göklerden daha mavi
denizlerden daha derin
topraktan güzel kokan ne ola
rüzgardan daha serin
başaklardan daha nazlı
ayışığından daha ılık ne ola
ahu gibi gözleri baktıkça yürek yakan yar ola
cennet bahçesi kokan
göğsünde çiçek açan yar ola
damla damla yağmurdan
boynu bükük çiçeklerden
daha hüzün verici ne ola
sonbahar yaprağından
hele akşam güneşinden
daha içini burkan ne ola
buğulu gözleriyle yollarını bekleyen yar ola
islak dudaklarıyla bir garip türküsüyle yar ola
göç eden kuşlar gibi gidip gelir umutların
umudun ötesinde ne ola
göç eden kuşlar gibi gidip gelir umutların
umudun ötesinde ne ola
nefesimde yaşayan
sıcaklığımı paylaşan yar ola
yaşam denen uykudan
uyanmasını bilen yar ola
yaşam denen uykudan
uyanmasını bilen yar ola
Baris manco'yu severim, hatta bu melodiye yazdigi sozler mukemmel. Ama bu melodi yuzunden davalik olup telif odemek zorunda kaldigi gercegini degistirmiyor. 1981'de michael abimiz hop haci bu benim bak senden bir yil once cikardim ben bunu diyor. Baris manco diyor ki: ne yani insan ayni melodileri ayni zamanda dusunmus olamaz mi? Velhasil davalik oluyorlar.
aşırma falan değildir. söz konusu şarkıyla benzerlik bulabilmek için iyice bir ıkınmak gerekir, ha esinlenme olabilir o ayrı. esin sanatın doğasında olan bir şey. barış manço ve kurtalan ekspres'in yaptığı bu parça anadolu psychdelic rock türünün zirve noktalarından biridir, ötesini bulamazsınız. sözleri de başka bir dile çevrilemeyecek kadar şiirsel ve feylosofiktir. (bkz: yaşam denen uykudan uyanmasını bilen yar ola) barış manço ve kurtalan ekspresin anadolu temelli psychedelic ve progresif rock türünde kendilerini aştıkları bir kaç çalışmayı daha buraya bırakayım. tekrar tekrar düşüne düşüne dinlenmesi gerekir bunların.
güya beni bulana kadar ne badireler atlatmış olan ama yanımda arkasından kufur ettiği eski nişanlısıyla evlenen biri dinletmişti ilk kez. beni hep orospular bulmuş ya. cidden yazık benim yıllarıma.