ne kadar az insan o kadar az sorun felsefesi

    1.
  1. ne kadar az insan ile içli dışlı oluyorsam o kadar kârlıyım felsefesidir. biraz açıklamak gerekirse;

    dünya üzerinde milyarlarca insan var ve bu insanların yüzde 90ı size bir şey katmaktan ziyade sizden bir şeyler götürmeye çalışacak insanlardır. birçoğu ile ortak bir yönünüz olmasa bile bazen mecburi durumlarda onlar ile arkadaş olmak zorunluluğunda hissederiz. mesela, üniversiteye yeni kayıt yaptıran bir öğrencinin öncelikle yurtta kalmak istediğini düşünelim. random bir şekilde oda arkadaşları bulucak. belki o random arkadaşlar bazı siyasi oluşumların içine sokmaya çalışacak körpecik elemanımızı.

    onu geçtim siyasi falan hikayede asıl bu felsefenin yaratılma sebebi günlük hayattaki "selam verdim borçlu çıktım" insanlarıdır. bu tip adamlar ile selamlaşacak kadar samimi olduğunuz takdirde yandınız demektir. facebook a ekler ve profildeki bütün kızlara mesaj atar "tanışabilir miyiz? çok güzelsiniz" diye. o kızlar da hep sizden bilir, çünkü ortak arkadaş olarak bir tek siz görünürsünüz.

    onu da geçtim, adam seni zor durumlara sokmayı sever. buluşalım der, bütün planlarınızı ona göre ayarlarsınız. buluşmadan 15 dakika önce arar ve iptal olduğunu söyler. belki siz çok önemli bir kişiyi ektiniz sırf bu adam için.

    onu da geçelim, bazı tip adamların muhabbetleri çok kısırdır. "abi geçen 15 şişe biraz içtim, 7 şişeyi işeyerek geri doldurdum. sarhoş bir arkadaşa bira diye içirdim ahahahah", "abi o kızı ben sktim, öyle böyle değil süperdi, of of of" ama 2 bira ile sarhoş olur, sktiğini söylediği kız selam bile vermez buna. olan size olur, kime inanacağınızı şaşırırsınız. kafanız her daim çeşitli ama hepsi aynı konu(sex ve içki)ları içeren zırvalar ile skilir.

    onu da geçelim hadi, bazı öğrenciler vardır düşman başına. birçok başarısız ama kendini piç sanan öğrencinin yaptığı şeydir aslında. o asla çalışmaz, vize ve final dönemleri gelene kadar okula bile uğramaz. ona göre siz sağılması gereken bir ineksiniz. aslında vize ve finaller gelene kadar sadece inek(!)siniz. sınavlar gelince bir anda değerleniverirsiniz. eğer notları falan verip sınavda yardımcı olacağım derseniz "kanka", vermezseniz "sevgilimi kıskanıyor ibne" kalıbını alırsınız.

    onu da geçelim, evinizde huzurlu bir şekilde film seyrediyorsunuz ve bir telefon geldi. "arkadaşın kafa sıyırıyor gel yardım et" hay aq nereye düştüm ben. gidersiniz yanına meğer sevgilisinden ayrılmış içmiş içmiş sapıtmış, intihar edecem diye blöf yapıyor. siz olay yerine gidince sevgilisiyle çoktan barışmış olur, sizin film zevkinizin içine etmiş olurlar kısacası.

    hepsinden ziyade en önemli husus şudur; 'insanları sadece sevdikleri kişiler üzebilir'. örnek vermek gerekirse, köşedeki parkta sürekli oturan tonton amca bir gün aniden ölse. üzülürsünüz ama çok takmazsınız. en yakın arkadaşınız ölse çok acı çekersiniz. ya da sokakta bir adam dönüp size küfretse ve bir güzel sizi dövse olayın psikolojik boyuyunu atlatmanız çok uzun sürmez. ancak yakın bir arkadaşınız aynısını yaparsa çok uzun süre bunun acısını çekersiniz.

    çıkarılacak ders: dostluklar kolay kurulmuyor, herkesle dost olmamaya özen gösterin. dost olunabilecek kişiyi bulduktan sonra ondan asla vazgeçmeyin.
    5 ...
  2. 5.
  3. 2.
  4. 3.
  5. O zaman tüm insanlığı yok edelim yaşayacak sorun kalmasın.
    0 ...
  6. 4.
  7. benimsemiş olduğum felsefedir, fikrim uyuşan bir kaç arkadaş yetiyor insana.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük