mükemmel karadeniz şivesi konuşabilen bursa'lı oyuncudur. yıllarca çiçek taksi dizisinde niyazi rolünde oynadı. sinemada ise en çok bilinen rolleri arabesk filminde kaya, teyzem filminde niyazi ve davacı filminde dursun rolleridir, son olarak berlin kaplanı filminde ata demirer'in eniştesini oynamıştır.
arabesk, namussuz namuslu, davacı gibi türk filmlerinde rol almış komik adam. seksenlerde çevrilen türk filmlerinde bolca görülebilir kendisi aslında. bir ara televiyonda yayınlanan bir programda boy göstermişliğide vardır.
bugünkü yazısında eğer türkiye kupası finali urfanın sıcağında saat 15:00 da değide, gece oynansa fenerbahçe kesin alırdı kupayı diyerek, beni benden alan, türk spor medyasına gürcan bilgiç gibi bir fenomeni hediye eden spor yazarımsı...
türkiye'nin sayılı komedyenlerinden biri olan bu şahısın 28 şubat 2010 büyükşehir belediye fenerbahçe maçından sonra yazacakları merak konusur. takipçisi değilim valla, gözümde zaytung-bobiler-necati bilgiç üçlemesinden biri sadece. her 10 maçın 9.5 tanesinden sonra "hakem rezaleti" başlığı attıktan sonra bu maçta fırat aydınus'un annesi hakkında görüş bildirebilir.
--spoiler--
hakem rezaleti
f.bahçe farklı kazanacağı maçı hakem rozeti takmış bir zavallının maç boyunca yaptığı büyük hatalar ve bursaspor'a yaptığı ikram sonunda 3-2 kaybetti. maçın başında öne geçen sarı-lacivertliler farka gidecek bir futbol gösterirken hakem devreye girdi ve bursasporlu futbolcuların kendini her yere atışına f.bahçe aleyhine faul verdi. bunlar yetmedi. 82'de f.bahçe 2-1 galipken ceza sahası içinde havadan gelen bir topa volkan'la beraber çıkan ve rakibine dokunmadan topu çıkaran bilica'nın aleyhine çift vuruş vererek bursa'nın beraberliği sağlamasına neden oldu. daum'un bundan sonra son dakikada galip gelmek için gökhan gönül yerine gökhan ünal'ı alması ve tüm hatlarıyla rakip sahaya geçmesi sırasında kaptığı topla kontratak yaparak ve kaleci volkan'ı mağlup etmeleriyle beraberlik için çırpınan bursaspor'un maçı 3-2 kazanmasını sağladı.
mhk hataları tespit etsin
bursaspor için söyleyecek bir şey yok. i̇stedikleri bir hakemle arzuladıkları sonuca ulaştılar. f.bahçe hakem hatalarıyla bu defa beraberliği bile kurtaramadı. şimdi bülent yıldırım'ın hatalarını tek tek sıralayalım. 30. dakikada özer'e kontrolsüz giren ve sakanlanması neden olan bursalı aleyhine faul bile çalmadı. daha sonra alex'e sahanın ortasında koşarken sol koluyla yüzüne vuran bursalı volkan'a sarı kart bile göstermedi, ki kırmızı kartlıktı. i̇brahim'in kendini her yere atışında lehine faul çaldı. 71. dakikada semih, i̇brahim tarafından yaka paça yere indirildi ve ceza alanı civarındaki bu olaya faul bile vermedi. en sonunda da yukarda belirttiğimiz olaylı faulden bursa'nın galip gelmesine yol açtı. merkez hakem kurulu'nun bu maçın kasetini alıp bülent yıldırım'ın ne kadar çok hata yaptığını tespit etmesini, yıldırım'ın da düdüğünü duvara asmasını öneririm. f.bahçe bunu da telafi eder ama namuslu hakemler
--spoiler--
şeklinde bir yazı yazmış ilginç insan. "82'de f.bahçe 2-1 galipken ceza sahası içinde havadan gelen bir topa volkan'la beraber çıkan ve rakibine dokunmadan topu çıkaran bilica'nın aleyhine çift vuruş vererek bursa'nın beraberliği sağlamasına neden oldu." cümlesini alkollüyken yazmış heralde. rakibine dokunsa çift vuruş değil, penaltı olurdu.
dünkü fenerbahçe-bursaspor maçı ile ilgili evlere şenlik bir maç yazısı yazmış şahsiyet, aziz yıldırım yazsa bu kadar taraflı ve fanatikçe yazamazdı.Hemen hemen tüm yorumcuların hakemi başarılı bulduğu bir maçta hakemden dert yanmak için hayata sarı lacivert gözlüklerle bakıyor olmak gerek sanırım.
köşe yazarlığı ve futbol yazarlığıyla uzaktan yakından alakası olmayan amigo kişilik. bunun yanı sıra fenerbahçe yenilince çılgınca hakeme ve rakibe sallayıp durmaktadır.
--spoiler--
tarih tekerrür ederse -ki bunu gösteriyor- f.bahçe ligi şampiyon bitirecek. zira iki sene önce ligi zirvede bitirdiği zaman da istanbul büyükşehir belediye'ye atatürk olimpiyat stadı'nda 2-0 yenilmişti. demek ki bu yıl da tarih tekrar yaşanacak. şaka bir yana sarı-lacivertli takım geçen hafta rakibinden 6 gol yiyen istanbul bşb karşısında çok baskılı bir futbol oynamasına ve yeter sayıda pozisyon bulmasına rağmen rakibinin duvarını delemedi ve sahadan 2-0 yenik ayrıldı.
hakem cüneyt çakır başarılı sayılacak bir maç yönetti. gollerdeki ofsaytlarda yardımcılarının hatası vardı. gösterdiği kartlarda sadece gökhan gönül'e çıkan ilk sarı kartta hata yaptı
--spoiler--
beklenildiği gibi fenerbahçe'nin attığı gole nizami diyen tek spor yazarı. şimdi bu adamın sözlükteki fenerbahçeli arkadaşların çoğundan ne farkı var? saçmalamak sözlüğe özgü bir şey değilmiş demekki..
--spoiler--
ilk yarıda Fenerbahçe'nin Önder'in göğsüne çarpan ve güzel bir atakta Deivid'in kazandırdığı gollerle 2-0 Fenerbahçe'nin galibiyetiyle kapandı. Bu arada son saniyelerde Uğur'un kaçırdığı mutlak bir gol de vardı.
--spoiler--
el anuna koyayım el işte. daha ne kadar açık olabilirki pozisyon. neden göğüs fetişistliği yapıyorsunuz.? ilk önce el'e el deyin, göte göt.. sonra yorumlarınızı yapın ki samimiyetinize inanalım. aksi halde trışkadan masallar.
başka bir boyutta maç izlermişcesine yazılar yazan spor yazarı! fener döküldüğünde bile iyi oynadı ama hakemlere yenildi gibi yazıları çoktur. at gözlüğüyle yazılar yazar ve gerçeklerle alakası yoktur *
kayseri maçından sonra yazdığı köşesinin başlığı böylesi görülmedi olan adam. bu başlıkta yazar julius aghahowa'nın uzuvlarından birine mi sesleniyor diye düşünmeden edemiyor insan.
olağanüstü devrik ve anlamsız cümleler kurabildiğini farkettim yazarımsı.
ayrıca son köşe yazısını "Bu arada farklı mağlubiyete rağmen takımın son dakikaya kadar destekleyen sarı-lacivertli taraftarları da takdir etmek gerekir. " şeklinde bitirmiştir. adamlar sahayı terketti, boyna kayserisporu alkışladı. adam hala destekten bahsediyor...
her fenerbahçe maçı sonrası sırf ibret almak için okunması gereken amigo. yemin ederim böylesini hayatınız boyunca göremiyeceksiniz birdaha. ercan saatci galatasaraylı kalır bu adamın yanında.
sırf yine ne saçmalamış diye her fener maçı sonrası bir göz atarım bu adamın yazısına. ama bu kadar boş, yani hakikaten bomboş yazan birisini gazetede yazar yapmak ancak fotomaç'a yakışırdı zaten. entry nick uyumu gibi gazete yazar uyumu.
"Maçın sonucunu sadece hakeme yüklemek haksızlık olur." cümlesini de ilgili maç hakkında yazdığı için üzerine çok fazla gidilmemesini dilediğim adamcağız.
en azından bunu kabul etmiş, bir fanatik yazarın bu cümleyi yazması çok da kolay olmasa gerek, değil mi ey ahali?