kendisi açısından doğal bir durumdur. hiç kimse de ne mutlu türküm demek zorunda değildir. ben şahsen diyorum, türkçü değilim, milliyetçi de pek değilim ama türk kültürü ve tarihi gerçekten onurlarla dolu bunla övünürüm.
ne mutlu türküm diyene de derim ama gaza gelip de bunu demeyenlere öfke kusmam.
kardeşim, pkk ile ne mutlu türküm diyemeyene arasında nasıl bir bağlantı kuruyorsunuz merak ediyorum,
al sana tanıl bora da milliyetçilik karşıtı bir insan. zorla mı lan?
zorla mı milliyetçi yapacaksınız adamı?
zorla güzellik olmaz, milliyetçilik hiç olmaz. gaz milliyetçiliğine karşıyız.
"ne mutlu turkum diyene" lafinin bir millet icin soylendigini anlayamayacak kadar "mal" olanlarin lafin inkarina ba$vurmalaridir. ki bu milletin icinde turk, kurt, laz, zaza vs vardir. lakin, bu laftan ba$ka her lafi had sinirlarini a$arak, ishal olmu$ g.t gibi patir patir soyleyebiliyor bazilari.
kimse ne mutlu türküm demek zorunda değildir. dahası kimse türküm demek zorunda değildir. öncelikle türklüğünü bir meziyet, kendisine tanınmış bir ayrıcalık olarak görmeyen insan tüklüğünden dolayı ekstra bir gurur veya mutluluk duymaz, duymayacaktır. gayet normal. türk olduğum için mutlu değilim. herhangi bir ülkenin vatandaşı olsam ya da herhangi bir başka ırka mensup olsam da bu sebeple mutlu olmaycaktım. bir ırka ait olduğu için kendini mutlu hisseden insan kendini gerçekleştirememiş insandır. maslov'un piramitinin tepesine varamamıştır. doğuştan geitirdikleri üzerine yeni bir şeyler eklemleyememiş insadır. tek övünç kaynağı tesadüfler neticesinde burada doğmuş olmaktır. tek övünç kaynağı kendi elleri ile yaratmadığı bir sıfata dahil olmaktır. adının önüne gelen sıfat ile bir titre, kabiliyete, başkalığa sahip olduğunu sanmak ne kadar da iptiadi. bundan daha acı bir şey düşleyemiyorum. tanrı seni iki gözlü yarattı diye bununla övünmek gibi. iki kolun var diye gurulanmak gibi. mozambik yerine burda doğdun türk oldun eyvallah. peki ardından ne ekledin buna onu bir söyle hele. ne kattın, ardını nasıl doldurdun. aidiyet duygusu insanın doğumu ile başlar ve çok güçlü bir biçimde ona sarmalanır. bu adiyeti pekiştirmek kendini bir yere ait hissedip onun yarattığı imgelerden yola çıkıp kendini güçlü, özel, farklı kılmak için ırkı ile mutlu olur işte. ikincisi, işin türk öğün mutlu ol vs. kısmını geçtim, kişinin kendine türküm demek zorunluluğu da yoktur. türk kelimesi hem bir ırkı hem hem de türkiye cumhuriyeti vatandaşı olma durumu kapsar. lakin siz türkiyeli gibi bir üst tanım yaratmazsanız ve türk kelimesi de bu denli iki ucu açık olduğu sürece insanlar türküm demek istemez, istemeyebilir. fransada franz diye bir halk yoktur ve fransız kelimesi tüm fransa vatandaşlarını kapsar. lakin türkiye de türk'ün bir de ırksal anlamı olduğu sürece bunu insalara zorla dikte ettirmeye çalışırsanız geri teper. türkiyeli gibi bir üst kimlikte anlaşılsın ve türküm yerine türkiyelim densin bu lüzumsuz tartışmada bitsin. kimse devletin kendisine zorla dayattığı üst kimlik gömleğini giymek ve benimsemek zorunda değildir.
* türk olmayan birine aittir ki; ayıbı söyleyene değil de türk olmadığı halde ona bunu zorla söyletme inadında olana aittir. bu topraklarda yaşayan kürte, ermeniye, ruma, museviye neden "türk'üm" dedirtmeye çalışıldığını zaten oldum olası anlayamamışımdır. bu inattaki zevatın zamanında "bulgaristan türklerine yapılan asimiliasyon" üzerine döşediği tiradları hatırlayınca ikiyüzlülük daha da bir sırıtıyor.
* ikinci ihtimal, türk olduğu halde mutlu olamayan birine ait bir cümledir. türklüğün otomatikman mutluluk getiren, hormonları çalıştıran, c vitamini ihtiva eden özellikler taşıdığını zanneden zevatımız yine üzülüyor. üzülsünler efendim. üzüntü de hayatımızın balı şekeri olmasa da, acı biberi isot'u değil midir? şu yaşıma geldim, türklüğümün ne beyindeki gri hücrelerimi artırıp idrakime fayda sağladığını gördüm; ne de kişi başı milli gelire bir hayrını. türk olmaktan dolayı ekstra bir fayda gören arkadaş varsa pm yoluyla bilgilendirirse sevinirim. "antalya sahillerinde çok rus yedim hacı" şeklinde mesaj gönderenler ciddiye alınmayacaktır.
velhasıl; "ne mutlu türk'üm diyene" inadındaki elemanları x. nesil gurbetçi sıfatıyla almanya'ya gönderip, dazlaklar arasında her gece yusuf yusuf yaşatıp 3 öğün "deutschland deutschland über alles" diye bağırtacaksın, o zaman ait olmadığın bir milletin mensubuymuş gibi yapmanın nasıl küçük düşürücü olduğunu belki anlarlar. bakın belki diyorum, emin değilim; çünkü bunların çoğunun kafatası kemiklerinin kesitini görseniz dilinizi yutarsınız.
sayın başbakanımızın o sert çıkışlarından birini hakeden söylemdir.
ama sayın başbakan ne mutlu türküm diyene diyenlerle uğraşmaktadır. böylelerine sesi çıkmaz. malum an itibariyle ailesinin ikamet ettiği 2. vatanında veliahtını sevmekle meşgul.
papa abd'yi ziyareti sırasında uçakta ki gazeteciler papa'ya
gazeteciler: New york'da bulunan genelevler hakkında ne düşünüyorsunuz? diye sorarlar,
papa: Newyor'da genelev mi var? diye karşılık verir.
ertesi gün new york gazeteleri başlık olarak
papa new york'da genel ev var mı diye sordu? şeklinde atarlar.
Bektaşi'nin biri hocaya gitmiş:
- Hoca bak, Kuran'da açık açık yazıyor: "Namaz kılmayın!"
Hoca köpürmüş:
- Nerede yazıyor, göster bakayım!
Bektaşi almış eline Kuran'ı, Nisa suresinin olduğu sayfayı açmış ve göstermiş hocaya ayeti!
Hoca şaşırmış elbet. Biraz dikkatli bakmış ayete:
- iyi de bunun başında "sarhoşken" var! Burada "Sarhoşken namaz kılmayın" diyor!
Bektaşi arkasına yaslanmış:
- Valla ben o kadarını bilmem!
şimdi bir kez daha dikkatlice okuyalım;
Tempo: Sorunların bu kadar içinde olmak, fazlaca sorgulamayı da beraberinde mi getiriyor? Bu mutsuz etse gerek.
Z. T: 1999' dan beri F tipi cezaevleriyle başlayarak, insan hak ve özgürlükleriyle ilgili hemen her mitinge katıldım. Meclis'e de girdik. Fakat bu bile umut beslememizi sağlamadı. Bu yüzden artık kimse bana, "Ne mutlu Türk'üm diyene" dedirtemez. Demeyen de vatan haini sayılamaz artık.
nüfus cüzdanında türkiye cumhuriyeti vatandaşı yazıyorsa neden demesin ki? hem de türkiyede yaşayan halka türk deniyorken. hem kaçımız saf kan türküz ki?
o zaman eşin de türkiye (!) büyük millet meclisine girmeyecekti senin de böyle lafların gazetelere çıkmayacaktı diye cevap verme isteğimi bastıramadığım söz..bu aralar bişiler oldu türklük türklüğü savunmak utanç kaynağı haline geldi.. böle düşünenlere şunu hatırlatıyoruz: bu ülkeden basıp gidin bi zahmet türkiye de bana bakmıyor diye ab ülkesine şikayet edin ki örnekleri mevcut o zaman tr dışında her bi yerde gayet medni komunal vs. bi biçimde yaşarsınız ama önce bi basın gidin..