yarın gece başlayacaktır, silahlar çekilmiştir.*
biz de birkaç tahmin ekleyiverelim bari. doğu konferansıyla başlarsak :
öncelikle ilk dört sıra belli gibi burada geçen sene olduğu gibi, boston-detroit-cleveland-orlando dörtlüsü burayı bırakmazlar. aralarındaki dizilim nasıl olur bilmiyorum ama ilk dörde bu sezon en çok yakışan takımlar bunlar. bu dörtlüyü philadelphia-toronto ikilisiz zorlar gibi duruyor sezon öncesi bakıldığında, calderon ve o'neal iyi bir sezon geçirirse 5.lik konusunda torontoyu daha şanslı görüyorum esasen. philadelphia çok maç kazanacaktır, ama takımdaki şutör eksikliği o kadar bariz ki, mutlaka alan savunması yapan takımlara karşı zorluk çekeceklerdir.yedincilik ve sekizincilik tahmin etmesi her zaman zor olan iki pozisyondur, ama bu sezon da atlanta ve washington bu yerler için şanslı gözükmekteler. uzun lafın kısası, geçen sene playoff yapanlardan aynı başarıyı yine bekliyorum.
doğuda playoff için sürpriz adaylarım chicago ve indiana. chicago'nun sağı solu belli olmuyor, ama kağıt üstünde her zaman için bu takımın playoff yapma şansı var. özellikle ben gordon'un takas edilmesi ve derrick rose'un ilk sene beklenenden yüksek performans göstermesi halinde neden olmasın? indiana ise ilignç bir takım, orada da t j ford sakatlıktan kurtulursa hızlı oyunlarıyla çok can yakarlar bu sezon, playoffa girmeleri beni kesinlikle şaşırtmaz.
doğuda resim bu kadar basitken batı yine karmakarışık tabii. batıya da kısaca göz atalım :
lakers-hornets ikilisinin ilk iki bitirmesi garanti gibi burada da, buna karşı çıkacak insan olduğunu pek zannetmiyorum zaten. şahsen bu sezon hornets'ın lakers'ı normal sezon galibiyet sayısı olarak geçeceğini düşünüyorum ben. geri kalan kısım nasıl şekillenir tahmin etmesi zor, ama ne kadar yaşlanmış olsalar da san antonio burada yine kendini gösterecektir. houston sakatlıklardan kaçamasa da playoff yapar, ben artest'in en azından bu sezon sorun çıkartmayacağına inanıyorum, bu da yao-tmac ikilisinden biri sakatlansa bile bu takımı playofflara sokmaya yeter. kadroları çok geniş, zaten çok ciddi sakatlıklar olmazsa finallere de göz kırpabilirler, şampiyonluk tahmini pek gerçekçi olmasa da. phoenix playoff yapabilecek güçte, ama bu sistem değişikliği onları fazlaca etkileyecktir diye düşünüyorum, girseler bile 7-8'den yukarı çıkamazlar gibime geliyor. portland geçen sene kaçırdığı şansı bu sene kullanır ve playoff'a girer diyorum, ama bu takımda sezon ortasında çok değişiklik yaşanacak gibi, sonuçta çok fazla genç oyuncuları var ve hepsiyle sözleşme imzalayamayacaklarına göre bazılarını göndermeleri gerekecek. asıl soru göndereceklerinin karşısında ne alacakları. draft konusunda uzman bir gm'e sahip olan portland'ın aynı beceriyi takas yaparken de yapıp yapamayacağını hep birlikte göreceğiz. dallas yine girer playofflara, ama sadece girer.. kidd öldü ölecek artık, onu kidd yapan özelliklerinden sadece pas yeteneği kaldı geriye, tutunamazlar. sanırım 6 takım saymış oldum, işte kalan iki takım tam bir muamma benim için. clippers-warriors ikilisinden biri girebilirler eğer yaptıkları transferlerle nakış tuttururlarsa, denver camby'i yollayarak sezonu piç etmiş olsa da onların da playoff yapma şansı var.
batıda sürpriz adayım sacramento açıkçası.. özellikle 1-2-3 pozisyonunda oynayabilecek çok yetenekli oyuncuları var, ve kimseye çaktırmadan 8.liğe gelebilirler bu sezon.
şampiyonluk tahminini şimdiden yapmak zor. lakers favori gözüküyor, ama eğer bir hornets serisi yaşanırsa genç hornets'ın lakers'a karşı üstünlük kurabilme şansının olduğunu düşünüyorum şahsen ben, geçen sene spurs'un hornets'ı elemesi en çok lakers'a yaradı, çünkü paul gibi triple threat sahibi bir oyuncuyu durdurmak çok daha zor olur parker'ı durdurmaktan. ha şayet lakers finale kadar gelebilirse, o zaman ben de tercihimi lakers'tan yana kullanırım. doğudan finale gelebilecek üç takım var bence. boston,cleveland ve orlando. orlando burada sürpriz olsa da, howard'ın her sene daha da hayvanlaşması ve hido-lewis gibi bir ikiliye sahip olmaları onları her zaman için iyi bir yerde görmemizi sağlıyor. ama yine de adamakıllı bir oyun kurucu bulmadan şampiyonluğu telaffuz etmek zor. cleveland mo williams transferinde müthiş bir iş çıkardı bana göre, gibson-mo ikilisi çok şut sokar bu sezon bence. zaten lebron acaip form tutmuş şekilde girecek sezona, doğuda her zaman için final adaylarından biri olarak kalacak cleveland lbj onlarda kaldığı sürece. boston içinse pek yorum yapmaya gerek yok, finale çıkmaları olağan olur. ancak playofflarda yine deplasmanda kazanamazlarsa çok zorlanırlar, bu nedenle eğer normal sezonu ciddiye almazlarsa playoffta patlayabilirler. ayrıca kadronun normal sezonu ne kadar takacağı meçhul, bu da az önce bahsettiğim sorunu doğrular nitelikte. eğer saha avantajını ele geçirirlerse, geçen sezon yaptıkları gibi sırf iç sahada kazanarak bile finallere gidebilirler. ama ya deplasmanda kazanmayı öğrenecekler, ya da 60 küsür galibiyetlik bir sezon daha çıkaracaklar.
sonsöz:
olacağını düşündüğüm final lakers-cavs
olmasını umduğum final hornets-magic
şampiyon olacağını düşündüğüm takım lakers
şampiyon olmasını umduğum takım hornets
oh be, boşalttım içimi. artık ekran başına geçmenin zamanıdır.
hazır herkes analiz yaparken ben de bir analiz yapayım dedim: öncelikle bu yaz gerek antrenör değişiklikleriyle gerek trade'lerle biraz toparlanmaya çalışan doğu konferansına bakalım. konferans şampiyonu adayım bir aksilik, sakatlık çıkmazsa gene celtics olacaktır. hem kadroyu muhafaza edebildiler hem de takım birbirinin eksiğini tamamlayan elemanlardan dolu. o kadar çok yönlü bir takım ki doc riversda gerektiğindfe ne yapacağını bildiği zaman galibiyet kaçınılmaz olyor. bbence hatta kendilerine bir amaç güdeceklerse lig'de galibiyet yüzdesi en yüksek olmaya çabalasınlar, kendilerini gelmiş geçmiş en başarılı 10 takım sıralamasına sokmaya kassınlar. celtics'in dışında antrenör'ü değişen pistons da iddialı konumda. saunders'ın bir gün canavar gibi diğer gün ise oynamak istemeyen pistons'ının ardından michael curry'nin takımı disipline sokması pistons'ın sorununa çare olacaktır. cleveland'da ise işler biraz karışık. bu bence biraz da lebron'ın çok üst düzey bir oyuncu olmasına bağlı. o kadar yetenekli ki, takımda adamakıllı guard yok, mesela topu yarısahadan kendisi çaıkarıyor çünkü takımda bu işi ondan iyi yapacak birisi yok. bu onun suçu değil, aksine cavaliers yöneticilerinin pısırıklığı. allahtan mo williams'ı takıma dahil ettiler de 1 numara sıkıntıları bir nebze azaldı. fakat bu sefer de hücumdaki uzun rotasyonunun yetersizliği göze çarpıyor. sadece ilgauskas'la olacak iş değil bu. geçen sezon drew gooden'ı yollayıp big ben'i almaları iyi bir hamle gibi gözükse de ben wallace'ın yaşından dolayı alacağı süre azalacak. zaten azalmasa bile ofansta çok fazla da katkısı yok. varejao da aynı hesap, hatta o daha da beter. cleveland'ın problemlerini halletmesi halinde en azından final görürler nba'de bu sezon. phila'da ise işler daha rahat fakat geçen yıl kyle korver'ı boşu boşuna yollamanın sıkıntısını çekecekler gibi duruyor. elton brand ile pota altı tastamam oldu denirken bu sefer de şutör guard eksikliği dikkat çekiyor. fakat bu halleri bile play-off'a yetecektir. toronto raptors ise chris bosh ve jermaine o'neal ile yeni bir twin towers yarattı. çılgın atacak, pota altının ağzına sıçacaktır bu ikili büyük ihtimal. toronto aslında biraz daha sempatiyle baktığım bir takım çünkü takımın yarısı avrupa liglerinden gelme. fakat kısa rotasyonu ne kadar yetecek bilemem. orlando magic'te ise formalar dışında birşeyin değiştiğini söyleyemem. onları seyretmek gene zevkli olacaktır. chicago bulls ise tam bir muamma. kadro yeterli seviyede denilebilir, kaliteli bir uzunun eksikliği hissedilecektir fakat bu sezon chicago için sıçrama tahtası niteliğinde olabilir. aptal saptal takaslarla uğraşmazlar veya ayağına gelen fırsatları reddederlerse - geçen sezonki gasol, garnett gibi fırsatları veya d'antoni'yi sürekli geç hamle yaptıkları için kaçırdılar - chicago için güzel bir sezon geçebilir. tabi burda vinny del negro'nun nasıl bir coach olacağı da önemli. charlotte bobcats için de aynı şekilde bu sezon iyi bir sıçrama tahtası olacaktır. kadro yetenekli, genç ve eğitilmeye hazır, başarıya aç oyuncularla dolu; yani tam larry brown'lık bir takım. bobcats tarihinin ilk play-off'larını bu sezon seyredebiliriz. ve bahsetmeden geçemeyeceğim bir takım: miami heat. sezon ortasında yapılacak bir uzun takası olursa vay doğu'nun haline. wade-beasley-marion üçlüsüyle her maç çeşiit çeşit combo seyredebileceğiz. ve neww york knicks. mike d'antoni ile yeniden yapılanmaya gittiler. uzun süreçte meyvelerini toplayacaklar fakat şimdiden d'antoni'nin etkilerini görmek mümkün. bir kere dağınık bir knicks artık yok. takım hizaya girmiş,nba tv'de yayınlanan idmanlarda veya hazırlık maçlarında gördüğüm o ki ciddi bir forma mücadelesi var takımda. millet birbirini yiyor. 3 yıldır kıçını kaldırmayan starbury bile canavar kesilmiş konumda. nate robinson'ın chris paul'den farkı kalmamış durumda yaptıklarını görünce. new york play-off'a giremese bile çok güzel maçlar seyrettirecektir bize. milwaukee bucks ise scott skiles'ı getirerek hababam sınıfın tadındaki takıma mahmut hoca olacaktır. fakat eldeki malzemenin savunma yapamaması biraz işi sıkıntıya sokacaktır. gerçi sadece bir richard jefferson ve istikrarlı bir sg olan michael redd bile play-off potasına sokmaya yetebilir bu takımı. washington wizards'ta ise geçen yıla göre değişen pek birşey yok. gene play-off potasına gireceklerini düşünüyorum. atlanta'da ise rejenerasyon'un meyvelerini toplayabilmek için güzel bir fırsat var. geçen yılki sürpriz'i bir adım ileriye götürebilirler.
sonuçta doğu konferansı'nda 2 takım ** dışında bu sezon beklentilerim ve sürprizlerim fazla. bu sezon doğu'da anlattığım kadar büyük bir çekişme olmayabilir fakat kesinlikle rekabetin çok olduğu bir sezon izleyebiliriz.
batı konferansında ise çok fazla değişen bir şey olmadı çünkü çıtanın yüksekliğini belirleyen taraf orası. şüphesiz ki burada favori lakers gene. odom'ı lakers'ta 3 numara görmek için güzel bir fırsat. fisher-kobe-odom-gasol-bynum 5i ile ligin ağzına sıçmaları muhtemel. şüphesiz ki takastaki en büyük bombayı houston yaptı ron artest il. fakat artest burada kumar. bay kapris eğer uyum sağlarsa bu takımı defansıyla alıp götürür finale, huzursuzluk çıkarırsa houston çok pis tökezleyecektir. fakat ben t-mac'in artest'i bu konuda törpüleyeceğini umuyorum. alston-tmac-battier-artest-yao 5i ile ve kadrodaki guard bolluğuyla sadece defanslarıyla bile şampiyon olabilirler. dallas'ta ise kidd-howard-nowitzki 3lüsünün comboları ve carlislie'nin gelmesiyle gerileme döneminden kurtulmaları ve finale gitmeleri olası. phoenix suns'ta ise d'antoni'nin istfasının ardından takımın başına terry porter'ın gelmesi ie phoenix artık hızlı bir takım olmayacak, ki shaq'ın gelmesi zaten bu olayı kolaylaştırmıştı. aslında yaşlı steve nash için bu belki de daha iyi olacaktır. şu an kapalı kutu kıvamında suns. ama geçen yıllardaki en iyi ofans takımı artık yok bu rahatlıkla söylenebilir. minnesota twolves'ta ise al jefferson ikinci baharını yaşıyor görülen o ki. kevin love ile pota altonda rahat bir nefes aldılar - 18 sayı 15 ribaundla oynadı hazırlık maçlarını - ve randy foye, mike miller gibi oyuncularla iyi bir yere gelebilirler. new orleans'ta ise formalar dışında edilebilecek laf yok, chris paul kendi başına yeteeck bu takıma. formaları da güzel olmuş. aynı şekilde utah jazz'da da deron williams bu sezon müthiş bir sezon geçirecektir. kendisinin ne kadar çok yönlü olduğunu olimpiyatlarda gördük. kanımca cp3'nin geçen sezonki patlamasından sonra büyük bir hırs yaptı kendisi. boozer ile olan aşkına mesafe koyarsa utah vites arttırabilir bu sezon. portland uzun vadede çok başarılı bir takım kurdu. şu tecrübesiz halleriyle bile play-off'ta birşeyler yaparlar. takımın birbirlerinin eksiklerini kapatabilecek durumda olması onları biraz tecrübeyle kusursuz hale getirecektir. off-season'ın en hareketli takımı clippers'a baktığımızda ise incelenecek çok fazla nokta olduğunu görüyruz. corey magette'nin yokluğunu hissetmeyebilirler fakat elton brand'in yokluğu büyük bir kayıp. her ne kadar bun camby'yi alarak kapatmaya çalışsalar da bu transfer kaman'ın açıklarını kapatmaya yetecek mi bilinmez. baron davis'in buraya gelmesi ise benim açımdan sürpriz oldu çünkü golden state warriors'ta yeni nesil bad boys'u görebiliyorduk. warriors da hareketli bir off-season geçirdi. turiaf ve magette ile bir anda toparlanmaya çalışsalar da monte ellis'in aldığı ceza onlar için büyük kayıp oldu. takımda guard kalmadı neredeyse. brandan wright'tan büyük bir patlama bekliyorum bu sezon warriors'ta. oklahoma city thunders'ta ise ikinci bir lebron james-cleveland ilişkisi baş gösterebilir. lebron gibi burada da kevin durant takımın herşeyi konumunda. bekleyip görmek lazım. ayrıca keşke daha güzel renkler seçselerdi diye düşünüyorum. ligde turuncu-mavi-beyaz kombinasyonunda çok takım var. denver nuggets ise savunmadan sorumlu devlet bakanlarını * beni hayrete düşürdü. üstelik bunu sadece 2. tur draft hakkı karşılığında yapmaları çok ilginç. ligin yılmaz vural'ı george karl'ı benchte takla atarken görmemiz için hiçbir engel yok. ve ligin en yaşlı takımı san antonio spurs. ben yaşın çok büyük bir engel olduğunu düşünmüyorum. yinie son 10 yıldaki en büyük yetenek mr. fundermental* ile neticeye ulaşabilirler.
sonuç olarak diyebilirim ki, çok güzel bir sezona daha şahit olacağız. özellikle artan rekabet ile daha keyifli maçlar seyredebiliriz. en azından benim beklentim bu yönde...
bu gece şampiyon bostun'un cleveland'la yapacağı maç ile start alıcak.
doğuda chicago'nun en az doğu yarı finalı oynayacağı ve 45 üstü galibiyet alabileceği sezon ben derrick rose ve hinrich ikilisine güveniyorum.
orlando'nun ise geçen seneden daha üst noktaya gelmesi zor görünüyor. konferans yarı finali ve 50'ye yakın bir galibiyet alabileceğini düşünüyorum tabi hido ve howard tüm sezon oynayabilirlerse.
batı'da ise new orleans'ın chris paul ile 60 yakın bir galibiyet alacağını ama konferans yarı finalinin son durakları olacağını düşünüyorum.
utah ise 50 galibiyeti alır playoff yarı finali görür.
sezonun hayal kırıklıkları ise new jersey , miami ve suns olabilir.
öncelikle bu sene artık san antonio'nun çökeceğini düşünüyorum.. popovich'i hakikaten tebrik etmek gerekir aynı takımı ufak değişikliklerle her sene şampiyonluk favorisi halinde yürütmeyi başarıyor.. ama buraya kadar artık, milat diye bir şey var.. normal sezon içerisinde yorulmamak adına pek kendini göstermeyen duncan'ı saymazsak, arada bir patlayan ginobili, pas vermeyi bilmeyen bir guard (parker) ve iyice yaşlanan bir bench ile sezon içerisinde gayet kötü bir yer alacaklarını ve play-off ilk turunda da eleneceklerini öngörüyorum..
memphis her ne kadar oj mayo ile heyecanlandırsa da, grup sonunculuğu kesin.. grupta asıl savaş, bence bu sene her zaman güvenimin tam olduğu jason kidd'e alışan ve formda bir josh howard ve dirk nowitzki ile batının favorilerinden biri olarak gördüğüm dallas mavericks,
artest hamlesi ile gücüne güç katan, kadro itibariyle belki de ligin kağıt üzerinde en iyi takımı olan houston (ming ve t-mac'in sağlıklı olduğu varsayımıyla) ve geçen sene 'heyecan veren bir takım'dan favori haline gelebileceğini gösteren new orléans hornets arasında olacak.. bu sene ligin geneli için olduğu gibi, bu grupta da sıralamayı tahmin etmek imkansız gibi gözükse de, şöyle düşündüm ben:
1) dallas mavericks
2) new orléans hornets
3) houston rockets
4) san antonio spurs
5) memphis grizzlies
batının en zayıf grubunda utah bir adım öne çıkıyor.. williams-kirilenko-boozer-mehmet dörtlüsü geçen sene iş yapmaya başladı, şanssız bir şekilde elendiler.. bu sene belki önemli bir eklemeleri yok ama kontrat senelerinde olan okur ve boozer dışında, daha da olgunlaşmış d-will ve paul millsap'a sahipler..
ikincilik adına, minnesota için erken.. play-off'a bir türlü alışamayan denver ve geçen senenin flaş ekiplerinden portland bu konum için yarşacak, muhtemelen genç bir takım olan oden'lı portland da bu yarışı kazanacak.. hem anthony hem iverson, ayrıca bir de bu sene olmayan bir camby.. olmuyor georgeum karlım..
ha bir de benim takım vardı di mi bu grupta.. seattle.. puştlar logoyu renkleri şehri bıraktılar da wnba takımına döndüler.. oklaahoma city thunder'mış..
bunlar ne bok yerlerse yesinler, umrum değil.. reziller..
1) utah jazz
2) portland trail blazers
3) denver nuggets
4) minnesota timberwolves
5) oklahoma city thunder (peh)
lakers alır abi, bi numara yok bu grupta.. geçen seneki inanılmaz takıma bir de fullenmiş bir bynum eklendi, çok şanssız sakatlıklar olmazsa, şampiyonluk için gözü dönmüş kobe ile lakers en az batı finaline kadar gidecektir yine..
ikincilik için aday çok ama.. golden state sanki bu sene geri düştü biraz baron davis hamlesiyle.. monta ellis de ilk bir ay yok, hücumda stephen jackson ve corey maggette'ye bakıyorlar sadece.. belki kelenna azubike ve andris biendris inanılmaz bir gelişim gösterirlerse bir sürpriz yapabilirler ama zor gibi.. yine de don nelson söz konusu olunca asla asla dememek lazım..
steve nash, ve tabi ki onla beraber phoenix suns da düşüşte.. sacremento'nun ne yapacağı belli, en çok clippers öne çıkıyor bu grupta lakers dışında.. kaman-camby ikilisi hakikaten iyi bir pota altı.. livingstone'dan umudu kesip baron'a yöneldiler o da iyi.. e bir de geçen sene umut veren al thornton'ları var.. davis'in ne yapacağı hiç belli olmaz ama ben bu sefer umutluyum.. play-off yapacakmış gibi geliyor bana bu takım..
1) los angeles lakers
2) los angeles clippers
3) phoenix suns
4) sacremento kings
5) golden state warriors
torontomuzun çılgın atarak başladığı sezondur. 3te 3 yaparak maç fazlasıyla bile olsa doğuda liderlik görmek yüreğimize su serpmiştir.
ayrıca 1 kasım gecesi indiana'nın boston'ı ters köşeye yatırması da ayrı bir keyif olmuştur bence, geçen sene 12-0 başladıkları için benzer bir senaryo bekleyenlerin yanılmasını izlemek zevkli olmuştur.
ha bir de lakers takımı var ki, of anam of. karşısına çıkacak takımlara acıyorum ben şahsen bu sene. 60 galibiyeti rahat bulacaklar gibi..
birinci ve sonuncusunun (boston ve new jersey) belli olduğu gruptur.. asıl savarş play-off'a kalabilmek adına ikincilik için yapılacaktır bu grupta (merkez grubu varken, bu gruptan ikiden fazla takım çıkmaz play-off'a kanaatindeyim).. toronto jermaine o'neal, philadelphia da elton brand takaslarıyla özellikle pota altında geçen seneden daha güçlü konuma geldiler ve grubun takım kalitesini yükselttiler.. ancak ben new york'tan bir sürpriz bekliyorum bu sene.. kadroları, kim ne derse desin, sağlam.. eddy curry ve zach randolph (hatta jerome james ve david lee'yi de ekleyebiliriz buna) ile nba'in en etkili pota altı potansiyellerinden birine sahipler, buna artı olarak vurucu şutörleri (q-rich ve jamal crawford), iyi bir benchleri, durumu ne olursa olsun starbury gibi bir yıldızları ve d'antoni gibi kurt bir hocaları var.. ha bu kadroyu isiah thomas ve larry brown gibi otorite abideleri dizginleyememişken, yumuşak italyan ne yapar, orası muamma.. ama bu sene bir his var lan içimde, ne bileyim.. ikinci yaptım gitti new york'u..
1)boston celtics
2)new york knicks
3)philadelphia 76'ers
4)toronto raptors
5)new jersey nets
bu grubun kaderi bir adama bağlı: gilbert arenas.. eğer agent zero beklenen sürede, sağlam ve iştahlı dönerse, ligin belki de en etkileyici dış alanına sahip (arenas, butler, stevenson, daniels hatta jamison) washington'un grup liderliği için önünde bir engel kalmaz kanaatindeyim.. orlando magic artık daha tecrübeli bir howard ile play-off garanti yapar, hidayet de all-star olur bu sene.. magic için tek önemli etken, maurice evans'ın yerini savunmada doldurmaları gerekliliği.. atlanta bu sene mike bibby ve joe johnson'un önderliğinde josh smith ve al horford'un neler yapacağına bakacak ve izlenmesi keyifli bir takım olacak, işallah kalabilirler play-off'lara.. miami sil-baştan yaptı, bu sene dipte yer alacaklar ama wade-beasley-marion üçlüsü, kendilerini küçümseyenlerin çok canını yakacaktır.. charlotte içinse play-off konuşmak hala erken..
aha dananın kuyruğunun koptuğu yer.. belki milwaukee, chicago ve indiana geçen senelerden daha zayıf görülebilirler ama bu üç takım da doğu konferansı standartlarının üzerinde ve hepsi minimum 40 civarı galibiyet alır ki, bu da doğuda play-offlar için kimi zaman yeterli oluyor.. ayrıca kafaya oynyan detroit ve cleveland da var.. detroit son iverson hamlesiyle saçmalasa da, hala kalan takım oyunlarının kalıntılarına iverson gibi bir adam eklenince favorilerden biriler.. ama jason maxiell'e, antonio mc dyess'ı gözünü kırpmadan gönderecek kadar güvenilir mi, emin değilim.. pota altında çok sıkıntı yaşayabilirler..
bu grubun liderli cleveland olacak.. ama bu sene de önce boston, sonra da batı şampiyonunu geçemezlerse, lebron'un etrafında yepyeni bir takım kurma çalışmalarına başlarlar, ki gayet de isabet olur..
lakers'ın fırtına gibi başladığı sezondur efendim. özellikle bynum büyük bir gelişim göstermeye devam ediyor. takımın gelecekteki shaq'ı olacağım diyor adeta.
Onun dışında batıda bu sene Rockets ve Hornets çok güçlü.Kanımca Lakers'ı zaten bu kadrolar zorlar. Ron Artest acayip yaradı Rockets'a. Ama en önemlisi Yao ve T-Mac'in sakatlanmaması.Hornets ise Paul gibi bir dehanın etrafında müthiş bir takım olmuş.
Doğuda ise Iverson takasıylan şampiyonluk için yeni bir hamle yapan Pistons ve Celtics kapışacakdır kuşkusuz.Mo Williams gibi değerli bir parçayı takıma ekleyen Cavs'da arkadan gelecektir.