halihazırda bulunan bütün seçenekler ona aptalca ve gereksiz geliyorsa ne istedigini bilmez.hiçbirşeyden memnun olmamasıda onu yeni arayışlara iter.
bu kişilere ne kadar bok atılsada , dünyadaki buluşların %80 i bu tip insanlar tarafından gerçekleştirilmiştir.tabi bunun için sabırlı bir bünye , kıvrak bir zeka , araştırmacı bir ruh gereklidir yoksa beş para etmez.
ne istediğini bilmediği için, bulduğunu da anlayamayacak olan insandır. belki de karşısına çıkan yıllardır aradığı, özlemini çektiği, bulamamaktan yakındığıdır. ama ne istediğini bilmediği için kapısına kadar gelir de farkına bile varmaz. ve kaybeder onu...
en mutlu anında dahi içerisinde bir huzursuzluk duyan kişidir. kuzeye gitse güneyin özlemini duyar, güneye gitse bu kez de bambaşka şeylere ihanet içerisinde hisseder. seçimlerin aslında hep aynı olduğunu fark ederken aslında hiçlikten başka bir şey olmadığını ayırt ederek gülüşler içerisindeki bir yaşamın bireysel bir yolculuktan daha değerli olup olmadığını bir türlü kavrayamayarak kırmızı rengin içindeki baştan çıkarıcılığı siyahın soğuk bilenmezliğinden üstün tutamamak ki sözlükte yazmanın bağlayıcılığından sıkıntı duyarken seni üzecek kimselerin olmadığı anlayıp da gene de iki arada bir derede kalarak her an huzursuz olmak hissiyle her an zamanı kaybediyorum hissiyle mahfolmuş perişan seçimler seni seçerken hiçbir tercihten memnun kalamayarak boğulmak bir günün içerisinde kendine doğru.
korkularından kurtulamayan, ruhunun bedelini biçemeyen insandır.
kendi kendinin tutsağıdır; istekleri yeterince güçlü olmadığından
öfkelenip kızsa da bir türlü yeni bir yaşama hazırlanamayan, hiçbir hedefe doğru yürüyüp gidemeyendir.
asla mutlu olamayacak ve hatta etrafındaki herkesi de bu mutsuzluğa dahil olmaya zorlayacak insandır.
Uzak durulması, yapılamıyorsa güzellikle ya da zorla tedavi ettirilmesi gerekir.
bazı konularda ne istediğini bilmeyen insan türüde bu gruptandır. hatta bazısını bilirim ki o kadar mayi tüy okur, o kadar söylediği her sözün düşündüğü her seyin hayatta kale alındıgını bilir, secret felen de okur,uygular. bunların yanında bazı durumlarda ne istediğini bilmez, bilse pek çok sey yapacaktır ama şapşal bilmez işte. sonra gider dost kitabevinde felen soru sorup bu konuda cevaplar kitabı na felen konsantre olur, sorusunu sorup kitabı bi acar, cevap söyledir: ne istediğini biliyorsan, git ve bul.
o an o kitaba kafa atası gelir misal ama atmaz. çok saol yah deyip kitapçıdan çıkar.nalet olsun bu insansever bana der. keser.
bunları yapan kişinin bu entryi yazan kişiyle aynı olmama olasılıyı yüzde sıfırdır zannımca.