böyle bir ustayı dahi cahillikden dolayı itibarsızlaştırmaya çalışmak herhalde bu nanyi yiyenlerin neden yediğini ortaya koyuyordur .
çok net .
bir şiir aklıma geldi mehmet akif ustadan yazayımda kapak olsun bari .
Kim demiş Avrupa insanı medeni?
Ne edep var ne hayâ çırılçıplak bedeni!
Eğer medeniyet açıp saçmaksa bedeni;
Desenize hayvanlar bizden daha medeni!
*Mehmet Akif Ersoy
sanatından bihaber olmak bir yana, her insanın kusurları olabileceğini, önemli olanın bunlardan vazgeçmek olduğunu bilmeyen insanların saldırısına uğrayan büyük bir insandır necip fazıl.
Yaşasa, kendi dergisi olan ve her sayısında başmakalesini yazdığı büyükdoğu dergisinde yazmaya devam ederdi. Ki o sadece bir şair değildir, üstelik ne arka sayfa güzelleriyle tiraj yapabilen posta ve türevlerinde, ne de emrivaki ile kapılara dağıtılan zaman gazetesinde değil yazmak, onlar kendisine iftira atsalar yanıtlamaya bile gerek görmezdi. Ki siyasetten hep uzak durmuş ve hiçbir partiyi alenen desteklememiştir.
"siyaset fikrin kendisi değil, posasıdır" nfk.
Üstelik yazmaya devam etse ve ömrünün sonuna doğru başladığı gençlik hareketini tamamlayabilse, zaten cehaleti bitireceği için ne bu önerme ortaya atılabilirdi, ne de o muhabbet tellalı gibisinden haber yapan gazeteler piyasada tutunabilirdi.
Sanatından bihaber olanlar için, "cüce sanatkarlık" dediği ama bizce herbiri birer şaheser olan şiirlerinden bir örnek, son şiiri zehir:
Çocukken haftalar bana asırdı,
Derken saat oldu, derken saniye,
ilk düşünce, beni yokluk ısırdı,
Sonum yokluk olsa bu varlık niye?
Yokluk sen de yoksun! Bir var bir yoksun,
insanoğlu kendi varından yoksun,
Gelsin beni varlık akrebi soksun,
Bir zehir ki, hayat özü faniye.
tam aksine, necip fazıl'ın şiirlerini okumuş bilen birinin söylemidir. kadın bacakları adında yazdığı erotik şiirini bu teze kanıt olarak kullanabiliriz mesela.
--spoiler--
her kadının bastığı yerde sanki kalbim var
kalbim ki zevk alır ezilişinden
ömrümüzün geçtiği yolda bana sorsalar
gidiyorum bir kadın bacağının peşinden
bir kadının, içinden ağlayışı, gülüşü
gözlerinden ziyade bacaklarına yakın
bir lisandır onların duruşu, bükülüşü
kadınlar, onlar varken konuşmayınız sakın
ince sütunlardaki ilahi güzelliğe
bacakların ruhudur şekil veren, diyorum
bacakları bir kalın örtüde saklı diye
mermerde kalbi çarpan venüs'ü sevmiyorum
boynuma doladığım güzel putu görseler
insanlar öğrenirdi neye tapacağını
kör olsam da açılır gözüm ona sürseler
isa'nın eli diye, bir kadın bacağını
--spoiler--