inanın; parçanın uyandırdıkları hakkında sayfalar dolusu yazı yazabilirim. ve yine inanın; çok üşeniyorum sözlük, çok kısa kesicem. en yoğun his ölümdü dinlerken. belki de bu kadar vurucu gelmesi o yüzdendir. hatta öyle hissettirdi ki, sırf birinin ölümüyle bağdaştırabilmek için sözlerdeki iyelik eklerinde -istemsizce- m-n değişimleri yapmışım. sözlerine bakınca anladım iyelik eklerini yanlış tamamladığımı.
naçizane bir edebiyat severim. kelimelerle oynamak artık huy olmuş. aynaları düşünüyordum. sırlı cam... halil cibran abimin kelimelerinden dayanak bularak hayatımın anlamını aynalara sığdırmaya çalıştım. dedim ya sırlı cam; karşısına geçince ne kendine ulaşabiliyorsun ne de ardını görebiliyorsun. sırlı kısmı sınırlıyor aslında her şeyi. anlatmakta zorlanıyorum bu konuyu. çünkü daha kafamda bile tam oturtamadım düşüncelerimi.
bu yüzden daha da kısa keseceğim; halil cibran diyor ya hani, "ve karşında durduğum güne değin. / bir aynanın karşısında duruyormuşcasına." işte o zaman ne olacağının cevabını da bu şarkı veriyor sözlük:
--spoiler--
ayna tersini döndüğünde yeniden doğuştu bu
--spoiler--