my player modunda bir türk gencini yaşatmak oldukça zevklidir. hele ki mevkiniz shooting guardsa nba bütün yıldızlarıyla bire bir oynuyorsunuz. işiniz zor ve bir o kadar da zevkli. oynayın hocam !
Nba 2k10'a göre my player modundaki puanlama sistemi çok değişmiş olan oyundur. Ayrıca hiçbir NBA karşılaşmasında bu kadar pas arası yapılmaz. Pas vermekten korkar oldum.
bu oyunla ilgili her şeyden önce şunu söylemek gerekir kanımca; eğer "ben her basketçinin şut stilini bilirim" diyorsanız sorun yok ama demiyor ve düşük şut yüzdesinde kalmak istemiyorsanız shot stick timming yerine real player % kullanın
gerçekçilik son noktada olan, oynaması büyük keyif veren oyundur. oyuncuların, özellikle de fazla göz önünde olan oyuncuların her türlü detayına inilmiş. hem dış görünüş olarak hem de oyun biçimlerinin her yönünde başarılılar.
ancak o aradaki bölümleri geçememek insanı kudurtur. hani molalarda veya çeyrek aralarında saçma sapan koçu falan göstermeleri yok mu delirtiyor beni. geçmek için de klavyeyi falan dövmek gerekiyor. umarım şu sorunu aşarlar. 2k serisinin hepsinde aynı zımbırtı vardı, inşallah bir dahakinde en azından geçmesini kolaylaştırırlar. klavyeyi boku bokuna kırmayalım yani.
my player mode oldukça iyi. Basın açıklaması kısmı vb. şeyler renk katmış. Ama şampiyon olunca white houseda obama ile fotoğraf çektirmek yokmu hersene şampiyon olası geliyor insanın.
ikinci yılımın 47. maçında dallas mavericks'e son 2,5 dakikaya girerken 93. sayımı attığım oyundur. tam wilt chamberlain'in bir maçta en çok sayı atma rekorunu kırmak üzereyken scott brooks ne yaptı? kenara aldı. 101 sayı düşümün de içine etti. ekmeğime kan doğradı.
ebene selam söyle scott. o rekoru elbet bir gün kıracağım.
5 maçı tamamlamadan hemen takasımı istedim. birincil önceliğim oklahoma city thunder'dı çünkü en büyük eksikleri pota altında sağlam bir pivuttu. 2-3 maç sonra takas gerçekleşti. kafadan ilk 5'e oturttular beni. rebound ve blok kovalıyordum. aldığım saldırı reboundlarını potaya gönderiyordum falan işte... ilk ay batıda ayın çaylağı ve oyuncusu seçildim. ortalamalarımla bunu hak etmiştim. +20 sayı, +10 rebound, +5 blok... eh yani!
neyse efendim, ikinci ayımda talihsiz bir sakatlık yaşadım. 9 maç kaçırdım. gidişim suskun oldu ama dönüşüm gerçekten muhteşem oldu. artık saldırılarda daha etkin olmaya başlamıştım. 40 sayı 20 rebound 10 blok ve/veya daha iyilerini yaptığım maçlar gelmeye başladı. benim oynadığım maçlarda thunder yalnızca 2 yenilgi alınca 72-10'la ligi zirvede tamamladık.
sakatlığımın ardından yönetim "ya bir daha sakatlanırsa" diye greg oden'ı yedeğim yaptı. maç başına 12 dakikalık çeyreklere vurulduğunda 32 dakikalar alırken giderek yükselen performansımla 41 dakika ile en çok süre alan oyuncu durumuna geldim. yönetim "bize oyuncu öner" diye kapımı aşındırır olmuştu. jordan brand'le anlaştım ve adamlar tanıtımlarında beni kullanmaya, buna karşılık sports illustrated'ın kapağında "the next big thing?" diye fotoğrafım vardı. artık önüme her gelen uzunu siliyordum. dwight howard bile gazabımdan kurtulamadı. tribünlerden mvp tezahüratları eksik olmadı.
neyse efendim... olağan mevsimi ortalamada en çok sayı atan, rebound alan, blok yapan oyuncu olarak sonuçlandırdım. (+30s +15r +7blok)
en değerli oyuncu, yılın en iyi savunmacısı, yılın çaylağı ödüllerini de kimseye kaptırmadım. oyunun önüme koyduğu hemen hemen tüm hedefleri gerçekleştirdim.
geldi play-off'lar. maç başına +40 sayı, +17 rebound, +10 blok ile coştum. hiçbir maçta yenilmeyerek şampiyon olduk. özellikle finâl serisinde miami heat'i yerle bir ettim. doğal olarak finâller mvp'si de seçildim.
geldi tatil... yönetim "kiminle anlaşalım?" diye gene kapıma geldi ama davarlar söylediğim kimseyi alamadılar. gerçi tek eksiğimiz de uzun forvette... o da çok sırıtmıyor. tüm oyuncular da 1-2 puan yükselmişti.
ikinci yılıma yeni başladım. bu kez hedefim, geçen yıl ilk beşine seçilemediğim, all-star'a ilk beşte başlamak. mvp olduğum için bunda da pek zorlanacağımı sanmıyorum. haaa bir de!
demek ki neymiş? 2.26 m boyunda bir pivotsanız ve bazı kritik yeteneklere** iyi puan dağıtırsanız ortalama puanınız 46 da olsa güzel bir yerden draft edilebiliyormuşsunuz.
onca kazmalığa karşın draft öncesindeki üç maçta +20 sayı +20 rebound +5 blok gibi ortalamalar tutturdum. crossover, spin falan uğraşmaya da gerek yok. şimdiki hedef güç, rebound, yakın menzil atış ve smaçları yükseltmek.
yalnız salak gibi kariyerime başlamadan önce ekran çözünürlüğünü 800x600 yaptım. düzeltemiyorum. 2k serisi gene bir şeyleri değiştirtmiyor ya... onların ben..!
EA sports un kendi nba oyununu cikarmasini 5 ay ertelemesine karar verdirten bir oyundur kendisi. ayrica gencligimizde Jordan zevkini asla alamayip number 99 diye bize azap cektiren EA e tokat gibi bir karsilik verip, kacirdigimiz tum senelerin jordan larini yapmislardir. sirf bu gaz icin unutulmaz bir oyundur. tabii ki sikintilar var oyunda yok degil ama gene de benim oynadigim en iyi nba oyunu.
80 ve 90'ların Chicago'su, Los Angeles'ı, Boston, New York... Oyun şu ana kadarki en iyi Nba oyunu. Özellikle Jordan üzerine düşmeleri, my player modundaki yeni değişimler, draft olayları süper bir oyun.
bunun bir de myplayer modu var ki adamı delirtme potansiyeli çok yüksek ama yine de oynamaktan vazgeçemiyor insan. tecrübelerimden faydalanarak, myplayer modu ile ilgili bazı tavsiyeler vermek isterim siz heyecanlı gençlere.
- eğer oyundan zevk almak istiyorsanız kesinlikle sg ya da pg olarak kariyerinize başlamayın. çünkü daha ilk maçlarınızdan itibaren pozisyon gereği top hep sizin elinizde olacağı için bir süre sonra maç birebir sokak basketboluna dönüyor ve takım arkadaşlarınız da genellikle seyrediyor.
-tavsiye edeceğim mevki pf. şöyle 6.9 ile 6.11 boyları arasında bir pf yapıp orta mesafe şutlarına önem verirseniz hem maç içinde önemli anlarda oyun kurucunuzdan paslar alabilirsiniz hem de sizin dışınızda da kaliteli bir maçın oynandığını görebilirsiniz. bunun dışında center mevkisi için de benzer şeyleri söyleyebilirim.
-takımlara ve oyunculara gelince; durant, seninle ilgili düşüncelerimin tamamını burada belirtemeyeceğim ama gerçek bir şerefsiz olduğunu bilmelisin. çok zor anlarda çok zor sayılar atan başka bir adam yok bu oyunda. kobe, lebron falan hikaye. durant denen hıyarağası sezonu 31 sayı ortalamasıyla bitirdi ama aynı adam 3 asist, 4 ribaunt ortalaması tutturunca oklohama play-off oynayamadı.
-bynum; senin gibi oyun kurucu olmaz olsun. bu kadar blok yiyip de hala mal gibi pota altına pas vermeden giren ve hala ağzına ağzına tokatlar yiyen başka bir salak olamaz. aldığımız yenilgilerin neredeyse yarısından bu marsık sorumludur. uzak durun.
-howard; pf oynuyorsanız bu adamın takımına yanaşın. hem bol bol asist yaparsınız (ki bir pf için asist ve onun karşısında verilen puan daha önemli oyunda.)hem de sayıl ortalamanıza bir artı 5 ekler bu amcanın varlığı. tabi serbest atış özürlü olduğu için bazı maçların önemli anlarında sizi delirtebilir ama ligde eşi olmadığını da bilin.
bunların dışında da orlando, utah, chicago, nash'in oynadığı her takım oynanabilinecek ve keyif alınabilinecek takımlardır. daha güçlü takımlarda oynanırsa her maçı büyük farklarla kazanacağınız için artık oyundan keyif almamaya başlayabilirsiniz. bu yüzden üst düzey takımlarda oynamanızı da pek tavsiye etmiyorum.
evet gençler yaklaşık 1 aylık myplayer deneyimim sonrası yazacaklarım bunlar. güzel güzel oynayın hadi bakiyim. öyle 55 sayı 25 ribaunt 18 asistlik performanslar da yapmayın oyunun gerçekçiliğini bozmayın. sonra sıkılırsınız bak!*
the association modunda chicago bulls ile öyle bi kadro oluşturdumki ortalığın amına koyuyorum desem yeridir. doğuda 8-1 gibi başarılı bir performans sergiliyorum ve önümde hiçbi takım duramıyor. bi süre sonra kendi oyun stilinizi ve bu stile uyan oyuncuları daha iyi anladıktan sonra çok mütevazı bi takımla bile ortalığı sikertebilirsiniz. tıpkı benim yaptığım gibi. sende 5 yıldızlı oyuncu var, kullanamadıktan sonra neye yarar değil mi? örneğin belinelli ile her maç 5 tane üçlük sokuyorum. benchden gelmesine rağmen. işte o kadro.
my player moduna zamanımın çoğunu harcadığım oyundur . Baya bi emek verdikten sonra artık maçlarda 20 sayı barajını aşmayı başarmışımdır . Bulls 'da 23 ü sırtlıyorum şu an bir nevi legend jordan ' ın varisiyim . Tek başıma maç aldığım oyunlar geçirdim heleki bi bobcats serisi vardı ki adeta takıma turu getirdim . Spikerden ''Ohh B-train .. Yess .. '' sesini duymaya alıştım artık . Şiddetle tavsiye ederim , sırf my player modu için oynanır .
My player modunda Sacramento ile başarılı bir sezon geçirirken sırf Miami ilgileniyor diye takımımı sattım adamlar beni toronto ile takas etti. Allah belanı versin yönetim diyorum.
edit: daha sonra toronto ile playoff'da miami'ye tokadı atıp şampiyon oldum. siz kaybettiniz olm. *
my player modunda hall of fame zorluk seviyesi seçtiğiniz takdirde sizi çılgına çeviren oyundur. hangi takım kullandığı 43 şutun 35 ini isabetli sokabilir arkadaş, bu nasıl gerçekçilik anlamadım. bir maçta olan bir şey olsa neyse. la lakersla da aynı minesota ile de. 35 sayı 10 asist yapıyorsun 20 sayı fark yiyorsun. Harbiden çok gerçekçi..
