nefin adı madı var iyi kötü de, diplomada balıkesir üniversitesi yazacak ona yanarım. nef keşke hep enstitü kalsaydı ya da hiç balıkesir üniversitesine bağlanmasaydı.
türk dili ve edebiyatı okumayı düşündüğüm eğitim fakültesi. bu eğitim fakültesinde okuyan veya okumuş olan arkadaşlar mesaj atarsa bir kaç soru sormak isterim.
balıkesirin merkezini biraz daha canlı tutan fakültedir. yapısı biraz karışıktır labirent gibidir yani biraz zor bulursunuz aradığınız yeri. gitmemek için zamanında çok çabaladığım ama şimdi bokdan bi yerde üniversite okuduğum için özlediğim güzide fakültedir. gidin lan gidin iyidir balıkesir.
öğrenci yemekhanesinde artık salata verilmemektedir sebebini bilmiyorum ama fiyatı 1.75 in üzerine çıkaramamış olmaları da olabilir 2 lira olsun biraz daha iyi çıksın yemek yeterli bize de, git gide bozmaya başladılar yemekleri o kesin.
tarihi bir üniversite olduğundan adından dolayı öğrenci çekiyor, bir de bursa, eskişehir, çanakkale, izmir, aydın, manisaya yakın olmasından. gerçi dokuz eylül ü de izmirde deniz var diye tercih eden çok ama, bunu da dediğim sebeplerden tercih eden çok, kampüsü ta ebesinin ..ında olduğundan burada okuyan kendini merkezde olduğundan şanslı sayar. binasının bir liseden farkı yoktur. eğitimi tamamı ile muammadır en azından ingilizce öğretmenliği için( hazırlık da bile daha zor sınavlar oluyorduk biz aq). beden eğitimi öğretmenliği de burda olduğundan diğer insanlar gıcık olur, millet sınıfta ders görüp kafaları sikilirken bunlar ders diye tenis oynarlar, siz de haliyle mal gibi bakarsınız. ama tesisler tırtın ötesindedir ulan birçok şehirde parktaki basket sahaları bunların sahalarından daha iyi, halı saha akla zarar zaten, bir de baü nün rektörü zırt pırt gelir bu dandik okulunu görmeye arada lokma ve pilav dağıtır öğrencileri yesin diye. anlayacağınız eğitim fakültesi diye kurulmuş eğitim bilimleri adına bir şey öğretmeyen bir ali teröre sahip olan fakülte. 2013 itibari ile bünyesinde dolaşan iki tane erasmus öğrencisi var, çocukları izmir, istanbul ve balıkesir üçlü seçeneği arasında ya fena kandırmışlar, ya da onlar öküzmüş hiç araştırmadan gelmiş. bu arada yemekhanede şu anlık yemekleri 1.75 dir ama genelde tırttır yemekleri, çorba diye su verirler, etli yemeklerde etten çok hayvan yağı bulunur. aynı pilavı bir gün ada pilavı, bir gün padişah pilavı diye kakalarlar. minestrone çorba diye kremalı sebze çorbası verirler. yakında verdikleri muza da farklı isim takarlarsa şaşmam yani. anlayacağanız iyi yanı az kötü yanı fazla bir fakültedir, eminim buradan da kötüleri vardır ama yabancı dilde 500 puan alıp ekonomik yeterliliği de olup boğaziçine gidebilecekken burada kalan salak balıkesirlilerden ya da çok yüksek puanlarla buraya gelenlerden olmayın üzülürsünüz.
2012 yılı sonbahar dönemi itibari ile ingilizce öğretmenliği bölümünde iki tane fulbright ile gelmiş amerikan vardır, ikisi de zenci( ırkçı düşüncem yok başka sıfat yok onlar için bildiğim) birinin ismi russell adam siyaset bilimci ne işim var benim burada havasında, diğeri gregory müzik öğretmeni kral adam resmen bedava stand up yapıyor derste 2. senesiymiş zaten alışmış ve balıkesiri de seviyor adam o derece yani, bir de ingiliz gibi konuştuğunu sanıp konuşamayan türk hocalar var, zira bu duruma gregory ile yaptığımız konuşmada gregory de katılmıştır, adam bir ingilizin dediğini anlıyorum ama onun dediğini ben de anlamıyorum dedi, ayrıca bu anlaşılmayan kişi telafuz dersini veriyor adam o kadar kaptırmış ki kendini, türkçesi bile kaymış artık.
labirent gibi bir ana binası olan fakülte bilmeyen birinin aradığı yeri ilk başta bulması çok zor, balıkesire hayat kata yer de denebilir baünün tek güzel tarafı tarihi bir okul ama tarzıyla liseden pek farkı yok fazla üniforma zorunluluğu getirseler bildiğin lise yani.
türkiyenin en köklü eğitim fakültelerindenmiş. kuruluşu 1910 olup,o zamanlar muallimhane adıyla hizmet vermiş, yök kurulduktan sonra uludağ üniversitesine, 1992 yılında balıkesir üniversitesinin kurulmasıyla da balıkesir üniversitesine bağlanmıştır. binası güzeldir,bahçesi güzeldir. aynı zamanda sevgilim okulumdur kendisi.
istanbul'da olmam sebebiyle bugün gerçekleştirilen erasmus partisine katılamadığım üniversite.
bu sene, okulda 3.senem olmasına rağmen bir kez olsun katılamamış bulunmaktayım erasmus partilerine.
memleketimin üniversitesidir. lise yıllarım bahçesinde basketbol oynayarak geçsede hiç üniversiteli düşüremediğim fakültedir. eskiden akıl hastanesi olduğu da söylenir. karşısında bulunan üniversite kafe de çok ilgi gören bir yerdir. bahaneyle sabri abinin de reklamını yapayım.
4 yılım geçmiştir. eğitimi ünlü bilinse de geçmişte yaptığı isimden kaynaklanır bu ün. şimdiki hali laçkadır. abazan duvarı vadır. bu sayede manitasız kalınmaz.
binası her hangi bir üniversite ortamını andırmasa da bahçesi nedense bütün öğrenciler tarafından sevilir. özellikle tenis sahasının karşısında ki çimenlik için "denize karşı" diye tabir kullananlar da vardır. 2009 yılında dış cephesi ilginç bir şekilde yenilenmiş ancak bahçeye nedense el atılmamıştır. her ne kadar sevilse de bir piknik alanı için bile daha iyi dekore edilmiş denilebilir.
şehrin en kötü yerinde yani merkezinde olması biraz kötüdür ne birazı çok kötüdür. her şey pahalıdır. yazıktır günahtar bir ev kirası bir yurt bu kadar pahalı mı olur? resmen öğrenci düzüyorlar. daha ortamını göremesemde bir liseyi andırdığın için bir kampus olmadığı için ortami ne kadar güzel olablir ki diye de düşündürendir.
ayrıca;
(bkz: ne yapcam lan ben orda)