kişisel olarak kendimizi geliştirmiyoruz. okumuyoruz, öğrenmeye çalışmıyoruz, tecrübe etmiyoruz ve hep en kolayına kaçıyoruz. öncelikle donanımlı ve kendini geliştirmiş bireylere sahip bir toplum olmak gerek. üniversite okumak da çare değil. bilgisizlik, anlayışsızlık diz boyu. jet fadıl yine ortaya çıksa, bir proje daha patlatsa yine milyonlarca lira tokatlamazsa birşey bilmiyorum.
Sırf müşteriyi bağlamak için "Ne olacak bu memeleketin derdi" geyiğini anlarım da; orurup saatlerce Yunan ekonomisini düzeltmeye çalışmak da nedir arkadaşım?
ilk kez jöntürkler tarafından sorulan sorudur. hemen sonra, (bkz: mustafa kemal) ve arkadaşları kıyıda köşede, kendi kendilerine bu soruyu sorup, çözüm arayışlarına girerler. devrim hayalleri değil, yakın zamanda gerçekleştirecekleri planlarıdır. ve hiç zaman kaybetmeden, canlarını ortaya koyarak çalışırlar. pek çoğu şehit olur. ama çok değil bir kaç yıl sonra, başarıya ulaşıp, demokrasi'yi tüm memlekete anlatıp, cumhuriyet'i kurarlar.
biz ise sosyal mecralarda, kendi kendimize konuşalım. bizi, kimin nereye sürüklediğini tüm çıplaklığı ile görmemize rağmen susalım.
bu geçmişini siktiğimin on yıllık sürecinde öğrendiğim bir şey var ki o da amk artık böyle aşkın ızdırabınındır arkadaş.
bunlar ayık kafayla ülkeyi bu hale getirdilerse iki ayran içseler nolur kimbilir.
kahve önündeki emekli amca repliği. memleket sorunlarını gerçekten tartışmak isteyen adamın kuracağı cümle değil. sadece muhabbet açılsın isteyen amcanın sözleri.