişinin yediği paralarıdır. sanat hükümet için mi halk için mi sorunsalını akıllara getirir.
