tercih döneminde başıma gelmiş ve beni keşkelerle dolu bir hayata sürüklemiştir.lisedeyken ben akademisyen olacağım gerekirse sonuna kadar ingilizce'yi öğrenirim 3.50 ortalamayı da tuttururum diyordum.bugün hazırlıkta elementaryde olmama rağmen hoca sürekli ingilizce konuştuğundan hiçbir şey anlamadım.üstelik ben bu ingilizce'yi geçsem de 1.sınıf tamamen ortak derslerden ibaret.bu ortak dersler de ingilizce.şimdi tercih döneminde bana edebiyat veya türkçe öğretmenliği yazsana oğlum ya akademisyen olmazsan diyen arkadaşım geliyor.her türlü olurum diyordum ona da.tabi neye güveniyor fındık beynim 11. ve 12. sınıfta edebiyat 100 almışım,90 altı not almamışım ona güveniyorum.veee liseyi düşündüğümde hayatımın en güzel ve başarılı seneleri geçmiş diyerek kendimi yiyip bitiriyorum.siz siz olun tercihlerde perspektifinizi geniş tutun.yaşam hayallerden çok farklı...
karar verme anlarında, tüm seçeneklerin gün yüzüne çıkmış çiğ taneleri gibi yüzünüze parlamasıyla hangisine bakacağınızı şaşırma hali.
evet içlerinden sizin için en parlak olanı seçmeniz gerekir. yardım almaya kalkarsınız "şu da güzelmiş" deyip yeni bir seçenek daha katarlar işin içine. içinden çıkılmaz bir hal alır.