esas geçerli olanının anlamsız çıkarlar gözeterek devletin yahut hükümetin verdiği değil de; ustasına her dönem sahip çıkmış olan, bir kırmızı gül dalı misali üzerine eğilmiş toplumun verdiği itibardır, sevgidir...
her ne şekilde ve ne amaçla olursa olsun yerinde bir adımdır. hayır madem sadece oy var bu adamların aklında, oy peşinde koşan önceki iktidarların neden bir türlü aklına gelmedi, nazım'lar, ahmet kaya'lar ve nice fikir suçluları?
madem herşey oy uğruna, oy uğruna da olsa şairine, sanatçısına neden sahip çıkamadı aslanlar gibi sosyal demokrat geçinenlerimiz? yoksa resmi yayın organının* "tükürün yüzüne" şeklinde manşet attığı bir şaire* itibarını iade etmesini mi bekliyordunuz sosyal demokratçıkların? sonra dönüp dönüp sorarsınız allahın akepesine kim oy verdi, nerden geliyor bu yüzde 47'ler diye.
beni anadoluda bir köy mezarlığına gömün demişti zamanında, en azından biraz da olsa haksızlığı giderir bu. oy için olsa da saygı duyulacak harekettir. "oy için bunlar, siktirsinler" diyecekler diye hiçbir parti bunu uygalamamalı mı yani? zamanında hata yapılmış diye hiç düzeltilmeyecek mi? "zamanında niye çıkarmışlar vatandaşlıktan, şimdi olsa ne olur" diyecekler diye hiçbir parti geri vermemeli miydi vatandaşlığı? ne için olursa olsun iyi bir şey. dsp yapmadı shp de yapmamıştı ve diğerleri de. yapanın akp olması değil, nezdimde yapılan önemlidir.
Moskova'daki vatan sevicisine Washington'u kıble bilenlerin "lütfu"...
Herkese itibar dağıtan itibarsız bir devlet...
Yüzlerine sürdükleri allık gibi kullanıyorlar Nazım'ı, cenazesini getirip eski bir başbakan yardımcısı ve dışişleri bakanı olan Deniz Baykal'ın gözüne sokacaklar.
Bütün bunlara bakıyorum da vallahi Moskova'da vatan seven (!) Nazım daha şerefli, daha haysiyetli, daha itibarlı.
Hadi şimdi daha büyük bir şevkle, Nazım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor deyin. Pişkinliğin bu kadarı...
Ama bu memleketin "sağduyu"su kalmış mıydı ki? istiklal Şairimiz Mehmet Akif'in gönül kırıklığını görmezden gelenler, Nazım'ın yüreğini de görmezden gelecekler. Çünkü bu memlekette hakiki bir "edebiyat tarihi" yok.
Şairleri "kahraman", kahramanları "şair" olan, şiirsiz bir memleketteyiz işte. Ve bizim sözlerimiz hırçın bir zemheri gibi vurur suratlara, rahatsız eder, acıtır.
Bakü'ye ilk gidişinden itibaren arkasındaki KGB ajanlarının sayısını bile bilmiyordu Nazım. Ama bildiği tek şey vardı, umduğunu bulamadığı...
Şairin yüreği hakikati arar. Mutlak hakikati... O'nun mutlak hakikat uğruna seçtiği hayatı onaylarsınız veya onaylamazsınız. Bu bir itibar meselesi değildir ki!
belki oy kaygısı belki de farklı sebepler ama ne olursa olsun,ülke için güzel bir adım.
gerçi nazım hikmet'in türkiye'de hatta dünyada itibarı gayet yerindedir.bu kadar itibar gören bir insanın,seneler önce vatandaşlıktan çıkarılması ve yine seneler boyunca sağ olsun sol olsun hükümetlerce sembolik de olsa iade-i itibar konusunda sessiz kalınması türkiye cumhuriyeti devletinin bir ayıbıdır.bu ayıptan geç de olsa dönülmesi tc devletinin bu konuda yıllar önce kaybettiği itibarını geri kazanmasıdır,yoksa sembolik bir şey olan iade-i itibar,bizim ve dünyanın nazım'ı için pek de bir şey ifade etmez.
biz o itibarı ezberlediğimiz şiirleriyle res'en* çoktan iade etmiştik ama bunun resmen yapılmasının gerekliliğinin yeni farkına varılmasıyla başlayan hükümet girişimidir.
sadece kısa bir hatırlatma... gerçek vatan hainleri şimdi bir iadei itibarla pek hümanist-miş gibi takılıyorlar. seçim öncesi...
"Vatan çiftliklerinizse,
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası,
Amerikan donanması, topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim.
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla:
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
hizmet yapılır veya güzel bir şey yapılır ama anlayacak adam olur be kardeşim. yapılsa oy avcılığı için ab için yapılmış deniyor yapılmasa hükümet iş yapmıyor deniyor. bir laf vardır hükümet sivrilip ..ze girse yaranamayacak diye gerçekten doğru galiba.
sanırım asıl hazımsızlık bunu yapanın akp olmasından kaynaklanıyor. şimdi eleştiren oy avcılığı yapıyor diyenlerin eğer akp değil de başka parti yapsa ayakta alkışlayacaklarına eminim. bu kadar da samimiyetsiz insanlar var işte.
"Hoş geldin!
Kesilmiş bir kol gibi
omuz başımızdaydı boşluğun...
Hoş geldin!
Ayrılık uzun sürdü.
Özledik.
Gözledik...
Hoş geldin!
Biz
bıraktığın gibiyiz.
Ustalaştık biraz daha
taşı kırmakta,
dostu düşmandan ayırmakta...
Hoş geldin.
Yerin hazır.
Hoş geldin.
Dinleyip diyecek çok.
Fakat uzun söze vaktimiz yok.
YÜRÜYELiM....."
illa ki tanım: 10.01.2009 tarihli resmi gazetede yayınlanan "nazım hikmet ran ın türk vatandaşlığından çıkarılması hakkındaki bakanlar kurulu kararının yürürlükten kaldırılmasına dair karar" la birlikte, aklıma bu şiirin çakılp kalmasına neden olan olaydır.
yine de ve herşeye rağmen, hoşgeldin ustam... hoşgeldin...