nazım hikmet ran şiirleri

    9.
  1. Bence artik sende herkes gibisin, Herkes gibisin adli siirin ikinci bölümü

    gözlerim gözünde aşkı seçmiyor
    onlardan kalbime sevda geçmiyor
    ben yordum ruhumu biraz da sen yor
    çünkü bence şimdi herkes gibisin

    yolunu beklerken daha dün gece
    kaçıyorum bugün senden gizlice
    kalbime baktım da işte iyice
    anladım ki sen de herkes gibisin

    büsbütün unuttum seni eminim
    maziye karıştı şimdi yeminim
    kalbimde senin için yok bile kinim
    bence sen de şimdi herkes gibisin
    7 ...
  2. 13.
  3. sevgilim,
    başlar önde,
    gözler alabildiğine açık,
    yanan şehirlerin kızıltısı,
    çiğnenen ekinler
    ve bitmez tükenmez ayak sesleri:
    gidiliyor
    ve insanlar katlediliyor:
    ağaçlardan ve danalardan
    daha rahat
    daha kolay
    daha çok.

    sevgilim,
    bu ayak sesleri,
    bu katliamda
    özgürlüğümü, ekmeğimi
    ve seni kaybettiğim oldu,
    fakat açlığın,
    karanlığın ve çığlıkların içinden
    güneşli elleriyle kapımızı çalacak olan
    gelecek günlere güvenimi,
    kaybetmedim hiçbir zaman...
    7 ...
  4. 27.
  5. uzaktaki şehrimin damları üzerinden

    ve marmara denizinin

    dibinden geçip

    sonbahar yapraklarını aşarak

    olgun ve ıslak

    geldi sesin.

    bu, üç dakikalık zamandı.

    sonra,

    telefon simsiyah kapandı...

    8 kasım 1945
    7 ...
  6. 2.
  7. Nazim Hikmet`in bestelenmis siirlerinden biri. Esin Afsar söyler, tadina doyum olmaz.

    Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
    hattâ sevda yüzünden
    ölmek de ayıp değil,
    bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte
    yani yürekte.

    Meselâ bir barikatta dövüşerek
    meselâ kuzey
    kutbunu keşfe giderken
    meselâ denerken damarlarında bir serumu
    ölmek ayıp olur mu?

    Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
    hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

    Seversin dünyayı doludizgin
    ama o bunun farkında değildir
    ayrılmak istemezsin dünyadan
    ama o senden ayrılacak
    yani sen elmayı seviyorsun diye
    elmanın da seni sevmesi şart mı?
    Yani Tahir'i Zühre sevmeseydi artık
    yahut hiç sevmeseydi
    Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?

    Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
    hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
    7 ...
  8. 3.
  9. sen

    sen esirliğim ve hürriyetimsin:
    çıplak bir yaz gecesi gibi yanan etimsin,
    Sen memleketimsin.

    Sen, ela gözlerinde yeşil hareler
    sen, büyük, güzel ve muzaffer
    ve ulaştıkça ulaşılmaz olan

    hasretimsin...
    6 ...
  10. .
  11. Okudukca aglatan siirlerinden biri

    SEN
    En güzel günlerimin
    üç mel'un adamı var:
    Ben sokakta rastlasam bile tanımayım diye
    en güzel günlerimin bu üç mel'un adamını
    yer yer tırnaklarımla kazıdım
    hatıralarımın camını..
    En güzel günlerimin
    üç mel'un adamı var:
    Biri sensin,
    biri o,
    biri ötekisi..
    Düşmanımdır ikisi..
    Sana gelince...
    Yazıyorsun..
    Okuyorum..
    Kanlı bıçaklı düşmanım bile olsa,
    insanın
    bu rütbe alçalabilmesinden korkuyorum..
    Ne yazık!..
    Ne kadar
    beraber geçmiş günlerimiz var;
    senin
    ve benim
    en güzel günlerimiz..
    Kalbimin kanıyla götüreceğim
    ebediyete
    ben o günleri..
    Sana gelince, sen o günleri -
    kendi oğluyla yatan,
    kızlarının körpe etini satan
    bir ana gibi satıyorsun!.
    Satıyorsun:
    günde on kaat,
    bir çift rugan pabuç,
    sıcak bir döşek
    ve üç yüz papellik rahat
    için...
    En güzel günlerimin
    üç mel'un adamı var:
    Biri sensin,
    Biri o,
    biri ötekisi...
    Kanlı bıçaklı düşmanımdır ikisi...
    Sana gelince...
    Ne ben Sezarım,
    Ne de sen Brütüssün...
    Ne ben sana kızarım
    ne de zatın zahmet edip bana küssün..
    Artık seninle biz,
    düşman bile değiliz..
    6 ...
  12. 28.
  13. balla dolu petek

    yani

    gözlerin

    güneşle dolu...

    gözlerin, sevgilim,

    gözlerin toprak olacak yarın,

    bal başka petekleri

    doldurmakta devam edecek...
    6 ...
  14. 16777215.
  15. Her zaman hislerime tercüman olan büyük sairin siirlerinden biri:

    Ben
    senden önce ölmek isterim.
    Gidenin arkasından gelen
    gideni bulacak mi zannediyorsun?
    Ben zannetmiyorum bunu.
    iyisi mi,
    beni yaktırırsın,
    odanda ocağın
    üstüne korsun
    içinde bir kavanozun.
    Kavanoz camdan olsun,
    şeffaf,
    beyaz camdan olsun
    ki içinde beni görebilesin
    Fedakârlığımı anlıyorsun :
    vazgeçtim toprak olmaktan,
    vazgeçtim çiçek olmaktan
    senin yanında kalabilmek için.
    Ve toz oluyorum
    yaşıyorum yanında senin.
    Sonra, sende ölünce
    kavanozuma gelirsin.
    Ve orada beraber yaşarız
    külümün içinde külün
    ta ki bir savruk gelin
    yahut vefasız bir torun
    bizi ordan atana kadar...
    Ama
    biz
    o zamana kadar
    o kadar karışacağız ki birbirimize,
    atıldığımız çöplükte bile
    zerrelerimiz
    yan yana düşecek.
    Toprağa beraber dalacağız.
    Ve bir gün yabani bir çiçek
    bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse
    sapında muhakkak iki çiçek açacak :
    biri
    sen
    biri de
    ben.
    Ben
    daha olumlu düşünüyorum
    Ben daha bir çocuk doğuracağım
    Hayat taşıyor içimden.
    Kaynıyor kanım.
    Yaşayacağım, ama çok, pek çok,
    ama sen de beraber.
    Ama ölüm de korkutmuyor beni.
    Yalnız pek sevimsiz buluyorum
    bizim cenaze şeklini.
    Ben ölünceye kadar da
    Bu düzelir herhalde.
    Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bugünlerde?
    içimden bir şey :
    belki diyor.
    6 ...
  16. 29.
  17. bir elmanın yarısı biz,

    yarısı bu koskaca dünya.

    bir elmanın yarısı biz

    yarısı insanlarımız.

    bir elmanın yarısı sen

    yarısı ben

    ikimiz...
    5 ...
  18. 18.
  19. bir fotoğrafa...

    Karşımdasın işte...
    Bana bakmasan da oradasın, görüyorum seni.
    Ah benim sevdasında bencil, yüreğinde sağlam sevdiğim.
    Kalbime gömdüm sözlerimi, ceset torbası oldu yüreğim.
    Tıkandığım o an,
    Elimi nereye koyacağımı şaşırdığım o an işte,
    Aklımdan o kadar çok şey geçti ki takip edemedim.
    Ellerim boşlukta, ben darda kaldım.
    Ellerim buz gibi, ben harda kaldım.
    Bir senfoni vardı kulağımda çalınan,
    bitti artık hepsi...

    Köşeme çekildim, hani hep kaldığım köşeme.
    Bakış açım belli oldu yine.
    Geride kalan, ardından bakar gidenlerin.
    Bir meltem olacak rüzgarım dahi kalmadı benim.
    Dağlara çarptım her esişimde.
    Yollara küfrettim her gidişinde.

    Demiştim sana hatırlarsan:
    "Önemli olan 'zamana bırakmak' değil,
    'zamanla bırakmamak'tır.."
    Şimdi bana, geçen o zamanın
    Unutulmaz sancısı kalır

    Gittiğim eğer bensem, söyle bana kimden gittim?
    Sende yoktum zaten ben, ben yine bende bittim...
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük