yok vatan yok hak hukuk guguk. bunların şairlikle ne ilgisi var. nazım hikmet in bu kadar ünlü olmasının tek sebebi komünist olup sovyetlere iltica etmesidir. yoksa ygs de edebiyat bölümünde sormaya bile tenezzül etmezlerdi. şu şiire bak allah aşkına.
“Bu dağlar ne dağları
bizim dağlara benziyor,
bıçak gibi boğazları, parça parça karları,
bu dağlar ne dağları
bizim dağlara benziyor,
adamı da… Eli ayağı, gözü kaşı var
ama velosipetli. Bizimkiler
velosipetsiz,
bitli.”
Necip fazıl denilen adamcagizca yıllarca kıskandırmış, taklit edilmiş bir şaire Tirt demek ancak üstadlarının erisemedigi memleket şairliğine dil uzatanlarda cüret edilecek durumdur.
ne idüğü belirsiz insanların eline klavyeyi alıp, ıbık gıbık onun bunun hakkında hadsiz, patavatsız biçimde ve hatta fütursuzca "tırt" yazabilmekte olanın yazar olması ile kıyaslanırsa hakkı yenmektedir.
bugün pazar.
bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar.
ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün
bu kadar benden uzak
bu kadar mavi
bu kadar geniş olduğuna şaşarak
kımıldamadan durdum.
sonra saygıyla toprağa oturdum,
dayadım sırtımı duvara.
bu anda ne düşmek dalgalara,
bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım.
toprak, güneş ve ben
bahtiyarım...
bir de ölçüyle yazılmış şiirine bakalım:
gözlerim gözünde aşkı seçmiyor
onlardan kalbime sevda geçmiyor
ben yordum ruhumu biraz da sen yor
çünkü bence şimdi herkes gibisin
yolunu beklerken daha dün gece
kaçıyorum bugün senden gizlice
kalbime baktım da işte iyice
anladım ki sen de herkes gibisin
büsbütün unuttum seni eminim
maziye karıştı şimdi yeminim
kalbimde senin için yok bile kinim
bence sen de şimdi herkes gibisin
nazım hakkında yorum yapması için bile israf ettiği oksijen kadar kitap okuması gereken kişilerin nazımı eleştirmesi değil adını ağzına alması bile sanata yapılmış bir hakarettir.