teoman ın ilk çıkış şarkısıdır. üzerinden 14 yıl geçmiş olmasına rağmen unutulmayan ve sıkılmadan dinlenebilen şarkıdır. zaten teoman ın tüm şarkıları yıllara meydan okuyacak cinsten.
pek fazla bilinmeyen, bilenin bildiği şarkılardan.
haluk levent - deliler de bunun gibidir. bir mekanda otururken arkadan hızlıca çalıp geçer, sonra bütün gece o çalan şarkı hangisiydi diye düşünüp durursun.
genel itibarıyla güzel bir şarkıdır. lakin ben ''yeter ki sen yanımda ol yeter'' kısmına nasıl bir takıldıysam, bir türlü sevemedim yıllardır. tıpkı hakan peker'in camdan cama şarkısındaki ''daha henüz tanışmadık'' kısmı gibi...
2008'in 25 haziran günü sevdiğin kızdan ilk defa olumlu bir cevap almışsındır ardından eve gidince televizyonu açarsın ve bu şarkıyı duyar bu kesinlikle bizim şarkımız olmalı diye derin düşüncelere dalarak yarin o güzel yüzünü aklına getirmek ve ilişkinizin daha başlamadan kaybetme korkusunu salan bir şarkıdır bu ne zaman dinlersem aklıma gelir, mecnunun leylasını, ferhatın şirini nasıl sevdiyse o derece sevdiğin kızın aslında 1 yıl içinde kaşarın önde gideni olduğunu ve ayrıldıktan 1 yıl sonra bile hala geleceğini döneceğini umut etmek ve onu halen köpekler gibi özlediğimi hatırlatır bu şarkı bana. zaten olmayan üniversite ortamının aslında çıkar ilişkilerine dayalı olması, herkes hayatını kurmaya yavaş yavaş başlamışken ben daha kuracağım insanı bulamamışken,üstelik gayet yakışıklı bir adamken 23 yaşında bira göbekli enişte fiziğine ulaşmış olmak...
biliyorum bu anlattıklarım biraz anlaşılmaz gelebilir ama bu şarkıyı dinlerken o 3 dakika içinde aklımdan geçenler tamamen burada yazdım belki içimdekilerini döküp rahatlamak için..
uzun uzun iç çektiren, kendine deger veremeyenler, bilhassa kendini sevemeyenler icin biraz daha farkli anlamlara geldigini dusundugum, su gibi marlboro yaktiran, donupte arkaya bakmak kadar aci teoman'in belki de en iyi sarkisi...
Bana yoksun biliyorum...