''dunyanin butun meshurlari bununla tras oluyor... ingiltere krali, rahmetli baskan kenedi, tacsiz kral pele, bakenbauer, kaleci miyer, nadya komanacci, biricit bardo, fenerbahceli cemil... hepsi sohretlerini bu bicağa borcludurlar! evet denemesi bedava hemde hic para vermeden''.
turşunun sirke suyuyla mı yoksa limon suyuylamı daha lezzetli olduğu konusunda fikir ayrılığı yaşayan karı-kocanın evlerini ayırıp çocuklarını paylaşarak farklı hayatlar sürmesinin ardından yıllar sonra iki kardeşin kız davasına kavga etmesiyle amcalarının * onlara siz kardeşsiniz demesiyle tekrar bir araya gelmesini konu alan tadından yenmeyen izlemekten bıkmayacağım film...
ziya'yı abisi kazım efendi attığı palavralar yüzünden evden kovar oda sevgilisi nilgün'e şöyle der:*
ziya:abim senin hakkında ileri geri konuştu bende sen benim evleneceğim kadın hakkında ileri geri konuşamazsın dedim oda beni kovdu.
nilgün:ay kahramanım benim.
adile nasit,munir ozkul,sener sen,oya aydogan gibi isimlerin oynadigi super film. konusu kisaca tursucu olan munir ozkul ve adile nasit'in kavga ederek ayrilmasi ve cocuklarin yillar sonra tesaduf eseri birbirlerini bulmasi. ancak filmde herseyden ote sener sen'in inanilmaz performansidir. dikkat ceken ozellikle jilet satmak icin kahveye girdiginde jileti anlatirken kullandigi -bu cileetii tacsiz kral peleee,nadya komanaciii,kaleci mayerrr,biricit bardooo,fenerbahceli cemil ve ingiltere kralicesi elizabett kullandi hepsi sohretlerini bu cilete borclu cumlesi icin bile tekrar tekrar sikilmadan delirerek gozden yaslar gelinceye kadar izlenebilecek film.
şu sıralar star tv'nin reklamın bokunu çıkartarak piç ettiği filmdir. lan yeni dizileri, filmleri, yapımları anladık da en az 3563 kere yayınlanmış filme ne diye zırt pırt reklam koyarsınız??
-hangi partidensin amca?
-daha karar vermedim...bir yandan demirel öbür yandan ecevit; yalvarıp duruyorlar, "partime gel" diye, şaşırdım kaldım ya.
-milletvekiliği de veriyorlar mı?
-tıhı! tıhı! ne milletvekilliği, bakanlık veriyorlar.
-ne bakanlığı amca?
-(kazım efendi) ne bakanlığı olucak, palavra bakanlığı.
müziği gerçekten neşeli konusu ise bir o kadar sıcak olan türk sineması yapıtıdır.
adile naşit her zamanki gibi müşfik , kol kanat gerekn anne rolünü sempatik tavırlarıyla taçlandırmış, gönüllere taht kurmuştur.
peki her ailede bir ziya yok mudur? bir baltaya sap olamamış, bundan mütevellit sahip olamadıklarını hayalinde yaşatan bir akraba..
ben en çok filmin sonun beğenmişimdir. anne ile baba tekrar evlendikten sonra odandan kavga sesleri gelmekte, çocuklar da tekrar kavga ettiklerini sanıp kapıyı kırmaktadırlar. sonuç ise sürprizdir: anne ve baba koltukta oturup gülümsüyorlar:
- bizi bunca yıldan sonra turşu suyu değil turşu küpü bile ayıramaz!!
eskiden günler daha mı neşeliydi, ya da şimdi sadece neşeli günleriizlerken neşelenen günlerde mi bi sorun var?? neyse ottan ve de bottan melankoli unsuru çıkaran yazar tipi'nden uzaklaşıp şener -acayip- şen'e geçelim...
bu adam en başından söyleyim: ölmemeli...evet ..bunu diliyorum..gerçekten..
böyle bi insan evladı olamaz...mimikler ,el hareketleri bitiriyo...
her sahnede ayrı müthiş; de, yenge ve abisinden tükmük yediği sahne sonrasındaki tripleri ve ve ve özellikle de; yine yenge ve abisinin, müstakbel dünürleriyle oldukları sahnede, adile naşit'in evinde, birbirlerine girerken,şener şen'in masa altında 360 derece dönüş anı vardır...* harikadır harika...
diğer tüm oyuncular da nur olsun derim..şener şen evet..ölme be abi..