efendim böyle bir tezatlık olamaz! şimdi bu bakanlar gayet iyi bir şekilde politika yapıyor. nazım'ı getirmekle sadece adamların aklında oy var oy! bizim milletimiz ''aaa nazımı bile getirdiler'' diyip bu partiye oy veren döneklerde cıkacaktır elbette.
her ne şekilde ve ne amaçla olursa olsun yerinde bir adımdır. hayır madem sadece oy var bu adamların aklında, oy peşinde koşan önceki iktidarların neden bir türlü aklına gelmedi, nazım'lar, ahmet kaya'lar ve nice fikir suçluları?
madem herşey oy uğruna, oy uğruna da olsa şairine, sanatçısına neden sahip çıkamadı aslanlar gibi sosyal demokrat geçinenlerimiz? yoksa resmi yayın organının* "tükürün yüzüne" şeklinde manşet attığı bir şaire* itibarını iade etmesini mi bekliyordunuz sosyal demokratçıkların? sonra dönüp dönüp sorarsınız allahın akepesine kim oy verdi, nerden geliyor bu yüzde 47'ler diye.
esas geçerli olanının anlamsız çıkarlar gözeterek devletin yahut hükümetin verdiği değil de; ustasına her dönem sahip çıkmış olan, bir kırmızı gül dalı misali üzerine eğilmiş toplumun verdiği itibardır, sevgidir...
olay sadece nazım hikmet'i mi kapsayacak yoksa bu bazı şeyler için altyapı ve yasa açıklıkları mı oluşturuyor diye akıllara sorular getiren, akp klasiği oldu bitti işlerinden.
biz o itibarı ezberlediğimiz şiirleriyle res'en* çoktan iade etmiştik ama bunun resmen yapılmasının gerekliliğinin yeni farkına varılmasıyla başlayan hükümet girişimidir.
dalga geçer gibi bir hareket fakat nazım'ı sevenleri sevindirici bir haber.
nazım'ı anlayanlar zaten onun gelmek istemeyecegini ,getirilmek istemeyecegini bilir.
nazım öldü ya,öldü abicim kaç sene sonra gelse ne olacak, mantık neeeedir? neden şimdi? ulan adamı yıllarca sürgün ettiler vatan haini cıkardılar. bırakın adam bari sürgününde rahat uyusun.
Moskova'daki vatan sevicisine Washington'u kıble bilenlerin "lütfu"...
Herkese itibar dağıtan itibarsız bir devlet...
Yüzlerine sürdükleri allık gibi kullanıyorlar Nazım'ı, cenazesini getirip eski bir başbakan yardımcısı ve dışişleri bakanı olan Deniz Baykal'ın gözüne sokacaklar.
Bütün bunlara bakıyorum da vallahi Moskova'da vatan seven (!) Nazım daha şerefli, daha haysiyetli, daha itibarlı.
Hadi şimdi daha büyük bir şevkle, Nazım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor deyin. Pişkinliğin bu kadarı...
Ama bu memleketin "sağduyu"su kalmış mıydı ki? istiklal Şairimiz Mehmet Akif'in gönül kırıklığını görmezden gelenler, Nazım'ın yüreğini de görmezden gelecekler. Çünkü bu memlekette hakiki bir "edebiyat tarihi" yok.
Şairleri "kahraman", kahramanları "şair" olan, şiirsiz bir memleketteyiz işte. Ve bizim sözlerimiz hırçın bir zemheri gibi vurur suratlara, rahatsız eder, acıtır.
Bakü'ye ilk gidişinden itibaren arkasındaki KGB ajanlarının sayısını bile bilmiyordu Nazım. Ama bildiği tek şey vardı, umduğunu bulamadığı...
Şairin yüreği hakikati arar. Mutlak hakikati... O'nun mutlak hakikat uğruna seçtiği hayatı onaylarsınız veya onaylamazsınız. Bu bir itibar meselesi değildir ki!
beni anadoluda bir köy mezarlığına gömün demişti zamanında, en azından biraz da olsa haksızlığı giderir bu. oy için olsa da saygı duyulacak harekettir. "oy için bunlar, siktirsinler" diyecekler diye hiçbir parti bunu uygalamamalı mı yani? zamanında hata yapılmış diye hiç düzeltilmeyecek mi? "zamanında niye çıkarmışlar vatandaşlıktan, şimdi olsa ne olur" diyecekler diye hiçbir parti geri vermemeli miydi vatandaşlığı? ne için olursa olsun iyi bir şey. dsp yapmadı shp de yapmamıştı ve diğerleri de. yapanın akp olması değil, nezdimde yapılan önemlidir.
hizmet yapılır veya güzel bir şey yapılır ama anlayacak adam olur be kardeşim. yapılsa oy avcılığı için ab için yapılmış deniyor yapılmasa hükümet iş yapmıyor deniyor. bir laf vardır hükümet sivrilip ..ze girse yaranamayacak diye gerçekten doğru galiba.
sanırım asıl hazımsızlık bunu yapanın akp olmasından kaynaklanıyor. şimdi eleştiren oy avcılığı yapıyor diyenlerin eğer akp değil de başka parti yapsa ayakta alkışlayacaklarına eminim. bu kadar da samimiyetsiz insanlar var işte.
biz yıllardır aşkımızı coşkumuzu kavgamızı hüznümüzü onun şiirleriyle anlatarak yapıyoruz iade-i itibarımızı. resmi olarak yapılmış yapılmamış ne gam...
akp karşıtı olmak için "verilmesin" diyenlerin çoğunlukta olacağı gelişmedir. güzel gelişmedir.
ak partiyi desteklemiyor olsam da, sevindiricidir. sol parti de başa geçti, hatta kimler geldi kimler geçti kimse bunu düşünmedi. yaşı 20 den, 22 den büyük olan bilir, "düşünmeye bile korktular"
ister oy için olsun, ister başka şey için.
yok "nazım bunu istemezdi", "yok getirilemezdi". "ne biliyorsunuz? nerden tanıyorsunuz, silah arkadaşınız mıydı nazım hikmet de sanki uçkurunuza aynı urganı bağlamış gibi ahkam kesiyorsunuz" derler adama. "ne meraklısınız birilerini sırf biyografisini okuyup/izleyip, yazılarını/şiirlerini okuyup; 'kendisini ondan iyi tanıyorum' demeye" de "yavaş olun önce dönün onlarca senedir kıçınız varmış bir ona bakın, 'aa bende de kalça varmış' deyin de kendinizi bir tanıyın" da derler adama.
nazım hikmet vatan şairidir. empati kurarak şunu söyleyebilirim ki, kemikleri artık sızlamayacaktır muhtemelen. bir şekilde düşündüğünün suç olmadığı ortaya çıkmıştır, düşüncesi ülkesi hükümetleri için artık temiz olacaktır.
kimse kusura bakmasın, altını çizerek belirtiyorum akp yandaşı değilim ama sırf ben hazetmiyorum diye bok çalamam üstlerine. iyi yapmışlar, yüreklerine sağlık. şair bizim, ülke şairinin olacak.
şu da var; akp gibi bir hükümet ona iade-i itibar verdiyse kim artık diyebilir "komünist, öğk kaka" diye?
akp yi destekleyen kimse diyemez. nettir.
bir partiyi sevmemeye devam etmek için nazım hikmeti de bırakmaya meğillisiniz ya ülkesi dışında, sanıyorum ki en büyük kötülük budur. hiçbir kutsal güç, hiçbir canlıyı şu düşünce sistemi içindeki insanların eline düşürmesin.
benim bildiğim; ülkesinden düşünce nedeniyle suçlu olarak çıkmış hemen hemen her yazar/şair istemiştir ülkesine geri dönmeyi. mümkün olan da dönmüştür.
nazım hikmetin gerçekten de seveni varsa, ama öyle adını değil, üstüne giydiğini umduğu parkanın rengini değil, kendisini seven varsa buna sevinecektir. çok sevindiricidir. sıçtırtmayın lan oy' a, ne oyu. akıl mı yok mantık mı, istemeyen vermez oyunu. bunlara kanabileceğini insan kendisi de düşünüyor ya, enteresan durum vesselam. sonra "yok nazım' ı tanıyorum, yok deniz gezmiş; i kalp yu" hadi lan.
insanlar ekonomik kriz adı altında sefaletle mücadele ederken, güneydoğu da terör her zaman gündem de iken, gazze de insanlık ölürken çok önem verdiğimiz bir 'konu'.
akp hükümeti nerde ne kadar lüzumsuz iş varsa anca onları halleder. önemli olanları da görmezlikten gelir.
.
.
.
.
.bir düşün oğlum!
bir düşün ve mezarların hududunu aşma!
kendine güven üstat
babana değil, bir ölüyü koluna takıp dolaşma! öyle zart zurt eşilmez toprağı gidenlerin!
rahat bırak oğlum rahat bırak uyusun
o muhterem "şehidi hürriyet" bey pederin!
hem böyle daha iyi.
çünkü bak ortada
ne yeni bir ingiliz-boer
harbi var,
ne de tebrik isteyen bir ingiliz elçiliği... ölüleri rahat bırak oğlum.
rahat bırak uyusun benim de gidenlerim!
sen de bilirsin ki ben
ne dedemden
miras bekledim,
ne babamdan şeref, şan!
hasep, nesep, kan, soy sop işinde yoğum.
çünkü ne soyu sicilli bir buldoğum
ne de tecrübelik bir tavşan.
ben sadece ölen babamdan ileri,
doğacak çocuğumdan geriyim,
ve bir kavganın adsız neferiyim..
.
.
(bkz: nazım hikmet ran)
akp yaptıgı için bir kesimden şekilcilik veya oy alma çabası denilerek bagcıyı dovme kampanyası başlatılacagı kesindir . kesinlikle samimiyetsiz ama umut vaadeden bir harekettir. Çunku ileriye dogru kat edilen her adım atılacak bir sonraki adımın habercisidir . ve donup bakıldıgında geride ayak izleri ve izlerin kime ait oldugu degil degil yolun ne kadar uzun oldugu gorulur. sorulması gereken soru ,kime iade-i itibar yapılmıştır . ab nın gozunde barbar ve cahil gorundugmuz şu gunler de bu Türkiyenin ab onunde ozgurlukler acısından iade-i itibarımıdır , yoksa nazım hikmete iadei itibar mıdır ?
" nazım hikmet bir seminer için uçakla giderken uçakğın türk hava sahasından geçmekte olduğu anonsu yapılır. usta dikkatle camdan aşağıyı görmeye çalışmaktadır. kendisine o esnada ne düşündüğünü soranlara "keşke şimdi bu uçak düşse ve her bir parçam vatan toprağına saçılsa " der.
bu gerçek yazıdan da feyz alacak olursak geç de olsa gelen güzel karardır. ah bir de yaşarken bilseler böyle değerli adamların kıymetlerini de insana hayatı da zulmetmeseler.
türkiye de yaşamış ve değeri, kıymeti bilinmemiş, anlaşılmamış hatta tecrit edilmiş tüm aydınların bir gün başına gelebilecek durum. yaşarken kıymeti anlaşılmayan bu insanlar, en verimli zamanlarında itilip kakılırlar. sonrasında da tüm dünya güler işte bu halimize.
türkiye'yi de etkileyen soğuk savaş koşullarında nazım hikmet'in yurtdışına kaçmasına neden olanların mirasçılarının geç kalmış girişimi. nazım hikmet'i sürgüne gitmeye zorlayan kişi için