komünist diye beyni yıkanmış amerikancı vatanseverler (!) tarafından sevilmeyen fakat gerçekte bugünkü nüfusun %99 dan fazla insandan daha vatanseverdir yani vatan şairi denilmelidir.
(#10614674) en basitinden böyle bir şiir yazan insan için gayet kullanılabilecek bir sıfattır. hadi vatan şairi değil dedik. vatan haini kesinlikle denilemez.
en az burada ona "vatan haini" diyenler kadar vatansever, onlardan çok daha vatan şairidir.
vatan hainliğin bir tanımı varsa bu gün olanlara isyan etmeniz gerekmez mi? ölmüş adamlarla gölgelerle uğraşmak kolay paçanız yiyorsa vatanı 3 kuruşa peşkeş çekenlerin karşısında durum ve sadece vatan haini diyin.
bunu söylemek hem gurur verici hemde bir o kadar yurek bükücü bir sözdür. haykırmak istenir ama haykırmak istediğimizde yıllarca bursa hapisanesinde veya surgunde geçirdiği günlerden dolayı nefesin gırtlaktan yukarı çıkamama durumudur. kendisini şeref ve gururla anıyorum ve vatan değil sadece gönüllerin şairi olmayı herşeyıyle hak etmiş şairdir.
onlar ki toprakta karınca, suda balık,
havada kuş kadar çokturlar;
korkak, cesur, hakim ve çocukturlar
kahreden ve yaratan ki onlardır,
destanımızda yalnız onların maceraları vardır.
onlar ki uyup, hainin iğvasına
sancaklarını elden yere düşürürler
ve düşmanı meydanda koyup kaçarlar evlerine
ve bir nice mürtede hançer üşürürler
ve yeşil bir ağaç gibi gülen
ve merasimsiz ağlayan,
ve ana avrat küfreden ki onlardır
destanımızda yalnız onların maceraları vardır
demir, kömür ve şeker
ve kırmızı bakır
ve mensucat
ve sevda ve zulüm ve hayat
ve bilcümle sanayi kollarının
ve gökyüzü ve sahra ve mavi okyanus
ve kederli nehir yollarının,
sürülmüş toprağın ve şehirlerin bahtı
bir şafak vakti değişmiş olur,
bir şafak vakti karanlığın kenarından onlar ağır ellerini
toprağa basıp doğruldukları zaman.
en bilgin aynalara en renkli şekilleri aksettiren onlardır.
asırda onlar yendi, onlar yenildi.
çok sözler edildi onlara dair ve onlar için:
zincirlerinden başka kaybedecek şeyleri yoktur denildi.
hem şeyh bedrettin destanı'nı hem de arhavili ismail'in hikayesi'ni yazmış vatan şairi. ilk şiiri ile bu topraklarda saltanata, zulme karşı ayaklanan onurlu insanların mücadelesini, ikinci şiiriyle de anadolu insanının kurtuluş savaşı zamanındaki emeğini, inancını dile getirmiştir.
..
--spoiler--
baktı
Bedreddin yiğitleri kayalardan ufka baktılar.
Gitgide yaklaşıyordu bu toprağın sonu
fermanlı bir ölüm kuşunun kanatlarıyla.
Oysaki onlar bu toprağı.
--spoiler-- şeyh bedrettin destanı
..
--spoiler--
en azdan on beş mil uzaktır en yakın sahil.
fakat ismail
ellerine güvenir.
o eller ekmeği, küreklerin sapını, dümenin yekesini
ve kemeraltı'nda fotika'nın memesini
aynı emniyetle tutarlar.
--spoiler-- arhavili ismail'in hikayesi
'Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet.
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.'
Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran
puntolarla,
bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson'un
66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali
Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
'Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.'
Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt
hainiyim, ben vatan hainiyim.
Vatan çiftliklerinizse,
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim.
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla:
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
arkadaslar dagılın nazım hikmet şair değilmiş.
gözleride mavi değilmiş kızılmış.
şiirlerineki anadolu sovyetlerin dogusuymus.
memed in değil miroslavın hıkayelerını yazmıs.
ferhad ile şirin değil ilyiç ile nataşa imıs.
Bizim ülkemizde çok yaygın olan bir durum. Şahıs iyi bir şairse, iyi bir sanatçıysa, iyi bir askerse ya da her hangi birşeyde iyiyse eğer, yapmış olduğu hataların hep üstü kapatılmaya çalışılıyor. insanlarımız fanatik olmaya çok meğilli. Lakin tek bir gerçekle kendilerini tatmin etme eğilimini de hep sergilerler. Fakat, ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Şüphecilik özelliğimizi kaybettiğimiz gün, gerçeklere ulaşma yetimizi de kaybederiz.
işin gerçeği hiç bir zaman tam olarak öğrenelemiyecek. Fakat, bu onu vatan şairi sıfatına nail yapmamalı. iyi bir şair demek, yeterlidir.
nazim ve vatan konusu zor konudur. nazim in kesinlikle ülkesini cok seven bir türk oldugundan süphe duymamak lazimdir. "kuvay-i milliye" destaninda "atesi ve ihaneti gördük" diyen birisidir nazim. yani "biz gördük" biz kim, türk ulusudur...ya da memleketini "kalbinin enfarktinda" yasatmasi...
böyle bir adam vatan haini falan olamaz.
ama vatanini sevdigi gibi ikna oldugu belirli bir politik görüsü de savunmaya, o görüsü memleketinde yaymaya, ya da düsündügü gibi yasamaya alsinda hakki varken, bu hak kendisinden alinmistir. gerci, eger nazim´in komunist olmaya hakki varsa, islam dini yazarinin da islami yasamaya hakki vardir, birisini tolere edip digerini etmemek olmaz, ama sonucta liberal görüs, herkes istedigi gibi takilsin, her görüs savunulsun, insanlarin beyni yikanmasin, herkes herseye ulasabilsin kafasiyla -ki bu liberal yaklasim despotlara pek gelmez, hemen youtube u yasaklarlar, görüldügü zaman, nazim, gercek bir vatanseverdir.
ama komunizm tukaka, sagcilik, hem de siyasal sagcilik bir erdemdir, diye baktigimiz zaman nazim, vatansever degildir. nazim türkiye´ye sosyalizm gelsin diye ugrasmis bir sosyalist misyonerdir. bundan dolayi cezalar almis, hüküm giymis ve sinirdisi edilmistir.
ama bütün bunlar onun memleketini sevmesine engel midir? kuvay-i milliye destanini yazmasina engel midir?....degildir.
nazim gibi ideolojik cercevelerde düsünen bütün insanlar hakkinda benzeri tartismalar yapilir, ülkemizin sosyal aydini da "hakkidir hakka tapan milletimin istiklal" diyen büyük sairi "siyasal islamci" olarak gördügü sürece, ne nazim i, ne mehmet akif i ne de diger birsürü kültür atesemizi anlayamayiz. onlari "siyasal boyayla" boyar, büyüklüklerini siyasal durustan ibaret sayariz.
gercek liberallesme, tek bir kisinin fikrinin bile sayildigi bir toplum durusu olmadikca, insanlar herkesin görüsü kendine diyemedikce, bu böyle olmaya devam edecektir. bir adam liberal bir müslüman ya da sosyalist ya da hristiyan olabilir, ama liberal - liberal liberty´den özgürlükten gelir- olamadi mi, diger görüsleri tamamen reddeder ve ortamin gerilmesine sebep olur.
sanatciyi, sahis ve ürettigi sanat olarak ikiyie ayirmak zorundayiz. rachmaninoff, rusya´dan resmen kacmistir, ve komunist düsmani bir adamdir, ama ruslar gene de cok severler onu, cok büyük bir besteciydi- o bütün kayiktlarini amerikan orkestralariyla yapti, ama cok büyük piyanistti. ve besteciydi. almanya´nin en büyük yazarlarindan thomas mann, itabinda resmen "alman oldugumdan derin hicaop duymaktayim" diyen birisidir. ama sen bi almana "böyle dedigi icin thomas mann´dan nefret etmiyor musun?" diye sor, sana "o en önemli romanlarin hem de birkac tanesini yazmis büyük bir yazardir " der "ama alman olmaktan utanmasini" anlamadigini da ayrieten ekler....ama thomas mann in dev gibi buddenbrooks unu, büyülü dag´ini kesinlikle reddetmez.
eger tek bir türk yazari "ben türk olmaktan hicap duyuyorum" demis olsaydi thomas mann gibi -hele onun kardesi heinrich mann bir de kitap yazdi- neden almanlik konusuna cok kritik bakmakla ilgili- o adami türkiye den dislarlardi...yaptigi her ne olursa olsun.
türkiye böyle bir ülke iste. mozart, seks düskünü bir adamdi, ama en güzel messeleri yazdi, ama seks düskünüydü diye, kiliseler onun dini eserlerini calmamazlik etmezler. insanlarin bir sahsi zayifliklari, bir de allah vergisi yetenekleri vardir. bunlari ayirt etmek gerekir. beethoven cok "huysuz" bir adamdi, hicbir kimse kendisiyle iyi iliskiler kuramamistir, ama kimse de onun besteciligine en ufak bir söz söylemez.
nazim, belki türk milletinin dinine, kültürüne sahsi konumu olarak o kadar saygin degildi, ama yazdigi eserler, öyle degillerdir. ve bizim de ilgilenmemiz gereken, nazim hikmet in sanatci kimligidir, sahsi ideolojik durusu degil.
Memleketim, memleketim, memleketim,
ne kasketim kaldı senin ora işi
ne yollarını taşımış ayakkabım,
son mintanın da sırtımda paralandı çoktan,
Şile bezindendi.
Sen şimdi yalnız saçımın akında,
enfarktında yüreğimin,
alnımın çizgilerindesin memleketim,
memleketim,
memleketim...
iki kelimeyi yan yana koyamayan insanların memleketinin çınarlarına bile şiirler yazan bir şaire yurtseverliğin ne olduğunu öğretebileceğini düşünmeyin sakın! ama nazım'ın dediği gibi ''Vatan çiftliklerinizse, kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan'' nazım bunun şairi değildir elbette ki.
beyin hücresi ölmüş dinci paçozların kendi çapında eğlenmesidir.
dünya bile ona dünya şairi derken bir kaç dinci paçoz mallık yapıyor diye değerinin asla düşmeyeceği insandır.
keşke bu kudurmuş dinciler nazım'ın 10'da 1'i kadar şerefli ve vatan sevgisi ile odlu olsa idi.
Doğru olan söylemdir. Nazım'la ilgili değerlendirme yapmadan önce onun tırnağı olmayı başarmak gerekir, ondan sonra bilgin ve becerin yeterse bok atabilirsin.
bir vatanın yalnızca bir kişinin ve onların idelojisinden olanların vatanı olduğunu reddedip vatanın şose boylarında açlıktan geberen insanların,fabrikalarda 10 saat çalışıp evine ekmek bile getiremeyen işçilerin vatanı olduğunu kabul edersek.nazım hikmet sadece vatan şairi değil nazım hikmet memlekettir.