amacım nesil ırkçılığı yapmak değil lâkin nazım hikmet, can yücel, necip fazıl gibi insanlara bok atan başlıklara bakarsanız her nesilden bu tarz numuneler çıkıyor. ve bu tarz yüzlerce başlık, mutlak farklı nesillerden birileri aynısı açmıştır.
bir de bu ideolojileri ön planda tutma saçmalığı var ki gülmekten ölmemek elde değil. lan sen gidiyorsun tuvalette götünü yıkamak için musluk kullanıyorsun. o musluğu bile kapitalizm üretiyor, emperyalistler kültür, sanat, ekonomi her alanda halkı abluka altına alıyorken, bu adamlara ideolojik yazıyorlar ama diye ağlamak mallıktan öte değil.
Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz,
ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda,
budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz.
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda.
Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl.
Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril,
koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil.
Yapraklarım ellerimdir, tam yüz bin elim var.
Yüz bin elle dokunurum sana, istanbul'a.
Yapraklarım gözlerimdir, şaşarak bakarım.
Yüz bin gözle seyrederim seni, istanbul'u.
Yüz bin yürek gibi çarpar, çarpar yapraklarım.
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda.
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.
şairden beklentiye göre değişen durumdur. ne istediğinize bağlıdır. eğer ki eurovizyon'u açık ara farkla kazanabilecek bir şiir yazıp bestelenmediği için bu söylemi destekliyorsanız. sıçın da bokunuzla oynayın diyorum.