“Bugün cuma enseyi kapa”, “bugün elini veren yarın götünü verir” gibi cümleler kurmuştur reiz. işte hayatı okuyan ve birçok psikoloğa yol gösteren reiz.
Dostoyevski her şeyi fazlasıyla anlamayı hastalık - hastalıklı ruh hali olarak tanımlar.
bunun yansıması mutsuzluktur. bu yüzden mutluluğun tek kaynağı cehalet olmuştur... bu yüzden korkak insanlar gerçeklerden kaçmak için aklı ve zekayı kullanmayı ret ederek cehaleti seçer.
peyami safa'nın okumadığım bir kitabı yok, çok severim. yeteneğinin çok farkında biri olduğu halde kendisinin bile dostoyevski'yi cebinden çıkarma iddiası olamaz. cingöz recai zaten kendi adını bile layık görmeyip takma isimle yazdığı bir roman serisi. yalnızız, biz insanlar, matmazel noraliya'nın koltuğu gibi eserlerin yanında çocuk kitabı kalır.
ahkam da öyle kesilmez böyle kesilir. gayet iyi anladım, iki satır dostoyevski alıntılanmış hemen bir aşağı görme çabasına gerek yok. aşağı görülen kişi de dostoyevski elif şafak değil.
kimse, seni sen olduğun için sevmeyecek; herkes seni, seni sevmenin onlara ne kadar yakışacağını düşündüğü için, yani kendileri için sevecek. ve bu da demek oluyor ki insan böyle yaparak yine kendini sevecek. sen hiç sevilmemiş olacaksın hikâyenin sonunda.