Bi kuzenim var benden küçük evde çok bunaldığını ve tek başına dışarıya gezmeye alışverişe falan gönderilmediğini söyler hep. Neyse dedim kalk gidelim gezelim alışveriş yapalım sen de hevesini alırsın.
Neyse gittik yüzünde tek bi gülücük yok merkeze indik napalım ne istersin dedim hevesle sinemaya gidelim dedi tamam dedim gel senin istediğin filme gitcez. Oo havalara uçtu falan sonra film seçmeye gittik abla ben seçemiyorum boşver sen de yorulma eve gidelim dedi. Ne diyon lan diyesim geldi o kadar binbir iknayla gelebilmişiz zaten. Neyse çanta alalım mı bana dedi. Tamam dedim bak bir sürü çantacı var giycez hepsine hangisini beğenirsen onun modellerinu ararız dedim. Tamam dedi. Ama hala yüzünde gülücük yok. Neyse elli tane çantacı dolaştık bi tanesini beğendi sonunda onunda renginu sevmedi. Gittik başka çantacılara o çantanın siyahını aradık saatlerce. Ve bu kaç saatin sonunda bulduk. Nasıl havalara uçuyorum mutlu olcak çantayı bulduk diye. Bir iki dakika kadar çantaya baktı ve sonra dedi ki abla ben vazgeçtim eve gidelim. Onu orda bırakıp eve gidesim geldi. O kadar uğraştım götüm çıktı onu memnun etcem diye bi kere gülümsemedi. Bi de üstüne saatlerce uğraştırdı. O gece bacaklarımın ağrısından uyuyamadım. O gün memnuniyetsiz insanlarla yola çıkılmicağını anladım.
askerde iken bölük komutanım. sabahlara kadar pc'nin başında exceller, worldler uğraşırdım verdiği işler ile, yine yaptığım işlere bir kulp bulurdu hıyar ağası.
hep muhaliftir, dediklerinizden çok kendi dediklerine odaklanır, sizin dediklerinizin ve yaptıklarınızın bir anlamı yoktur, ağzınızı kuşla doldursanız, nafile.