mücadeleye devam ederim. Herşeyin mutlaka bir yolu vardır, her problemin bir çözümü vardır. Sadece o an yanlış yerden bakıp yanlış adımlar atılmıştır. Alternatifler yaratılmalıdır. (bkz: ya olacak ya olacak)
şayet hedefim kendime göre doğruysa ki, bunu tespit etme süreci esnasında tam bir istişare konseyi üyesi olurum. bilgili tecrübeli, sözüne güvenilir kişilerin etrafında mekik dokurum. hazırlıklarımı tamamlayınca kararımı veririm.
önce kendi iç dünyamda sükunetimi sağlarım. sakin kafayla gözlerden uzak tenha bir mahalde planımı yaparım.
sonra, önce asla ümidimi kaybetmemeye gayret ederim. hiç bir şeyin, hatta bu esnada süreç olumsuz gitse bile moral motivasyonumu kaybetmemeye azami dikkat ederim. süreci önce analiz eder tahmini sonuç alma süresini hesaplarım. elimden geleni yapar, gelmeyeni de araştırır yapmaya, eksiklerimi tamamlamaya gayret ederim. bu arada eğer mücadele ettiğim kişi kurum yada her neyse ona da umut telkin ederim. zaman zaman aşamaları değerlendirir gelişme kaydedilip edilmediğini kontrol ederim. aktif olarak tüm seçenekleri masaya yatırır, pasif olanları da göz ardı etmem. mutlaka bir b-c-d planım vardır. gerekirse tüm gidişatı komple değiştirebilecek radikal bir karar verip olayların akışını lehime çevirmeye uğraşırım.
--diyelim ki arzu edilen sonuç alınamıyor. o halde tüm planı gözden geçirir yapılan eylemleri didik didik eder filmi geriye sarar nerede hata yaptığımı fark etmeye bakarım. hata varsa önce kendimde ararım, ekibime de olumlu, yapıcı, yüreklendirici tavırlar sergileyerek onlarında havaya girmesini sağlarım. odaklanırım olaya. ekip çalışması başarıya giden yolun ana kavşaklarından biridir.
--süreç uzadığı halde sonuca ilişkin emareler belirmediyse hala ısrarla işin sonuna dek sabırla beklerim. zira en büyük hatalar başarıya ramak kala vazgeçilen işlerde meydana gelir.
--gece, gündüz, hemen her yerde ve zamanda kafamın arka planında olayı sürekli düşünürüm, gerekirse kendi kendime fikir alışverişinde bile bulunurum.
--şayet benden ve ilahi kudretin mutlak kader çizgisinden kaynaklanan bir durum söz konusu değilse mutlaka başarılı olacağıma dair inancımı ve rabbime olan güvenimi sürekli tazelerim.
--ve eninde sonunda iş ayyuka çıkar. kar / zarar, olumlu yada olumsuz, olur veya olmaz lığı kesinkes belli olunca artık, bu esnada vicdanen rahat ve huzurluyumdur.
--kendimi, kaderimi, insanları, toplumu suçlamayı bırakırım, kendimle yüzleşir elimden geleni yapıp yapmadığıma bakar ve son noktayı koyarım.
--çarelerin sona erdiği, umutların tükendiği, an sonuç anıdır. o ana dek gidişatımı değiştirmem. asla vaz geçmemem gerektiğini bilirim. sonra kabul süreci başlar. inanç ve tevekkül ve kabullenme bu esnada devreye girer.
--rotayı yeni hedefime doğru değiştiririm. mücadeleye devam ederim rabbimin izniyle..
Bahsedildiği gibi olmuyor. Hayat beynelmilel durmuyor. Dursa belki daha az yorucu olur. En azından ben öyle sanıyorum. Hayat tüm fahiseligiyle devam ederken yavaşlıyorsun sadece. Filmlerde yol sahneleri olur; aydınlatma ışıkları birbirini takip eder yada kalabalık bir köprünün sabahtan akşama hızlı çekim akışı gibi. Hep hızlı çekim ama sürekli. Akliniz ağır cekimdeyken adımlarınız,planlarınız,nefesiniz,
günlük kararlarınız...hepsi ve daha fazlası alabildiğine hızlıdır. Bunu unutturmaya yarayan dogal bir antidepresan olarak nitelendirmek kifayetsiz olurdu. başlı başına birbiriyle çelişik ,sebepsiz deli saçması bir savaş için yeterlidir içinizde. Yorulursunuz..olması için çaba sarfetmekten vazgecmistiniz halbuki nerden peyda olur bu haller. Her metrobüs durak anonsunda,her reklam panosunda,yeni gelen mailde,her öğle yemeği masasında,akşam eve gelirken anahtar arama faslında...akla gelmesinin imkânsız olduğunu düşündüğün her yerde. Sonuç olarak fak yu biç.