atatürke bir yandan ''burjuva köpeği'' diyip diğer yandan mareşal fevzi çakmak'ın kendisini asmaması için atatürke yalvaran ve fevzi çakmakla konuşması için övgüler düzen yine kendisi olup, karaktersizlik konusunda evla bir örnek vermiş şairdir. kurtuluş savaşından kaçan bir insanın vatan sevgisinin ne kadar olduğu meydandadır. az denemeyecek kadar yok, yok denebilecek kadar hiç.
rahat bırakın kardeşim adamı. adam komünistti, sonuna kadar da öyle kaldı. en küçük bir vatan hainliği olmadı. komünistim dedi diye hayatı hapislerde geçti. ne yani, o firar etmeyecek de ben mi edeceğim...
fikrini eleştirirsin, katılırsın, katılmazsın. ama insafınız olsun lan biraz!
neymiş de kurtuluş savaşı'na katılmamışmış da, kaçmışmış da bilmem neymiş. kaynak? götün mü, yoksa bir arkadaşının götü mü?
türk köylüsü şiirini hapishanede, anadolu'da kendisini birkaç gün konuk eden bir köylüden esinlenerek yazdığını bilmeyen sadece saksağanlar var zannediyordum yanılıyormuşum. kaynak mı? t.c kültür bakanlığı'nın çektiği nazım hikmet belgeseli. hatta köylü rolünde de selahattin taşdöğen oynuyordu.
yahu şu mısraları yazmış bir insan hakkında ileri geri konuşurken insanda bir tutam denge olur, en azından mesnetli sallar;
Dağlarda tek
tek
ateşler yanıyordu.
Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki
şayak kalpaklı adam
nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden
güzel, rahat günlere inanıyordu
ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında,
birdenbire beş adım sağında onu gördü.
Paşalar onun arkasındaydılar.
O, saatı sordu.
Paşalar : «Üç,» dediler.
Sarışın bir kurda benziyordu.
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun başına kadar,
eğildi, durdu.
Bıraksalar
ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak
ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
Kocatepe'den Afyon Ovası'na atlıyacaktı.
1917 de heybeliada bahriye mektebine giren, kurtuluş savaşı başlayınca 1918de bahriye mektebinden ayrılıp rusyaya kaçan ve 1924 yılına kadar rusya da kalan, çok sevdiği(!) vatanı savaş halinde çırpınırken rusyada gününü gün eden, savaş bitince 1924 yılında ülkesine dönen ve komünizm propagandasına başlayan ama bu yaptıkları ''at gözlüğü'' takmış kesimlerce görülmeyen, kurtuluş savaşı esnasında neden böyle yaptığına bir cevap bulunamayan, şiir yazıp ''bakın ben vatanseverim'' diyip, icraate gelince kaçan bir insan. tüm dünyanın bildiği bu gerçekleri herkes kabul ederken, bir kısımın hala şiirlerdeki aldatmacalarla gerçekleri görememesi acınası bir durumdur.
Vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim.
Yazın ulan üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla :
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
Nazım hikmet efendi, sen sadece Türkiye'nin değil, tüm türklere karşı ihanet etmiş bir şerefsizsin. Türklere karşı yaptığı zulümleri bildiğin halde Stalin'e onca övgüyü nasıl yağdıra bildin? Nasıl Kıbrıs Türk'üne enosisçi rum'a biat etmeyi salık verdin? Nasıl Kore'deki askerimize idam edileceklerini bile bile Kuzey Kore ordusuna teslim olmalarını söyledin?
Sen hainin en önde gidenisin, ve cehennemin en alt bölümü senin gibiler için vardır.
Yan, aduvallah!
"vatan çiftliklerinizse,
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, amerikan üsleri, amerikan bombası, amerikan donanması topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim"
izinden gitmekten mutluluk duyduğum rol model aldığım insanın etkileyici şiiri..
o nasıl bir oyuna kendini vermedir ya? o nasıl bir oyuna giriştir? nasıl bir ses, tonlama ve vurgu bütünlüğüdür? her izleyişimde tüylerim diken diken oluyor be adam.
evet. genco erkal'dan bahsediyorum. bu yaşına rağmen böyle bir performansı o minicik minyon bedeninden nasıl çıkarıyor anlamıyorum.
şiir güzel şiir mi bilmiyorum ama, şu aşağıda yapılan efsane ötesi bir şey.