kişilik, netlik ne istediğini bilmek bakımından her türlü reddeden üstündür. nazlanan, başkası teklif etse onada nazlanır ihtimalini hep taşır. biri yani istisnalar olabilir bunun dışında nazlanan eğlenilecek kızdır diğeri evlenilecek.
nazlanan kızın çeşitli belirtileri varken reddeden kızınki bellidir. reddediş size yazılı olarak bildiriliyorsa büyük harflerle yazılır.
ben mesela bugün internet üzerinden iki tane alman kıza birliktelik (bu kadar kibar yazmadım onlara tabii) teklif ettim. büyük harflerle "nayn" yazdılar. almanyada kızlar teklif ediyormuş da yalan çıktı amına koyim, ben iskandinavlara kaçıyorum beyler, allahını sven göran eriksson.
çok basittir; reddedendeki kişilik naz yapanda yoktur. hala peşimden koşturayım hele bi egom tavana vursun derdindedir. sonra gel bu kızdan sevgi saygı ikilisinin bol olduğu bi birliktelik bekle.
reddeden kız işi bitirmiştir zaten. iyidir aslında.
nazlanan kız ise seni hala süründürür. ve daha ne kadar sürecegini sadece o bilir.
yani öldürmez süründürür
nazlanma içinde minik de olsa olumlu bir olasılık barındırdığı için "acaba" diye bir kurt düşürür insanın içine, umut fakirin ekmeği ya hani nazı sineye çeker delikanlı...ha oldu olacak derken kurt bünyeyi yer bitirir. atalarımızın da dediği gibi keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur ! keçi uçmuştur ya da en kısa zamanda uçacaktır...
reddeden kız daha net ve merttir, olumluluk ihtiva eden bir söylem sunarak arz talep dengesinin canlılığını amaçlamaz.(istemem yan cebime koy felsefesi güdenlerde yok değildir, onları hülya avşar'a havale ediyorum) delikanlı da -aklı varsa- eyvallah der ve önündeki maçlara bakar...aklı olmayanlar da düz duvara tırmanma çabasına girebilirler, varsın olsun öyleleri de lazım dünyamıza.