barzani'dir ne dese yeridir. türk topçusu evini başına yıktığında şu ana kadar sarfettiği bütün prokatif lafları için "sözlerim yanlış anlaşıldı" diyecektir eminim.
erbakan'ın meşhur benzetmesinden yola çıkarak varılabilecek sonuç.
erbakan:sen türk'ün doğruyum çalışkanım diyosan elin oğluda ben de kürdüm daha doğruyum daha çalışkanım der. *
bedeli ödendikten sonra rahatlıkla söylenebilecek, sakıncası olmayan sözdür.
önce ne mutlu türk'üm diyene, sözünün arka planını göreceksin. mesela yedi düvel emperyalist ittifaka karşı kendi milletine güvenecek, ondan yetki alacak, ona hesap vereceksin.
emperyalist ittifakın kucağında "insan hakları", "halkların kardeşliği" masallarını dinleyip, her şeyden evvel kendi insanının ırzına geçmeleri için öz memleketine davetiye çıkarmayacaksın. işgal altında bir toprakta, başka devletin bütünlüğünü özgürlük diye bölmeye çalışmayacaksın. sıkıyorsa amerikan bayrağından iç çamaşırı giyinmeden bana karşı özgürlük mücadelesi vereceksin, hiç olmazsa cesedin saygı görecek.
bu daha başlangıç. daha neler neler yapacaksın da ondan sonra ne mutlu kürdüm diyeceksin.
faşizm konuşma yasağı değil söyleme mecburiyetidir sözünü bir kez daha akla getiren, aynı kalıpla yazılmış diğer tüm cümleler gibi bir itici cümle. "ne mutlu ......... demeyene hayatı haram edeceğim"in tersten söylenişi.
ne mutlu arnavut um diyene.
ne mutlu laz ım diyene.
ne mutlu çerkez im diyene.
ne mutlu boşnak ım diyene.
ne mutlu tatar ım diyene.
ne mutlu mutlu'yum diyene.
(bkz: ne mutlu ülkesini sevene)
bugünlerde kıçımla güleceğim entryler ve deyimler artmaya başladı. Ne Mutlu Türk'üm diyene ile ne mutlu ..... yım (ismini telafüz edemiyorum kusura bakmayın) diyene demeyi aynı saymak abeslen iştigaldir. Lan tamam kabul ettim artık faşist, ırkçı, şovanist ve milliyetçi bir yazarım.
bir zamanlar erbakanın da dillendirdiği cümle. bazılarının pek kıymetli hocası buyurmuştu o zamanlar, sen ne mutlu türküm dersen, öbürkü de ne mutlu kürdüm der diye. e unutuldu tabi , kayıp trilyonlar, altınlar gibi.