oyunu yarım bırakmamak için çişini tutmak gibi bir şeydir. ne çişini yapmanın verdiği rahatlığı hisseder insan ne de oyunun tadına varır. iyi değildir kararsızlık ve kararsızlık hem kendine zarar verir insanın hem de çevresine.
kararsızlık iyi değildir....
En çok giden olmak hoşumuza gitmiştir, geride bıraktıklarımız umurumuzun bir köşesinde belki de.Bir kenti orada bırakıp gitmek ve döndüğümüzde bizi gülüşlerle karşılaşmasını beklemek.Aslında gittiğimiz her yere sokak sokak, semt semt o şehri de götürmek ,bu yüzden hiçbir gidiş asıl amacına ulaşamadan yarıda kesilir.O zamanlar anlaşılır insan ne varolduğu o şehirden gerçekten gidebilir, nede şehir ondan gider bu yüzden hep iki arada bir derede kalır hayatlar.
sanki varınca büyük bir ödül kazanacakmışsın, bırakırsan arkandakileri bırakacakmışsın gibi duygu yoğunluğuunun en çok yaşandığı anlardan biridir. terlersin, burun deliklerin genişler. her şey dikkatini çekmeye başlar.
belki o anda farkedilmez ama anılarını anlatmayı seven birisi ise de en güzel anlattığı anılar da bunlardır.*
kararsızlıktan, kalbin yanmasından kaynaklanandır. yaşanılan şehir sevilmektedir ancak artık o şehirde yaşamak için sebepler tükenmiştir, kalp yorulmuştur. gitmek de ayrı bir üzücüdür, zor gelir.
yeni bir aşka başlamak gibidir. o kadar derin ve acı hatıralar vardır ki içinde yeniden inanmaya yeniden başlamaya korkarsın. gitmek istersin ama kalbin dur der, kalırsın ama korkar ve her fırsatta gitmek için mazeret arasın. duvardan duvara çarpmak gibidir.***
Üniversiteden mezun olduktan sonraki hayatımın özetidir. işe girsen bi türlü girmesen bi türlü lisansüstü eğitim alsan bi türlü almasan bi türlü. ikisini ayni anda yapayım dedim neticede ikisi de olmadı. Bu ülkede çalışan değil doğru kişileri tanıyan kazanıyor.
