cuma günü sabah saatleri biri girdi kocasıyla işlettiği markete. '50 lira borç ver' dedi adam. '25 lira verebilirim' dedi enişte verdi parayı. 'bu kadar mı veriyorsun sen şimdi?' dedi arsız adam. 'yok abi' dedi enişte. 'veremem' dedi. yoktu belliki. ya siftah yapmamıştı ya da iki çocuğuna harcamıştı enişte parayı.
lanet adam 'karının başını kesip eline vereceğim lan senin' dedi ve gitti. deliydi adam nasılsa, gerizekalıydı, lakabı gibi kuş beyinliydi. aldırmadı enişte, 'nasılsa hep böyle' dedi belkide içinden. öğle vakti oldu. ezanlar enişteyi camiye davet ederken 'ayşe ablayı' allah a emanet etti ve gitti namazını eda etmeye.
kuşçu iblis ahmet gizlenmekte, izlemekteydi olanları muhakkak. enişte marketten uzaklaşınca girdi markete kitledi kapıyı arkadan. hissediyorum ki çok korktu ayşe abla, soluk yüzü iyice soldu, çığlık bile atamadan 17 bıçak darbesi ile şehit oldu.
kuşçu iblis ahmet hakkın gazabına layık oldu. öldürdüğü ablamın kesti başını gövdesinden. koydu bir poşete gövdeyi de örttü gitti. Allah belanı versin.
ölmeden günler önce 'savaşta yok nasıl şehit olabilirim ki ben?' dedi ayşe abla, yaşayacaklarından habersiz. ardında 2 evlat bıraktı, uçtu arş ı alaya. ne güzeldin sen ayşe abla. adınla yaşa.