Evet darbe anayasasını tarihe gömen ve ülkeyi aydınlık günlere götürecek olup halkların kardeşliğini pekiştirecek olan Yeni değişikliklerle ilgili ne biliyorsunuz da sorgusuz sualsiz hayır diyorsunuz, demokrasi düşmanımısınız.?
Bak güzel kardeşim, ben başka başlıklarda uzun uzun anlattım çok merak edersen ne yazmışım başkanlık aslında ne sonuçlar doğuracak açar okursun. Bir tanesini burayada yazayım.
önce anımsatmama izin verin lütfen.
1- atatürk, inönü, menderes, bayar, ecevit başkanlık sistemine karşıydı.
2- demirel'in savunduğu pek söylenemez cumhurbaşkanını halkın seçmesine sıcak bakardı sadece
3- turgut özal ile erdoğan'ın benzer fikirler üretmesi şaşılacak bir durum değil aslında, nihayetinde ikiside nakşibendi tarikatından ikisininde zikri elbet benzer olacak.
bu hatırlatmadan sonra dönelim özal'a. ilk kez 1990'lı yıllarda dile getirmeye başladı. zira anap üzerindeki etkisi azaldığı için icraatlarını gerçekleştiremiyordu. neydi bu icraat? kuzey ırak'ıda içine alan eyalatlere ayrılmış türk - kürt federasyonu. tesadüf o ki aynı yıllar körfez savaşı vardı. bugün yaşanan başkanlık hayalleri ile ne kadar benzerlik var değil mi? yoksa bu da mı tesadüf?
aslında erdoğan'ın durumu daha iyi zaten fiili olarak başkan konumunda meclis emrinde, yargı emrinde, basın emrinde peki neden bu ısrar.
bakınız.
-dün baasa karşı suudilerin tarafinda olan abd bugün pyd ile kolkola.
-dün barzani'ye karşı olan abd bugün barzaninin yanında.
-dün sovyetlere yakın diye pkk'ya karşı olan abd bugün pkk'ya alenen silah ve mühimmat sağlıyor.
bunların başkanlık sistemi ile ne ilgisi var diyeceksiniz. politika satranç gibidir. strateji oyunudur yani kendi hamlelerinizin yanı sıra rakip oyuncununda hamlelerini hesap edeceksiniz. yani başkanlık kürt meselesi ile boşuna aynı zamana denk getirilmedi. yani kuzey irak ve kuzey suriyeyide içine alan türk - kürt federe devletini kurduracaklar. yani dün özal'a yaptıramadılar, bugün erdoğan'a yaptıracaklar.