en hayvanüstü skorerleri o sezonlarında mvp seçilememiştir. wilt chamberlain 50.4 le oynadığı 1961-1962 sezonunda, michael jordan 37.1 le yaptığı 86-87 sezonunda ve kobe bryant 81 atıp 35.4 le oynadığı 2005-2006 sezonunda mvp seçilememiştir.birileri bu entrynin arkasına takım başarısı faktöründen dolayı seçilemediler yazmasında.böylece en iyi üç skoreride anmış olduk, dönemler arası karşılaştırma yapmak imkansız olduğundan ve üçünden hiçbirisi geriye koyulmaya layık olmadığından hangisinin en iyi olduğu bilinemez.eskiden yeniye doğru adayları yazalım.
en iyi skorer=wilt chamberlain(100 sayı, 61-62 sezonu 50.4, kariyerinde 118 kez 50 üstü), michael jordan (playoff kariyer ortalaması sayı rekoru 33.4, kariyer ortalaması sayı rekoru 30.1, 10 kez sayı krallığı), kobe bryant( 206 yılında 81 sayı, 3 çeyrekte 62 sayıyla dallasın toplam skorunu geçmek, 34 dakikada 56 sayı, 33 dakikada 55 sayı, 30 dakikada 52 sayı, 31 dakikada 51 sayı, 34 dakikada 61 sayı, 1 çeyrekte kaçırmadan en fazla atılan sayı 30)
en iyi zamanları 1984 -1992 arasıdır. mvp seçilen oyunculara baktığımızda net anlaşılacaktır.
1984 larry bird
1985 larry bird
1986 larry bird
1987 magic johnson
1988 michael jordan
1989 magic johnson
1990 magic johnson
1991 michael jordan
1992 michael jordan
2000 li yıllardaki mvp lerden shaq (2000) ve lebron (2010) dışındaki hiç kimse bu adamlar arasaından mvp seçilemezdi. birde 1992 de johnson ve bird bırakıp ortalık jordan'a kalınca nba'in tadı kaçtı, 1992 deki nba'in dünyaya açılma hamlesi olan salary cup'ın ilk yüzü olan jordan en iyi oyuncu olarak insanların beynine hiç silinmemek üzere kazındı. yani dünyaya gelmiş geçmiş en iyi oyuncu olarak yutturuldu.
o dönemdeki bad boys, efsanevi lakers- boston kadroları, 90 ları götürecek oyuncuların ilk gençlikleri, yıldız yağmuru, all star maçlarındaki keyif, şimdiki istatistik rekorlarının çok önemli bölümünün o dönemden kalma olmasıyla ilgili falan uzun yazacaktım ama vazgeçtim.
2011-2012 sezonunda çok çok büyük ihtimalle lokavtın görüleceği lig. bu kadar saçma bir maaş sistemine fazla bile geç kaldığı söylenebilir lokavtın. hele ki kontrat yenilemesi gereken sene coşup ardından 5-6 yıl yatan oyuncuları görünce düzenleme beklememek saçma zaten.
'oyun' dan uzun süre uzak kalmamak adına umarım erken çözümlenir sorun.
ayrica, büyük sürprizler olmazsa neredeyse her gece 1'e 2 veren bir kupon tutturabileceginiz lig. handikap olayina hic bulasmadan 3 mac secerseniz basarili olursunuz. ben hesabimda 5 küsür lira kaldigindan 1 misli oynuyorum tabi ama siz gidin 100 basin 200 alin, mis.
her gece kac mac oynandigi http://www.nba.com adresine girilerek ögrenilebilir, blog reklami icin kasmaya lüzum yoktur.
bunun bir de ikinci ligi olsaydi her sey cok daha güzel olabilirdi. amerika'da insanlar nasilsa kendi sehirlerinin takimlarini destekliyorlar. yani los angeles ve boston 20 bin kisiye oynarken new orleanslilarin bos tribünlere karsi oynamasi gibi bir durum da olmazdi nasilsa. gerci new orleans zaten nba takimi ama anlayin iste.*
durun lan, ben bunu planlayip david stern amcaya önerecegim.
hiç bitmemesi istenen, dünya üzerindeki en kaliteli şeylerden biri. bak "en kaliteli spor organizasyonlarından biri" falan demiyorum.
yahu arkadaş dünyanın neresinde böyle bir oyun, böyle bir güzellik var allasen? 7 yaşından beri her türlü sporu yapan, pek çok sporla da hâlâ yakından ilgilenen bir ergenim. 10 yıllık geçmişim var. 7 yaşından beri bilip sevdiğim ve her fırsatta takip ettiğim bir şey var ki o da nba anasını satayım.
küçükken dayanamayıp maçın 2. çeyreğinde uyurdum, şimdi öyle bir problem de yok. son olarak sana bir çift lafım var nba: kaliteni kaybetme lan hiç. güzel böyle. ehehe.
nba başkanı david stern'ün aklında bazı maçları brezilya'da oynatmak varmış.
hikaye gibi geliyor nedense, bir bakalım neler olacak tabi ki. bir ara çin vardı, daha sonra ingiltere girdi işin içine. çin'de oynandı mı hatırlamıyorum, ama geçen gün ingiltere bir nba europe live maçı oynandı. şimdi de brezilya. hayır, brezilya şimdiye kadar ulusal anlamda ne yapmış ki?
türkiye'ye ayarlansın veya düşünülsün demiyorum tabi ki. nitekim 2010 dünya basketbol şampiyonası maçları bile doğru dürüst izlenmedi burada. ama brezilya olması cidden saçma.
2010-2011 sezonunun başlamasına 1 aydan az bir süre kalan lig. geçtiğimiz sezonu los angeles lakers şampiyon tamamlamıştı. lakers kadrosunu korumayı başardı. bu onlar açısından çok önemli. zira ligin en oturmuş kadrolarından birine sahipler. o yüzden şampiyonluğun en büyük adaylarından birisiler yine. şampiyonluk için en iddialı takımlardan bir diğeri ise miami heat. bütün yaz en çok konuşulan takımdı miami heat. dwyane wade, chris bosh ve lebron james'i aynı takımda izlemek basketbolseverler için çok büyük bir zevk olacaktır. 2003 nba draftı, nba tarihinin en iyi draftlarından biriydi ve bu draftın en iyi 4 oyuncusundan 3'ü aynı takımda yer alacak. ama ben bu sene şampiyon olacaklarına inanmıyorum. şampiyon olan takımlar genelde uzun süre birlikte oynayan takımlardır. bu yüzden de zamana ihtiyaçları var kanımca. ayrıca koçları erik spoelstra da yeterince iyi değil. belki sezon ilerleyince takımın başına pat riley geçebilir.
geçtiğimiz sezonun en iyi takımlarından olan cleveland cavaliers ise lebron james'in takımdan ayrılmasıyla birlikte vasatın da altında bir takım haline geldi. ligin dibine demir atacaklardır. bir oyuncu takımı bu kadar mı değiştirir diye de düşünüyor bazen insan ama değiştirebiliyor işte.
2010 nba draftı'nda ilk sıradan john wall'u seçen washington wizards play-off yarışına dahil olabilir. ama bu yarışı kazanabileceklerini düşünmüyorum. tahminen doğu konferansını 9. veya 10. bitireceklerdir. 2. sıradan evan turner'ı seçen philadelphia 76ers ise play-off'a kalacaktır tahminimce. samuel dalembert'ten ve willie green'den kurtulmaları iyi oldu. onların yerine genç ve yetenekli birkaç oyuncu dahil ettiler kadroya. koç eddie jordan'ın yerine gelen doug collins de takıma iyi bir basketbol oynatacaktır.
bu sene nba'de 5 türk oyuncu mücadele edecek. mehmet okurutah jazz'da kariyerine devam ediyor. ama geçen sezon aşil tendonunun kopmasından dolayı hâlâ sakat. sezon açılışına yetişeceğini sanmıyorum. hidayet türkoğluphoenix suns'a takas oldu. orada başarılı olacağını tahmin ediyorum. zira steve nash gibi bir point guard'ın yanında oynamak kötü oyuncuları bile iyi gösterir. ersan ilyasovamilwaukee bucks'ta kariyerine devam ediyor. geçtiğimiz sene oldukça iyiydi. bu sene de çıkışını sürdürecektir. ömer aşıkchicago bulls'ta oynayacak. çok şans bulacağını sanmıyorum. ama şans bulduğunda kendini göstermesi lazım. iyi savunma yaparsa ve yılmadan çalışırsa sene sonuna doğru süreleri artacaktır. tabii ki faul atışlarını geliştirmesi de şart. son olarak semih erden de boston celtics'te oynayacak. shaquille o'neal ve kendrick perkins gibi pivotların arkasında süre bekleyecek. ama hem o'neal hem de perkins sahada çok kalabilen oyuncular değiller. o yüzden semih şans bulacaktır.
phil jackson'un serisini bozmayarak tekrar three-peat yapacaktır.bulls ile kazandığı 6 şampiyonluğu üç kez arka arkaya olmak üzere iki three-peatle kazanmıştı.lakerstaki ilk döneminde de arka arkaya üç şampiyonluk elde etmişti bu senede şampiyonluğu kimselere bırakmayacak ve son bir three-peat ile kariyerine son verecektir