kişinin, sevgilisinden ayrıldıktan sonra onunla yaşadıklarını gözünde canlandırması akabinde oluşan film şeridindeki tüm olaylar. "ben bunları yapacak adam mıydım?" dedirten durumlar.
geçen sene fındığın kilosu altı milyon iken "nasılsa yükselir satmayalım" diyen ve fındığın 2 ytl'ye düşmesiyle şok olan ve şimdi de "bari 5ytl verseler de satsak" diyen karadenizlilerin durumu.
üniversitede hem çalışıp hem okuyan bir arkadaşım vardı.
bununla aynı evi paylaşıyoruz.
ailesine de para gönderiyor kazandığı ölçüde.
buna rağmen ailesinin kendisine kötü davrandığını söylüyordu gözyaşları içinde.
o anlattıkça canım yanıyordu ona yapılanlar yüzünden.
bi gün aile fertlerinden biri geldi bir kaç günlüğüne kalmaya.
arkadaşım onu yediriyor içiriyor gezdiriyor, sanki kendisine kötü davranan o değilmiş gibi.
bir kaç gün sonra o aile ferdinin bi telefon konuşmasına tanık oldum.
kendisinin maddi ihtiyaçları karşılandığı sürece arkadaşıma katlanacağını anlatıyordu karşı tarafa.
daha bir üzüldüm arkadaşıma.
tabi o konuşmayı ona söylemem etik olmaz, susmayı tercih ettim.
aile ferdi gittikten bir süre sonra, ortak bi tanıdığımıza, ailesinin canını nasıl yaktığını anlatıyordu
krize girmişti sanki;
işte o an dayanamadım, sende onlara para vermekten vazgeç artık, kendi başlarının çaresine baksınlar dedim.
neden böyle söylediğimi sordu ne biliyorsun sen böyle konuşmazdın dedi.
eveledim geveledim sonunda tanık olduğum o konuşmayı anlattım.
haa yaptığım etik mi değil.
sadece yardım ettiği insanlar tarafından daha fazla üzülmesin canı yanmasın istedim,
sonunda canı yanan ben oldum
tanık olduğum o konuşmayı ona söylediğim için ailesiyle arasının açıldığını, buna benim neden olduğumu söyleyerek suçladı beni.
bir kaç kez anlatmaya çalıştıysam da aynı suçlama devam etti.
tabii kalkıp yahu; ben senin aileni tanımıyordum ki sen anlattın, bana boyle yaptılar şoyle yaptılar diye şimdi beni neden suçluyorsun diyemiyorsun.
madem ailen bu kadar iyiydi niye kötülüyordun diyemiyorsun.
Universite bitip is hayatinda tek basima ayakta durmaya calistigim donem. Izmirliyim istanbul a gelmisim bahcelievlerde sikko bir daire tutmusum 2+1 ama basement. Neyse ki rutubet falan yok. Neyse hayat guzel kendi yagimda kavruluyorum. Cocukluk arkadasim var ayni universite de okuduk. Istanbul da is buldum ben kalcak ter lazim dedi. Bende dusundum giderleri paylasacak ev arkadas hicte kotu bir fikir degildi. Hem tanidik. Neyse gel dedim benimle kal. Bunun buldugu is benim neredeyse yari maasim. Dedim ki kirayi ben oderim sen faturalari ode yuk olmasin. Tamam dedikten sonra 1 hafta falan isten ayrildi bu. Hadi dedim ses etme yazik. Evde pc basinda gece gunduz poker oynuyor. Para veriyorum ben buna faturalari yatirsin diye. Sigarasina kadar aliyorum cocugum gibi bakiyorum herife. Manita yapti bi de her gun kizcagiz bizde yemek yapiyor falan. En son dedim ki ne istiyorsun hayattan? Amacin ne? Benden kopardigin 3-5i kar mi sayiyorsun. Birbirimize girdik burnunu kirdim bunun hastaneye de kendim goturdum.
çok ama çok fazlalardır. bir nasihat bin müsibetten iyidir derler ama hiçbir zaman o nasihatler tutulmaz. iyi niyetinden bir aptallık yaparsın canını yakarlar dersin ki bir daha bu hataya düşmem aradan biraz zaman geçer bir bakarsın ki aynı aptallığı tekrar yapıyorsun. bu sefer farklı olacak dersin sonu aynı biter. iki defa olunca gerekli dersleri çıkarttım bir daha sevseler yapmam dersin aradan süre geçer gene kendini aynı şeyi yaparken bulursun..
insanların iyi niyetlerini emen ruh emiciler varken bu durum hiç değişmez. sonra diyorlar ki dünya çok kötü bir yer oldu. ee senin yüzünden olabilir mi acaba..