komik olmayan bir şaka, sırf karalamak için, hadi dese necipi sahiplenenler tamam diyeceğim çünkü necipin feyzinden pay kapmak için sahiplenen çok çıkarcı var, ama gel sen necipe de bunu, sonra al nihat la karşılaştır, ikisinin ruhu karşı karşıya gelecekse nihatın ruhu necipin önünde diz çöker tövbe ister neyse bu işin şakası orasını allah bilir tabi nihat da sanmıyorum ben necipten büyük sanatçıyım desin, ya da ondan büyük siyasetçiyim, yok tabi
bir de necipin aslında siyasi değil felsefi bir figür oladuğunu da bilmek lazım, necip bilginlerle atışırdı, siyaset ise cahilleri yönetme işidir, bu işte usta olduğunu söylemek zor necipin, devlet yönetiminden anladığını da söylemek zor, o bu dünyaya anlam vermeye çalışan bildiğin en önemli türk düşünürüdür, onu önemli yapan bu çaba.
ülkeleri hala mason locaları veya illuminati gibi imgesel oluşumların yönettiğini zanneden komplo teorisi zihinciklerinin hiç anlayamayacağı durumdur.
şair necip fazıl avrupa'yı ve batı'yı sadece islami usullere göre eleştirebilmiş. yani açıksınız, eşcinselsiniz bu mu medeniyet, sizi burada yaşasanız keseriz gibi babaanne bakış açısında hallice bir tutumdan öteye gidememiş.
en basitinden, şair sinemelarda amerika propagandası yaptıran ve amerika hayranlığı arşa çıkan menderes'i hiç diline dolayamamış. neden çünkü menderes muhafazakar. sırf bu yüzden darbelere karşı çıkmıştır, yoksa komünistleri içeri attığı için darbecilere de dizdiği nameler mevcuttu bazı dergilerde. hatta aktif darbeci olan alparslan türkeş'in* partisini desteklemesi de bu ikircikliği belgeler.
bunun dışında avrupa medeniyetinin ve batı'nın türkiye'yi sömürmesi islamcı-liberal kesimin suçudur. onların yanında olmak başka onların başarıya gittiği yolun yordamını almak başka. işte bunu muhafazakarlar başaramaz. başaramadı. günümüzde o gelenekten gelen iktidar sürekli batı'ya askeri üs açmakta ve özelleştirme adı altında ülkenin yerel ekonomisini sikip atmaktadır.
bir başka duru ise şair'in batı'nın ahlakına yüklendiği şiirler, makaleler.
avrupa ahlakı ile doğu yani türkiye'nin içinde bulunduğu ahlak'ın kıyasını yaparsak.
burada açık giyinirsen ayıplanırsın ama 13 yaşındaki kıza tecavüz edersen serbest kalırsın.
orada açık giyinebilir, karşılıklı rıza ile istediğin insanla aşk yaşayabilirsin, ama 13 yaşındaki kıza 28 kişi tecavüz ederse hükümet düşer, ülke ayağa kalkar.
necip fazıl tüm masonları tek tek ifşa ederken, zamanında onların en çok beslenip serpilmesine neden olan yer olan ve zamanın konjonktürüne göre bize gram fayda sağlamamış ve sağlamayacak olan avrupayı hedef almakla kötü ettiği iddia edilir. en iyisi çok konuşmayın rezil olur kalırsınız, sefil tek hücreliler. darbelerden tut, pkk'ya kadar, ülkemizde hatta ordumuzda ne kadar kötü amaçlı gizli bir harekete destek ya da iştirak varsa bunun yarısından çoğu belki avrupadan beslendi, paradigma olarak ya da maddi olarak. ezik ezberci seni.
siz de şimdi o avrupadan beslenen mason köpeklerinin dna'sı bozuk aşağılık tohumları oluyorsunuz, haberiniz olsun.
necip fazıl ile ilgili karşılaştığım en iyi tespittir. gayet doğrudur! necip fazıl rüzgar nereden eserse oradan olmasıyla ünlüdür! bir bakmışsın msp'de bir bakmışsın başka bir yerde. Bir bakmışsın menzilci olmuş, bir bakmışsın kumarbaz! bir bakmışsın paris sokaklarında hatun bacaklarına şiirler yazan bir entelektüel.
değişik bir adamdır necip fazıl... öyle geçmişimi karıştırmayın vesaire olaylarına hiç girmeyelim komik oluyor.
Bir gün büyük şair Necip Fazıl Kısakürek'e sahilde rastlayan bir hayranı;
''Üstad, senin bütün mücadelelerin güzel, hizmetlerin eşsiz ama şu tarafın olmasa diye tenkit eder Bunun üzerine Necip Fazıl tebessüm ederek:
''şu boğaz'dan geçen lüks ve güzel gemiyi görüyor musun? Bak ne kadar lüks ve konforlu değil mi? işte böylesine lüks geminin tuvaleti de vardır'' der
gözden kaçan bir gerçektir. necip fazıl iyi bir şair olmasına rağmen sağ muhafazakar ne kadar parti varsa yanlarında olmuştur. onlar iktidara yaklaştıkça da avrupa medeniyetini hedef alan saçma sapan beyanatlarda bulunmuştur.
bütün dünya da avrupa medeniyeti örnek alınıp, hiç hesapta olmayan ülkeleri bile sınıf atlatırken koca şair fikir adamı bir gecekondu sakini gibi ürküyor avrupa medeniyetinden. kendi özünden kültüründen kopacağını düşünüyor, ortada bir kompleks var. bu kompleksle halkının hak ettiği değeri almasını sağlayacak tek yolu itiyor. hal böyleyken sadece şair olarak anılması daha iyi. yoksa günümüzde nihat doğan'da avrupa medeniyetine, kültürüne, teknolojisine sayıştırıyor sonra bmw'sine binip hızla izzet yıldızhan'ın yanına gidiyor üstadıyla hasbihal etmek için.