cemaatleri sivil toplum örgütü, parti gençlik kolu sanan yazar.
cemaatler toplumun inanç köklerindendir ve elbette önemlidir. siyasete, ticarete, spora ne kadar yaklaşırsa varlık sebeplerinden bir o kadar uzaklaşır. cemaat olmaktan çıkar, çıkar grubu haline gelir. holdingleşir. kirlenir. kirlendikçe yozlaşır, yozlaştıkça kendinden maada temsil ettiği topluluğun inançlarını da yozlaştırır. bu yozlaşma kutsal din duyguları eli ile yapıldığı içindir ki cemaatin içindekilerce yozlaşma olarak görülmez. çünkü inançsal, sosyal ve ekonomik olarak sıkı sıkıya tam anlamıyla bir bağlanmışlık vardır ve kolay kolay terk edilemez.
bu yozlaşma kitlesel bazda da ülkesel bazda da tehlikelidir; toplumsal ayrışmayı ve kutuplaşmayı körükler, köklerinden koarak sadece ve sadece birer çıkar grubu haline geldiği için de iç ve dış güvenliği tehdit eder.
geçtiğimiz eylül- kasım aylarında ard arda katıldığı bir çok tartışma programında giydiği seksi kırmızı deri ceketine bayıldığım, sivri muhafazakar yazar, gazetececi. iyi çene yapar haaa.
afedersiniz ama söylemeden geçemeyeceğim. kendileri her dönemin yalakasıdır. bu böyledir. bugün akp iktidarda ise ona destek verir. yarın chp iktidarda olsa ona destek verir.
halen daha tv'lere çıkıp siyaset yorumlayabiliyorsa, bu kadının görüşleri gerçekten değerli ise, 24 yıllık hayatımda doğruluk dürüstlük onur şeref vb. kavramlar adına öğrendiğim her şey yalan demektir.
12 Eylül'den hemen sonra 14 Eylül günkü satırları:
"... Bir otorite boşluğu doğmuştu. Türk Silahlı Kuvvetleri, bu boşluğu doldurdu..."
18 Eylül 1980
"12 Eylül bir darbe değildir, diyen Orgeneral Kenan Evren'e tamamıyla katılıyoruz. 12 Eylül ne bir darbedir ne de bir ihtilal."
16 Ekim 1980
"12 Eylül'ün gerekçesi haklıdır; 12 Eylül terörden bezen halkın meşru müdafaaya geçtiği gündür. "
Evet dostlar... 12 Eylül'ün şakşakçıları, o kanlı günlerin ortakları şimdi demokrat oldu. Yıllar yılı cuntacılarla cebelleşen bizler ise darbeci... Bir de şu mazi arşivlerden silinebilseydi... Ne iyi olurdu değil mi Nazlı Hanım?,