bu söylem akp iktidarının gerçek yüzüdür. herşey bu kadar açık ve netken hala akp yi körü körüne destekleyen ve aynı zamanda ülkesini sevdiğini söyleyen bu zavallı insanlarla dolu canım ülkemizde kim bilir daha neler göreceğiz. yahu adamlar açık açık " biz sizi bölmek istiyoruz, islam cumhuriyeti kurmak istiyoruz, kürt sorunu-pkk hepsi bahane, avrupa birliği yalanlarıyla sizleri yıllardır uyutuyoruz" diye bas bas bağırıyorlar daha ne yapsınlar. yıllardır iktidarlarımızın unuttuğu doğu daki halkımızı 1 kamyon kömürle, buzdolabıyla kandırıp kendi saflarına çekiyorlar.. ama şu da unutulmamalıdır ki bunların hepsini 3 kuruşa satın aldıkları medya sayesinde yapıyorlar, her gün 40 milyon insanın haber izlediği satılmış medya..
Bu cümleyi sarfeden insanların ise milletvekili olup ta milleti temsil ettiğine inanmak çok zor be sözlük. kaldı ki ihsan arslan gibi düşünen milletvekillerinin her gün meclis e giderek ülkeyi nasıl böleriz hesapları yaptıklarını bilmek ve hiçbirşey yapamamak ise ayrı bir üzüntü konusudur. Ne mutlu türküm diyene!
geçmişiyle, benliğiyle, türklüğü ile hiç gurur duymayanların verebileceği tavizdir.
- ne yazalım efendim, milletçe kökenimizi değiştirelim isterseniz daha zararsız olur!
yeter artık dedirten hayatın her köşesinde her saniyede yeni tartışmalara meyil verecek açıklamalar yapan beyni ile dili arasında koordinasyon bulunmayan kişilerin çemkirmeleri.
her daim söylemekten ve bu yazıyı görmekten onur duyduğumu söylemek istiyorum. şerefli türk bayrağının dalgalandığı toprakta bu yazıyı görmekten rahatsız olanları aslına bakarsanız kendi silahları ile vurmak gerekiyor. eğer siz bu yazıyı görmekten rahatsız olanların duygusuna tercüman oluyorsanız, ananızıda alın gidin efendiler.
akp milletvekili ihsan arslan'ın kürt sorununa çözümlerinden. beyfendiye göre özellikle dağlara yazılan ne muylu türküm diyene yazılarının sosyal tedbir çevresinde silinmesi gerekiyormuş.
ne ki şimdi bu? demekki pkk'lılar dağlardaki bu yazıyı görünce, kırmızı görmüş boğa gibi dağlara fırlıyorlar. yazı gidecek kavga bitecek.
