bir gazetede köşe yazıları yazan bir kadın gazeteci islamla alay eder bunun üzerine üstadta bir yazısında kadını ağır bir dille eleştirir hatta yazısının bir yerinde eşşek der bunun üzerine kadın kendisinden şikayetçi olur mahkemede hakim sorar "bu hanımefendiye eşşek demişsiniz hiç inkar etmeyin elimde yazınız var" üstad "peki bu suç mu" hakim"bak necip işi zora sokma elbette suç hem hanımefendi kendisinden özür dilerseniz şikayetçi olmayacakmış" der bunun üzerine üstad "sayın hakim peki eşşege hanımefendi demek suç mu?" hakim soruya şaşırır "suç değil" der üstad "o zaman bu hanımefendiden özür diliyorum" der.
bir gün necip fazıl'la, nazım hikmet gemiden iniyorlarmış. necip fazıl oruçmuş. nazım hikmet değilmiş. derken açlıktan ölmek üzere olan bir köpek görmüşler nazım, necip'e:
" bak necip galiba köpek de oruç tutuyor, senin gibi. " deyince necip fazıl: "bilmez misin nazım köpekler oruç tutmaz." diye cevabı yapıştırmış. nazım hikmet hayranıyımdır ama ben bile kabul ettim feci ayar...
bir gün arkadaşlarından biri necip fazıl a der ki:
- üstad bu sigara denen beladan nasıl kurtulacağız?
üstad hiç düşünmeden yapıştırır cevabı:
- getirin de yakalım şu gavuru!
Bir gün öğrencilerinden biri Necip Fazıl'a demiş ki:
Hocam bir rüya gördüm, bütün bitkiler, ağaçlar ALLAH'a secde ediyordu, bir tek tütün secde etmiyor karşı çıkıyordu.
Necip Fazıl şu cevabı vermiş:
-Getirin o kafiri yakalım ...
Hakim Saçı sakaLı Uzamış Necip FazıL'a Maymuna Dönmüşsün Necip demiş. Necip fazıl yüzünü Duvara çevirip Şimdide Duvara Döndüm Demiş.
--
necip fazıl bir gün konferanstayken arka sıralardan kendisine bir salatalık fırlatılmış hiç bozuntuya vermemiş ve konuşmasının sonunda
necip fazıl:-bunu kim fırlattı?
bir fırlama:-ben fırlattım.
necip fazıl:-tamam gel al kimliğini demiş ve nefis bir cevapla tamamlamış konferansını.
Nur Harmanı'nın pırıltılı kalemi Necip Fazıl'ın da içinde bulunduğu uçak, Yeşilköy Havaalanından kalktıktan kısa bir zaman sonra arızalanır ve geri döner.
Havaalanındakiler merakla, "Ne oldu, nasıl oldu?" diye sorarlar. mübareğin cevabı hem teslimiyetçi hem de hikmetli:
"Ahirete kabul etmediler, geri döndük."
hüseyin üzmez, emin yalmanı vurduktandan sonra necip fazıl ve osman yüksel serdengeçti de azmettirici olarak tutuklanır. necip fazıl hüzeyin üzmeze sorar
- oğlum neden vurdun adamı
+ sen öyle istersin diye düşündüm üstad.
necip fazıl osman yüksel serdengeçtiye döner:
- görüyor musun osman ayağa kalk sakarya dedik bizi bir kişi anladı; lakin o da yanlış anladı amuda kalktı.
necip fazıl bir gün kendine iftira eden bir gazeteci için "onun kalemini müsait bir yerine sokarımé der. gazeteci onu mahkemye verir. hakim sorar:
-bahsi geçen lafı söylediniz mi?
necip fazıl:
- söyledim efendim der. ve cebinden kalemi çıkartır der ki bernim müsait yerim ceketimin iç cebidir eğer onun müsait bir yeri başka yeriyse ben napabilirim hakim bey?
Yine mahkemede savunma yaparken bulunduğu konumdan ve etrafında gelen tepkilere sinirlenen Necip Fazıl kendisine hakim olmayıp "buradakilerin yarısı eşşektir" der. Buna oldukça sinirlenen hakim sözünü geri almasını söyler .Üstad bu tükürdüğünü yalar mı? Keskin zeka küpünün verdiği cevap :
-"Tamam,sözümü geri alıyorum buradakilerin yarısı eşek değil"