büyük resme bakılırsa haklılık payı olduğu görülecek önerme, tespit.
arkadaşlar türklerin talas savaşını müteakip kitleler halinde benimsediği din olan islamiyet, faşizm, ırkçılık veya her ne derseniz deyin bu sorunları ortadan kaldıralı yüzlerce sene geçti. dünyada bunun hala tartışılıyor olması gerçekten çok anlamsız. bu noktada türkiye'nin bu anlamsız münazaraya katılışı da "ne mutlu türküm diyene" diyen kişi veya kişilerin fitillemesiyle ortaya çıktı.
insanın seçme şansına sahip olmadığı özellikleriyle gururlanıp böbürlenmesi islam'da tartışılmayacak derecede yasak konuların başında geldiğini hepimiz çok iyi biliyoruz. dolayısıyla "ne mutlu türküm" demek de "dinim islam" diyenler için çok kritik bir noktayı es geçmektir. bu kritik nokta "şirk"tir.
velhasıl, her sabah andımız okutulmak suretiyle beyninize kazınan şirk ve ırkçılıktan kendinizi kurtarmanın bir yolunu bulun.
elhamdürüllah türküm. kelimelere her şeyi bağlamayın unutmayın niyet önemlidir. dil sadece aracıdır. amk dilden çıkan herşeyi günah sayıyorlar ya içi ne yapacaksın.
türklerin talas savaşında sadece müslümanların tarafında olduğunu sanıp kitleler halinde islamiyete geçtiği konusunda kandırılmış kişilerin kendilerince uydurmasıdır.
Atatürk Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk milleti denir. demiştir. Soyu göktürklere veya selçuklulara dayananlar Türk milletini oluşturur dememiştir.
Dolayısıyla kendini Türk hissetmeyenlerin bu sözü üzerlerine alınmaya ihtiyaçları yoktur. Yani seçme şansı sendedir.
Atam eğer demiş olsaydı ki "türk olmayana ne yazık!" Ya da "türk olmayanlar gudubettir!" O zaman ırkçılık diye bikleyenleri anlamaya çalışırdım.
Ama üç kuruşluk muhakeme yeteneği olmayıp çemkirmek için ne yapacağını şaşıran tiplere davul zurna az.
kanı bozuk olanların diyemediği cümledir. bu kanı bozuklar öyle zehirlenmişlerdir ki kürtçülük ve arapçılık yapmayı helal sayıp türkçülüğü günah sayarlar. işte kanı zehirlenmiş insanlar böyledir.
