yol arkadaşları, silah arkadaşları kelle koltukta savaşırlarken, onurlarıyla ölürlerken, "benim ocakta yemeğim vardı" deyip sizi cephede bırakabilecek komutan idaresinde savaşa girmektir.
her türlü varım. elin yahudisi,amerikalısı karınıza kızınıza toprağınıza saldıracak, sizde başta necdet özel var ben yokum mu diyeceksiniz.çevik bir olsa en önde mi savaşacaktınız.valla kadında kızda toprakda sizin.keyfiniz bilir.
normal bir durumdur. çünkü saygı kişiye değil rütbeyedir. ordu dindarlacakmış? 1920'lerde harp okullarında hafızlık yarışmaları yapılırdı. ayrıca merak etmeyin savaş zamanı savaş zamanıdır. kimsenin aklına namaz gelmez.
Demokrasiler de askerden beklenen dindar yada laiklik yanlısı olması değil, seçilmiş hükümete karşı duyacağı sadakat ve saygıdır. insanlardan yasalara uymaları beklenir, olaki orgeneral oldun diye sen yasaların üstüne çıkamazsın. eğer siyasi bir tavrı ve siyaseten söyleyebilecek bir fikrin varsa da bunun kanalları açıktır. devlet görevinden ayrılır ve siyasi bir hayat sürebilirsin.
sonuç itibarı ile askerlik aslında "adam öldürme sanatı" değil , ast-üst ilişkilerin kesin riayet etme sanatıdır. bunu başaran her komutan iyi bir askerdir ve arkasında da savaşa gidilir.
Bir asker birlikte yola çıktığı, birlikte kıdem ve rütbe aldığı, birlikte savaştığı, çarpıştığı ve birlikte makam mevki sahibi olduğu yol arkadaşlarını, silah arkadaşlarını hatta devrelerini yarıyolda birakiyorsa, en azından istifa etmiyorsa bile koltuğu reddetmiyorsa, o kişiyle değil savaşa tatbikata gidilmez.
savaşmak rütbeye değil cesarete ve zekaya bakar. simülasyon eğitimlerinde o pek başarılı olan paşalar ardlarındaki dayanak geri çekildiği için emeklilik istediler yalan mı bu?
atatürk çanakkale zaferinin kaderini değiştiren hamleleri uygulamaya koyduğunda albaydı.
istifa eden paşalardan daha iyi yönetileceği düşünülen allah göstermesin durumudur.
laikçi aptallar ile siyasal islamcı aptalların savaşmak yerine, iktidar hırsları için laf ebeliğine devam edecekleri, yine garibanların şehit olacağı savaş olacaktır.
çanakkalede savaşın en kızıştığı dönemde bile farz namazlarını aksatmayan ecdadının yolunda gitmektir, necdet özelin adını daha bu sabah duyanların bile yorum yapıyor olması ise komiktir, yani sorun başta kimin olduğu değil, namaz kılıp kılmadığıdır kemocanlara göre.
türkiye' yi ne kadar sevdikleri belli ülkeyi kaosa sokmak için istifa ediyorlar, tutuklu olan arkadaşları serbest kalacakmış, kusura bakmada sen kimsin? suçluysa çekecek cezasını, suçsuzsa serbest kalır gider neden bu kadar kuduruklaşıyor, karışıyorlar bu yargıya anlamış değilim.. işte bu sizin ülke sevginiz? ama artık yemiyoruz, artık ne yaparsanız yapın kriz yok, bu ülke emin ellerde...
artık gerçek ülke sevgisiyle, işinin ehli paşalarla ve devlet memuru olduklarını unutmamış unutmayan paşalarla yola devam etmeliyiz...
insan kanı bozuk olduktan sonra, ayakkabısını bahane eder yine gitmez savaşa. Bir takım da GK. Başkanını bahane ediyor. Gidecek elbet herkes, gitmeyen vatan hainidir.
jandarma'nın uyguladığı yarı pasif taktikler sebebiyle rasyonel pratiği zehirlenen bir kimsenin bütün kara kuvvetlerine emir ve talimatlar yağdırmayacağını ummalıdır insan... aksi taktirde iş zordur.