nazım hikmet'in şiirleri dopdoludur; kavramak için bilgi olması gerekir, bilgi için de zeka. kısacası sorun ne nazımda ne de onun eserinde. sorun karşı tarafta
''Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf'' dediği gibi nazım'ın.
normal olandır, zira şiirlerinde ne hece ölçüsü ne de insanın ruhuna dokunacak imgeler vsardır, kısır bir hayal dünyası ve şiir bilgisi vardır, fazlasını beklemek avanaklık olurdu zaten....
denizin üstünde ala bulut
yüzünde gümüş gemi
içinde sarı balık
dibinde mavi yosun
kıyıda bir çıplak adam
durmuş düşünür..
bulut mu olsam
gemi mi yoksa?
balık mı olsam
yosun mu yoksa?
ne o,ne o, ne o.
deniz olunmalı oğlum,
bulutuyla, gemisiyle, balığıyla, yosunuyla. nazım hikmet
şiir sever bir gayrimüslim olarak söylüyorum; nazım hikmetin sevilmemesi değil asıl bu derecede sevilmesi ideolojiktir.
kimse kusura bakmasın arkadaş bu ülkede mahalle baskısının büyüttüğü sanatçıların belkide birincisidir nazım hikmet.
buyrunuz dillere pelesenk bir dörtlük:
ortaokul öğrencisi yazsa kimseyi şair olduğuna inandıramazdı.
buyrunuz en sevilen şiirlerinden;
kerem gibi
hava kurşun gibi ağır!
bağır
bağır
bağır
bağırıyorum.
koşun,
kurşun
erit-
meye
çağırıyorum...
o diyor ki bana:
- sen kendi sesinle kül olursun ey!
kerem
gibi
yana
yana...
hava kurşun gibi ağır...
ben diyorum ki ona:
- kül olayım
kerem
gibi
yana
yana.
ben yanmasam
sen yanmasan
biz yanmasak,
nasıl
çıkar
karan-
lıklar
aydın-
-lığa...
hava toprak gibi gebe.
hava kurşun gibi ağır.
bağır
bağır
bağırıyorum.
koşun
kurşun
erit-
-meye
çağırıyorum...
evet nazım hikmete büyük şair demek modadır amma velakin kral çıplak!..
(bkz: #20504538)
gözlerin gözlerin gözlerin...
ister hapishaneme, ister hastaneme gel,
gözlerin gözlerin gözlerin hep güneşte.
şu mayıs ayı sonlarında öyledir işte,
antalya tarafında ekinler seher vakti.
gözlerin gözlerin gözlerin,
kaç defa karşımda ağladılar,
çırılçıplak kaldı gözlerin .
altı aylık çocuk gözleri gibi kocaman ve çırılçıplak,
fakat bir gün bile güneşsiz kalmadılar.
gözlerin gözlerin gözlerin...
gözlerin bir mahmurlaşmayagörsün;
sevinçli bahtiyar,
alabildiğine akıllı ve mükemmel,
dillere destan bir şeyler olur dünyaya sevdası insanın.
gözlerin gözlerin gözlerin...
sonbaharda öyledir işte kestanelikleri bursa'nın.
ve yaz yağmurundan sonra yapraklar,
ve her mevsim ve her saat istanbul.
gözlerin gözlerin gözlerin...
gün gelecek gülüm, gün gelecek,
kardeş insanlar birbirine,
senin gözlerinle bakacaklar gülüm,
senin gözlerinle bakacaklar.
yazarlık yerine okurluk yapması gereken insanın sıkıntısıdır.
çok oku kardeş. bu sorunu ancak çok okuyarak çözebilirsin. bu bir "zevkler ve renkler tartışılamaz" aforizması değil, böyle bayağı bildiğin sıkıntı çünkü.
diğer yandan; nazım hikmet şiirlerini anlamayanlar, genellikle ikinci yeni şairlerinin şiirlerini de anlamazlar ve bu daha da büyük bir sıkıntıdır.