bunu iyice bir düşünün derim, sadece bize ait tamamen orijinal olan neyimiz var?
doğdun isim verdiler senin mi? çükünü kestiler sana sordular mı? okula gönderdiler, şu dili konuşacaksın dediler, erkek şöyle olmalı kadın böyle olmalı dediler, evlenmek zorundasın, bu para yıllarca bunun için çalışacaksın sonra öleceksin, bu dine inanacaksın, bu ağaç, bu gökyüzü, bu deniz dediler. bunların hangisini sen çıkartıp istemek durumundasın, tüm kavramlardan uzak tamamen senin beş duyu organınla deneyimlediğin sana ait olan ne var? gökyüzüne bakarken bile başkalarının kavramlarını kullanarak tanımlıyoruz bu yıldız bu güneş bu ay vb.. gibi, gerçekten ay sadece alfabedeki 29 harfin ikisiyle anlatılabilecek bir şey midir veya diğer kavramların hepsi.
ayrıca senin olmayan her cevap yanlıştır. hiçbir şekilde sana ait olmayan yalan bir hayatı yaşıyorsun ve böylece ölüp gideceksin. sahi yaşamak nedir? başkaları sana yaşıyorsun dediği zaman mı gerçekten yaşarsın yoksa tamamen sana ait olan bir hayatı yaşadığın zaman mı? cesaretsiz, korkak, karaktersiz varlık ancak varlığını tamamen olmayan bir şey için feda edebilir buradan bakınca bir ağaç bile bizden çok daha karakterlidir ve cesaretlidir de, çünkü bu kısır döngüden çıkamıyoruz çünkü korkağız.
bundan daha büyük yalan ne olabilir. veya diğer yalanların bir önemi var mıdır.