gençleri korkutmak istemem ama bu acı bir gerçek o nedenle bu konuya değinmek gerekiyor. 35 yaş çok önemli bir sınır. bilimadamları 35 yaşından sonra anne-baba olanların bebeklerinde genetik problemlemlerin daha çok olduğunu istastistiklere dayanarak söylüyorlar. bunu doğrular nitelikte arkadaş çevremden biri iki örnek vermek istiyorum:
1) yakın bir aile dostumuzun iki yıl önce kızları (12 yaşında) trafik kazasında vefat etti. iki küçük oğulları vardı. kızlarının acısını unutabilmek için tekrar çocuk yapmaya karar verdiler. anne 41 yaşındaydı. ikiz bebekleri oldu. biri malesef down sendromlu dünyaya geldi.
2)üni.'den başka bir arkadaşım 36 yaşında, eşik 38 yaşında. iki kızlarının yanına bir erkek çocuk istediler. bebek apert sendromuyla dünyaya geldi. parmaklar bitişik, kafatasında bıngıldak yok. mental durumu henüz belli değil. bıngıldak açmak için ameliyat oldu.
3)başka bir arkadaşın da (anne baba 35 yaş üstüydü) bebekleri omiriklik eğriliği (skolyoz-genetik) hastalığıyla doğdu. 10 yaşında birkaç gün önce o da ameliyat oldu.
şimdi bu örnekler acı fakat dikkate alınması gereken örnekler. burda sorunlu bir çocukla uğraşmanın zihinsel, fiziksel, psişik..etkilerini, üzüntülerini, çöküntülerini bir kenara bırakalım dünyaya gelen bir insana bunu yapmaya hakkımız var mı? sapasağlamken bile bu dünya hayatı bize aşırı yorucu, bıktırıcı, eziyet edici gelirken, böyle bir çocuk bu dünyada ne yapacak? cevabını vicdanınıza havale edip, elinizi çabuk tutmanızı öneriyorum.