normal şartlarda elbette ki bizi ilgilendirmeyen ve bahsi geçen kişinin eşi ve kendisi ile arasında olan durumdur. ama ortada necip fazıl'ın ''başı açık kadın perdesiz ev gibidir. ya satılıktır ya kiralık.'' gibi gereksiz bir önermesi lök gibi dururken elbetteki eleştiriye açık bir durum haline gelmiştir. lakin burada eleştiri hedefi necip fazıl'ın eşi değil bizzat kendisi olmalıdır.
Sanki acik olan necip fazil in kendisi, zorla doverek mi kapattiracak? Tabii, dogru bundan da ekmek cikar seriat kadinlari dovmemizi istiyor sonucta(!).
fatma neslihan balaban isterse orasını burasını açsın, size ne!? sorarım. bu edebiyata değer vermeyen insanların tartışacağı bir beyandır. farkındayım necip fazıl gibi şairlerin hayatları da türk edebiyatını yazdıkları kadar etkilemektedir, ama size necip fazılın islamcı olmadan önceki hayatını da hatırlatmak isterim.
ne olursa olsun, necip fazıl olması yazdıklarıyla yeterlidir.
necip fazıl ile eşini aynı birey olarak görmeyelim. necip fazıl dinine bağlı bir insan olabilir ama eşi aynı şekilde olmak zorunda değil. ikisini bir tutmayalım sonuçta ikisi iki farklı birey.
Necip Fazıl, evlilik bahsinde onayı, şeyhinden şöyle almıştır :
--spoiler--
Huzurlarındayım:
- Efendim; bir kızla tanıştım, ismi Neslihan... Bildiğiniz modern kızlardan; Bâban'lardan, Bâbanzadelerden... Buraya kadar da getirdim. Şu anda ilerideki kahvehanede oturuyor. Takdir buyurursunuz ki, zamane kızlarına güven zor... Şüpheliyim... Ne emredersiniz?
Bir ânda şimşek gibi bir hareketle sordular:
- Üzerinde ne var?..
- Yeşil bir manto, efendim!
Yine bir anda, şimşek gibi bir hız içinde, âni bir dalış ve uyanış:
- Sen, ondan değil, kendinden şüphe et!
--spoiler--
basbakanımız 45 yıl serıatcı olduktan sonra cumhurbaskanın 45 yıl serıatcı yasadıktan sonra demokratık olacagına ınanıyorsun da necıp fazıl a mı ınanmıyosun derler adama.
dindarlık baş açıp kapatmayla olmaz bu bire.
necip fazıl,neslihan hanım ile dindar olarak nitelendirildiği dönemde evlenmiştir bu da erdemli olduğunu iddia eden,cahil olmayan (!) kuzuya.
1941 yılında 37 yaşında evlendiğinde daha hala dindar değilse bu adam hayatının yarısını dindar olmadan yaşamış demektir. bu daha da enteresan bir durumdur.
gerçi bu adam dindar olduktan sonra yazdığı ilk dönem eserlerini de reddetti. var yani böyle samimiyetsizlikleri.
samimiyetsiz bir durumdur. sen o kadar kitap yaz, hapislerde yat, şeriatı savun, sonra kalk başı açık bir kadınla evlen. sonra neslihan hanım ayrılmıştır kendisinden. bunun nedenini de merak ediyorum.