bursa ilinde mukim özel kültür ortaokulunda sekizinci sınıflara t. c. inkılap tarihi ve atatürkçülük dersini anlatmakla, öğretmekle vazifelendirilmiş kişi, serap Sarıkaya'nın mevkidaşı. öğrencinin eti onun kemiği velinindir.
kendisinin en belirgin ve meşhur özelliği, deneme sonrası yapılan kontrollerde, sınav kitapçığında kendi dersine ait bölümden herhangi bir soruyu bilemeyenlere (yanlış cevaplayanlar ve boş bırakanlar) hakkını helal etmeyeceğini beyan etmesidir. tabi bu o anki sinirle söylenen bir beyanat olduğundan 15 (onbeş) dakika içerisinde her iki tarafça unutulur gider. ancak öğrenci o sınavda ne kadar yanlış yaparsa, bu beyanların unutulması bir o kadar zorlaşır.
kendisinde yıllar boyu unutulmayacak bir elif karaalp takıntısı mevcuttur. ders süresi boyunca elif karaalp'in zayıf anını kollar ve o anı yakaladığında da en zor sorusunu elif karaalp'e yöneltir. bu "en zor soru", yüksek olasılıkla kurtuluş savaşındaki "alt-savaşların" tarihsel sıralamasıdır. tabi tüm bu sinsi planlardan hiçbir haberi olmayan elif karaalp hazırlıksız yakalanır ve soruyu tekrarlattıktan sonra tüm sınıfa kopya için göz kırpar. sınıftan da umduğunu bulamayan karaalp, nazlı Gürel'in azarları eşliğinde yerine oturur ve hikayemiz bir sonraki ders devam etmek üzere noktalanır efendim.
bilginin "dip"i notu: elif karaalp'in hakkını yemeyelim. nazlı gürel'in bu sorularına birkaç kez doğru yanıt vererek ters köşe yaptığına da tarafımdan şahit olunmuştur.