Seni seviyorum.
Kimi?
Seni...
Seni...belirtili nesne
Evet..sen belirtili bir nesnesin.
Kim seviyor?
Ben...
Ben gizli özneyim.
Gerçi özne miyim artık bilmiyorum..
Ama gizliyim..
Gizliden gizliye seni seven
Tekil bir şahısım.
Tep tekil bir şahıs..
Ne zaman?
Şimdiki zaman...
Şimdi seviyorum seni
Şimdi.
Ama
Seni hep seveceğim.
Yine seni,
Yine gizli,
Yine tekil,
Gelecek zamanda.
Tümleyeceğim sevgimi;
Hep...seveceğim.
Nasıl? Sorusuna
Daima diyeceğim.
Yok..hayır..hayır..
Geç bunları.
Aslına bakarsan
Seni seviyorum cümlesinde;
Yüklem...karasevda,
Sen ... umursamaz nesne,
Bense...
Biçare özneyim.
Bir gün,
Seni sevmem
Geçmiş zamanın hikayesi olursa eğer
Sevmişti diyerek
Aşkımı çekimlesinler.
O, birinci ve tekil
Ve yalnız bir şahıstı.
Ama
Artık ...
Ölü bir özne desinler.
Allahaısmarladık Güle Güle
Bir türlü aklımda tutamazdım çocukken;
Gidene 'güle güle'' mi diyecektim,
Yoksa Allah'a mı ısmarlayacaktım kalanı...
Ya da kalan mı gülecekti,
Ben giderken.
Neyse ki
Ben büyüdükçe gidenler çoğaldı
Ve aklım erdi.
Gidenler çoğaldıkça güle güle demeyi öğrendim ben.
Ve böylece
Hep Allah'a ısmarladılar beni.
Bu yüzden,
Artık karıştırmıyorum sözlerimi.
Vakitsiz ayrılıklar geldiğinde,
Ezberim hazır.
Lakin Allah'a ısmarlanmak neden yakıyor canımı,
Neden hoşçakal dendiğinde
Hoşça kalamıyor insan.
Ne garip...
Sanki,
Giden gülecek de
Tanrı yanına alacak kalanı.
Ne acayip şey,
Ne acı...
Oysa ne gideni gülerken gördüm ben
Ne de kaldığımda tanrı açtı kucağını.
Neyse...
Giden güle güle gitsin de tanrım,
Sen, sana ısmarlananlara acı!
Küçüktüm.
Karşıdan karşıya geçerken
Ne yapmam gerektiğini öğrettiler bana;
Önce sola,
Sonra sağa,
Sonra tekrar sola bakacaktık;
Eğer yol boşsa
Hızlı adımlarla geçecektik karşıya.
işe yaradı.
Büyüdüm.
Karşıdan karşıya severken
Ne yapmam gerektiğini öğretmediler bana.
Önce sana baktım,
Sonra bana,
Sonra tekrar sana.
Eğer kimse yoksa aramızda
Hızlı adımlarla gelecektim sana
Yol hiç boşalmadı.