nazım hikmet ran şiirleri

entry109 galeri0
    7.
  1. sofra

    Şu varna deli etti beni
    divane etti

    Domates, yeşil biber, kalkan tavası,
    radyoda <<ha uşaklar!>>, karadeniz havası,
    rakı kadehte aslan sütü, anason,
    uy anason kokusu,
    ahbabca, kardeşçe konuşulan dilim...
    A be islah be, islah be halim...
    şu varna deli etti beni
    divane etti...
    1 ...
  2. 6.
  3. dörtlük

    Dağ doruğu deler gider bulutu
    dağ dibinde ak evler kutu kutu
    evdekiler! yok mu koklamak isteyen
    dağ doruğundan getirdiğim otu?
    2 ...
  4. 5.
  5. YiNE MEMLEKETiM ÜSTÜNE SÖYLENMiŞTiR

    Memleketim, memleketim, memleketim,
    ne kasketim kaldı senin ora işi
    ne yollarını taşımış ayakkabım,
    son mintanın da sırtımda paralandı çoktan,
    Şile bezindendi.
    Sen şimdi yalnız saçımın akında,
    enfarktında yüreğimin,
    alnımın çizgilerindesin memleketim,
    memleketim,
    memleketim...
    4 ...
  6. 4.
  7. Istanbuldan uzakta her okunusunda bu siir yakar elleri.

    Vapur

    Yürek değil be, çarıkmış bu, manda gönünden,
    teper ha babam teper
    paralanmaz
    teper taşlı yolları.
    Bir vapur geçer Varna önünden,
    uy Karadeniz'in gümüş telleri,
    bir vapur geçer Bogaz'a doğru.
    Nazım usulcacik okşar vapuru,
    yanar elleri...
    3 ...
  8. 3.
  9. sen

    sen esirliğim ve hürriyetimsin:
    çıplak bir yaz gecesi gibi yanan etimsin,
    Sen memleketimsin.

    Sen, ela gözlerinde yeşil hareler
    sen, büyük, güzel ve muzaffer
    ve ulaştıkça ulaşılmaz olan

    hasretimsin...
    6 ...
  10. 2.
  11. Nazim Hikmet`in bestelenmis siirlerinden biri. Esin Afsar söyler, tadina doyum olmaz.

    Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
    hattâ sevda yüzünden
    ölmek de ayıp değil,
    bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte
    yani yürekte.

    Meselâ bir barikatta dövüşerek
    meselâ kuzey
    kutbunu keşfe giderken
    meselâ denerken damarlarında bir serumu
    ölmek ayıp olur mu?

    Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
    hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

    Seversin dünyayı doludizgin
    ama o bunun farkında değildir
    ayrılmak istemezsin dünyadan
    ama o senden ayrılacak
    yani sen elmayı seviyorsun diye
    elmanın da seni sevmesi şart mı?
    Yani Tahir'i Zühre sevmeseydi artık
    yahut hiç sevmeseydi
    Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?

    Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
    hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
    7 ...
  12. 1.
  13. sensiz paris

    sensiz paris, gülüm,
    bir havayi fişeği
    bir kuru gürültü
    kederli bir ırmak,
    yıktı mahvetti beni
    Paris'te durup dinlenmeden, gülüm,
    seni çağırmak...
    3 ...
  14. 110.
  15. Okudukca aglatan siirlerinden biri

    SEN
    En güzel günlerimin
    üç mel'un adamı var:
    Ben sokakta rastlasam bile tanımayım diye
    en güzel günlerimin bu üç mel'un adamını
    yer yer tırnaklarımla kazıdım
    hatıralarımın camını..
    En güzel günlerimin
    üç mel'un adamı var:
    Biri sensin,
    biri o,
    biri ötekisi..
    Düşmanımdır ikisi..
    Sana gelince...
    Yazıyorsun..
    Okuyorum..
    Kanlı bıçaklı düşmanım bile olsa,
    insanın
    bu rütbe alçalabilmesinden korkuyorum..
    Ne yazık!..
    Ne kadar
    beraber geçmiş günlerimiz var;
    senin
    ve benim
    en güzel günlerimiz..
    Kalbimin kanıyla götüreceğim
    ebediyete
    ben o günleri..
    Sana gelince, sen o günleri -
    kendi oğluyla yatan,
    kızlarının körpe etini satan
    bir ana gibi satıyorsun!.
    Satıyorsun:
    günde on kaat,
    bir çift rugan pabuç,
    sıcak bir döşek
    ve üç yüz papellik rahat
    için...
    En güzel günlerimin
    üç mel'un adamı var:
    Biri sensin,
    Biri o,
    biri ötekisi...
    Kanlı bıçaklı düşmanımdır ikisi...
    Sana gelince...
    Ne ben Sezarım,
    Ne de sen Brütüssün...
    Ne ben sana kızarım
    ne de zatın zahmet edip bana küssün..
    Artık seninle biz,
    düşman bile değiliz..
    6 ...
  16. 16777215.
  17. Her zaman hislerime tercüman olan büyük sairin siirlerinden biri:

    Ben
    senden önce ölmek isterim.
    Gidenin arkasından gelen
    gideni bulacak mi zannediyorsun?
    Ben zannetmiyorum bunu.
    iyisi mi,
    beni yaktırırsın,
    odanda ocağın
    üstüne korsun
    içinde bir kavanozun.
    Kavanoz camdan olsun,
    şeffaf,
    beyaz camdan olsun
    ki içinde beni görebilesin
    Fedakârlığımı anlıyorsun :
    vazgeçtim toprak olmaktan,
    vazgeçtim çiçek olmaktan
    senin yanında kalabilmek için.
    Ve toz oluyorum
    yaşıyorum yanında senin.
    Sonra, sende ölünce
    kavanozuma gelirsin.
    Ve orada beraber yaşarız
    külümün içinde külün
    ta ki bir savruk gelin
    yahut vefasız bir torun
    bizi ordan atana kadar...
    Ama
    biz
    o zamana kadar
    o kadar karışacağız ki birbirimize,
    atıldığımız çöplükte bile
    zerrelerimiz
    yan yana düşecek.
    Toprağa beraber dalacağız.
    Ve bir gün yabani bir çiçek
    bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse
    sapında muhakkak iki çiçek açacak :
    biri
    sen
    biri de
    ben.
    Ben
    daha olumlu düşünüyorum
    Ben daha bir çocuk doğuracağım
    Hayat taşıyor içimden.
    Kaynıyor kanım.
    Yaşayacağım, ama çok, pek çok,
    ama sen de beraber.
    Ama ölüm de korkutmuyor beni.
    Yalnız pek sevimsiz buluyorum
    bizim cenaze şeklini.
    Ben ölünceye kadar da
    Bu düzelir herhalde.
    Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bugünlerde?
    içimden bir şey :
    belki diyor.
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük