galatasaraydan yollanmamış, yapılan transferler sonrasında "istediği kadar" forma giyemeyeceğini düşünerek kendi ayrılmak istemiş futbolcudur.
futbol hayatının sonuna yaklaşan bir oyuncunun, her maç ilk on birde çıkmak istemesinden daha doğal bir şey yoktur. fatih terim de istememisine rağmen bu makul istek nedeniyle gitmesine izin vermiştir.
2008-2009 sezonunda kiralık olarak formasını giydiği Real Sociedad kulübü sportif direktörü'nün, hakkında "golcü aldık güreşçi çıktı" dediği futbolcu. Bu açıklamayla kendisinin henüz Mehmet Yıldız'ı tanımadığı da anlaşılmaktadır.
bir thierry henry etkisi yaratıp yaratmayacağı antep maçında belli olacak topçudur. güvenim tam istediğinizi deyin ben seviyorum bu adamı. neden gönderildiğinide anlamamıştım zaten.
yazık yahu bu adamın başına gelen çöldeki bahtsız bedevinin başına gelmedi? bu nasıl bir vefasızlık, bu adam renklerine aşık olduğu takıma gelebilmek için alacaklarından vazgeçip, kendi kalitesinde bir futbolcu için düşük sayılabilecek bir bedelle oynamayı kabul etti. fenerbahçeliyim ama takımına kalpten bağlı futbolculara her zaman büyük saygı duymuşumdur necati de onlardan biri. kaybeden galtasaray oldu.
cimbomumuza hoş gelmiş, eli de boş gelmemiş oyuncudur. yalnız, transferinin gerçekleşmesi için bonservisinin bir kısmını kendi ödeyen bir aslan parçasının, senelik dört, beş milyon avro alıp emeklilik ikramiyesini çıkarmak isteyen çakallarla kıyaslanıp sonra da "ala ala bunu mu aldılar" denmesi oldukça takdire şayandır. biz bu hızla katarı da geçeriz.
necati ateş, ilk geldiğinde çekik gözleriyle at kuyruğu saçıyla değişik gelmişti gözüme, adanaspor'dandı sanırım. olmayabilir de tabii... neyse...
ilk senesinde ribery ile oynamıştı yanılmıyorsam, iyi de bir ikili olmuşlardı; 5-1'lik fenerbahçe kupa finalinde ikisi de birer gol atıp gol paslarını da birbirlerine vermişlerdi... sonra ribery kaçtı, neco bitti...
tabii bunda bizim oyuncudan yararlanmayı anlamayan dahi teknik direktörlerimizin de payı büyük. necati ankaraspor'a şutlandığında onunla birlikte kiralanan iki oyuncunun da ** aksine feci iddialı beyanatlar vermişti, "coşacağım döneceğim".
sonrası hüsran... koskoca bir ilk devrede yanılmıyorsam üç gol atmıştı biri de penaltıdandı... akabinde ibb'ye gönderildi, florya kapılarında ağladı, zamanında aman bayrak dikmesinler sahamıza diye sabaha kadar nöbet tuttuğu o saha ona kapalıydı artık... ibb'de ise coştu... tabii bunda ona eşlik eden ibrahim akın'ın da payı büyüktü. bu performansına gölge düşüren tek maç ise galatasaray maçıydı, ankaraspor'da da yaptığı gibi galatasaray karşısında maça asılmayan necati, takımlarını olası galibiyetlerden ediyordu...
sonrasında ödül olarak ispanya'ya kiralandı... ki bu kiralanma hadiselerine dikkat çekmek isterim; kulüp inatla satmıyor, ama inatla kadroda da istemiyor... ilginç tabii... sonra yapabileceği en iyi işi yaptı; sustu ve bekledi...
tabii bu süreci sorgulamamız lazım, hasan şaş ve ümit karan ile birlikte adının karıştığı fuhuş operasyonları mıydı bu süreci hazırlayan, yoksa almayı bırakamadığı kiloları mı?
ne olursa olsun necati galatasaray kadrosunda olmalıdır diye düşünüyorum, hele ki ümit ve hasan gibi eskilerin de gittiği bir sezonda oyuncuları sarı kırmızı armaya ısındıracak bir isim gereklidir... ne o, hakan şükür yapabilirdi de necati neden yapamasın?
yüzyıllardır saç modeli aynı. insan hiç mi sıkılmaz. gram değişim yok. her gün mü gider insan berbere. hiç unutmam bi maçta gol atınca arkadaşları saçlarını bozmuştu da fırçalamıştı arkadaşlarını. gol sevincini de piç etmişti.
