tamburi cemil bey'in oğlu mesut cemil bey'in öğrencisi imiş. ileri derecedeki miyop gözleri nedeni ile tamburu öğrenirken hayli zorlanmış. bazıları bu nedenle necdet yaşarın usul bilgisinin olmadığını, ritim duygusunun eksik olduğunu söyler. icrasını dinlerken bazıları bunu hissedermiş. cinuçen tanrıkorur tarafından beğenilmeyişi de bu nedenle olabilir.
not: miyop gözle usül kaçırma arasında ne tür bir ilgi olabilir diyenler için şunu diyeyim. insan bir enstürmanı çalmayı öğrenirken önce notaya bakar, sonra klavyede o notanın karşılığı olan sesi bulur ve mızrabı tele vurur. sanırım bu engel eğitimi aksatmış olabilir. ama usta taksimlerde harikadır. çünkü taksimlerde usülde yoktur ritimde. taksim doğaçlama çalınır. doğaçlama çalınan başka ritimsiz müzik yoktur kanımca.
Türk musıkisinin öteki sazlarına göre, ses hacmi düşük olan tanburdan yüksek bir ses verimi elde etmek amacıyla, daha kuvvetli mızrap vuruşları geliştirmiş; sol el kıvraklığını mızrap vuruş şiddetiyle bütünleştirmiştir. Bu sağ ve sol el tekniğini değişik hareketlerle beslemek amacıyla, ses kaydırma (glissando) tekniğini tanbura uygulayarak çekme seslerden yararlanmıştır.
Öte yandan, bağlamaya özgü tezeneleri tanbur mızrabıyla, klasik musıki zevkiyle biçimlendirerek taksimlerinde halk musıkisi temalarına da sık sık yer vermiştir. Bu uygulamalar, sazın çeşitli tınılarını daha iyi ortaya çıkardıgı gibi, çalınan parçalara da yeni nüanslar verilmesini sağlamıştır.
Yaşar, uzun sapı yüzünden çok kıvrak bir teknikle çalınması zor bir saz olan tanburu keman, klasik kemençe, ud, kanun gibi daha kıvrak sazlara rahatlıkla ayak uydurabilecek bir sağ ve sol el tekniği ile çalabilmek için çok çalışmış bir tanburidir. Sol el kıvraklığını hem yüksek tınılı, hem de zengin, doyurucu seslerle birleştirebilmesi tanbur tekniginin en ayırt edici yönüdür.
Yaşar, Tanburi Cemil Bey'in tekniğiyle beslenmiş olan bütün bu özellikleriyle, sazı "tam kapasiteyle" kullanma yolunda yeni bir tanbur teknigi ortaya koymuştur.
yazarın notu: niyazi sayın ile birlikte eli öpülesi, baş üstünde taşınası müstesna insandır.
tanbur denince aklıma gelen(yaşayan) tek isimdir. hayatını anlatan mükemmel bir belgesel seyretmiştim. sanatının büyüklüğünden konu açıldığında mütevazılığı hiç elden bırakmadan tıpkı bir sanatçıya yaraşır şekilde cevaplar veriyor, yorumlar yapıyordu. günün her saati dinleyebildiğim, tanburun büyülü sesiyle beni alıp götüren büyük bir sanatçıdır. bugün başta göksel baktagir olmak üzere birçok ünlü virtüözün hocasıdır. onu dinlemek içmeden sarhoş olmaktır...
70'li yıllarda amerika'da çekilmiş videoları vardır. kalın gözlükleri, sarı gömleği ve kendine has tarzıyla pek bir sevimlidir büyük usta buralarda. sonsuz saygı ve sevgiyle anıyoruz.